Mumbai saldırıları, terör bitirilecekse işe Pakistan'dan başlanması gerektiğinin altını çizdi. Zerdari samimi görünüyor ama ne kadar güçlü olduğu belirsiz
Mumbai'daki dehşet verici terör saldırıları Kaide'nin önceki acımasızlıklarını hatırlatıyor. Hindistan'ın finans başkentine düzenlenen saldırılar çok sayıda ve eşzamanlıydı; hedefler sembolikti ve tanık ifadeleri de, teröristlerin yabancıları öldürmek gibi belirli bir amacı olduğuna işaret ediyor. Fakat farklılıklar da var. Bu bir intihar saldırısı gibi görünmüyor. Büyük bir patlama yaşanmadı. Saldırı, doğrudan Kaide tarafından düzenlenmekten ziyade ondan 'ilham' almış olabilir.
Yaşananlar Hindistan'ın bu tür saldırılara karşı ne kadar savunmasız olduğunu ortaya koydu. Başbakan Manmohan Singh, saldırıyı planlayanların 'ülke dışında' üslendiğini söyledi. Singh, Hindistan'ın bu tür saldırıların planlayıcılarına sığınak sağlayan 'komşulara' hoşgörü göstermeyeceğine de yemin etti. Burada Pakistan'ın kastedildiğini anlamak için doğaüstü yeteneklere sahip olmaya gerek yok. Mumbai'da 2006'da düzenlenen tren bombalamalarında Pakistanlı militanların rolü olduğu iddia edilmişti. Bu yıl ABD istibaratı ajanları, Kabil'deki Hindistan elçiliğinin bombalanmasını kolaylaştırdıkları gerekçesiyle
Pakistanlı ajanları suçlamıştı.
Şu an kimin sorumlu olduğundan emin olmak imkânsız. Fakat Pakistan bağlantısı ortaya çıkarsa, bu, uluslararası toplum açısından bu ülkenin militan şiddet ihracatını durdurma şartının altını çizer. Pakistan Devlet Başkanı Zerdari ülkesinin batısındaki militanları bastırma konusunda samimi görünüyor. Fakat hükümetinin güçlü istihbarat servisini aşırılık yanlısı unsurlardan arındırma becerisine dair büyük bir soru işareti var.
Bu saldırının, müstakbel ABD başkanı Barack Obama'ya karşı İslamcı militanlar tarafından tasarlanmış bir erken sınav olabileceği fikri ortaya atıldı. Obama, Afganistan'ı yeni dış politika önceliği haline getirme sözü verdi. Fakat Taliban'ın destek bulduğu Pakistan'da istikrar yoksa, nasıl ilerleme kaydedileceğini görmek zor.
Saldırının ortaya koyduğu bir meydan okuma daha var. Hindistan borsası dün açılmadı. Hintli yatırımcılar fırtınayı muhtemelen atlatır, fakat özellikle yabancıların hedef alındığı düşünüldüğünde, yabancı yatırımcıların kaçırılması gibi bir tehlike söz konusu. Kısa vadede, çoğu şey Hindistan hükümetinin düzeni yeniden tesis etme ve militan hücrelerini parçalama başarısına bağlı. Fakat daha kapsamlı ders şu: Dünya, sorunun köküne inmeden terör belasını yok edemez; bu da, Pakistan'ı aşırılıkçılığın eşiğinden çekip almak demek.
Kaynak: Radikal