CHP gösterişli törenlerle başı örtülü kadınları partiye kabul etti, rozet taktı! Ama bu kadınlar CHP'den istifa ettiler, rozetleri geri verdiler!
Öyleyse proje çöktü!
Ben meseleyi bu kadar basit görmüyorum.
Evet, şu anlaşıldı ki, çarşaf gösterisi bir seçim oyunu imiş! Emin Atmaca isimli vatandaş CHP'den Eyüp belediye başkan adayı olmak istemiş, başı örtülü hemşerilerini CHP'ye kaydettirmiş. Aday yapılmayacağını anlayınca da hep birden istifa etmişler.
Fakat burada öncelikle eleştirilecek husus, CHP'nin "çarşaf açılımı" değil, Emin Atmaca'nın fırsatçılığıdır.
Bu zat yarın İşçi Partisi'nin kapısını çalar da "antiemperyalist" nutuklar atarsa hiç şaşmam.
Onun için ben bu olayı önemsemiyorum, ama CHP'nin "açılım" ihtiyacı duymasını çok önemli buluyorum. Asırlık CHP'nin bugün "Kılık kıyafet zaptiyesi değiliz" demesi az şey mi?!
Siyasi perakendecilik
CHP'nin eleştirilecek yönü, programlı bir "açılım" projesi ortaya koymadan "çarşaf" ve "Kuran kursu" gibi konularda oy avcılığı kokan çok perakende ve çok sistemsiz gösteriler yapmasıdır.
Halbuki CHP madem bugün "Kılık kıyafet zaptiyesi değiliz" diyor; bunun 'programsal' bir izahını yapması gerekmez miydi?!
CHP madem bugün "her mahallede bir Kuran kursu açmaktan" dem vuruyor, bunun 'programsal' bir izahını yapması gerekmez miydi?!
Madem Kılıçdaroğlu, "İsmail Ağa cemaatinden oy almak"tan bahsediyor!.. Madem ilk medya ziyaretini Zaman gazetesine yapıyor... Ve madem din ve vicdan özgürlüğü konusunda Zaman gazetesinin övgüsünü alan konuşmalar yapıyor...
Ve madem bunlar bugüne kadar CHP'de "görülmemiş" yeni tavırlardır, CHP'nin bütün bunların 'programsal', hatta teorik bir izahını yapması gerekmez miydi?
Ne gibi? Merhum Ecevit'in 1970'lerdeki "Ortanın Solu" hareketinde yaptığı gibi...
Ecevit o tutarlılık sayesinde inandırıcı olmuştu; CHP bu perakendecilik yüzünden inandırıcı olamıyor!
Açıkça seçim yatırımı kokan "her mahallede Kuran kursu" lafından önce, hangimiz CHP'nin "mahalle evleri" diye bir projesi olduğunu, isteyenlere orada Kuran da öğretileceğini duymuştuk?!
Perakendeciliğe bakın ki, dün de "Yanlış anlaşıldı" diye açıklama yaptı Kemal Anadol!
'Açılım' yapmak
CHP ortaya bir "açılım" programı koymadan perakendecilik yaptığı için inandırıcı olamıyor!
Halbuki Türkiye'de herkes kendi "öteki"sine "açılım" yapmak zorundadır!
AKP, Alevilere... CHP, İslami kesimlere...
Türk milliyetçileri Kürt kavramına, DTP Türk kavramına...
Aksi halde, bu kavramlar etrafında "kabileleşme" tehlikesi vardır: Bu yüzden siyasette dar kalıplara sıkıştık zaten; ezberlerimiz yüzünden siyasi yaratıcılığımız zayıf!
Daha kötüsü, bu kavramlar etrafında gettolaşarak birbirimize "yabancılaşmak", hatta düşmanlaşmak üzereyiz!
Siyasetin böyle kimlikler üzerinden değil, siyasi fikirler ve programlar üzerinden yapılır hale gelebilmesi için herkesin "öteki"ne "açılım"lar yapması şarttır.
Bu, "uluslaşma"nın, kaynaşmanın da gereğidir.
CHP'nin geniş kitlelere seslenebilen gerçek bir sosyal demokrat partiye dönüşebilmesi için de bu şarttır! Aksi halde iktidar alternatifi olamayacaktır.
Bu düşüncelerle ben CHP'nin 'genlerini' eleştirmeye, CHP'nin İstanbul il örgütünün "Ortanın Solu" çabasını ise desteklemeye devam edeceğim.
Milliyet