Başkanlık seçimine yaklaşık bir hafta kalmışken, ABD Ortadoğu'daki ihtilafları dramatik biçimde tırmandırarak, Suriye'ye bir saldırı düzenledi. Sonucu ve amacı belirsiz olsa da, şu kesin ki, yeni başkan büyük bir diplomatik bedel ödeyecek.
Yetkililer özel operasyon güçlerinin, Irak'a yabancı savaşçı gönderen bir hücrenin liderini hedef almak için Suriye'ye girdiğini teyit etti. Suriye medyasıysa, dört helikopterin sınırı geçip, sekiz kişinin öldürüldüğü bir çiftliğe asker indirdiğini iddia ediyor. Bu baskın sadece terörle savaşta yeni bir cephe açıyor gibi göründüğünden değil, garip zamanlaması nedeniyle de dikkate değer. Öncelikle, Suriye'nin alışılmadık derecede işbirliği yaptığı ve Batı'yla müzakere etme isteği gösterdiği bir zamanda gerçekleşti. Devlet Başkanı Esad iki hafta önce hükümetine Lübnan'la tam diplomatik ilişki kurma emri verdi. Bu ay, ABD'nin Irak'taki eski komutanı Petraeus Suriye'nin yabancı savaşçıların geçişini engellemek amacıyla sınırda yaptığı denetlemeleri övdü ve geçen ay da, ABD Dışişleri Bakanı Rice Suriyeli muadili Muallim'le görüştüğüne, iki ülke buzları çözmeye yaklaşıyor gibi görünüyordu. Çözülme durdu; Muallim ABD saldırısını 'terörist bir saldırganlık ve suç eylemi' diye niteledi.
Baskın aynı zamanda, Irak'ta güvenlik anlaşmasına yönelik son derece hassas müzakereler sırasında meydana geldi. ABD askerlerinin 2011'de çıkmasını öngören anlaşmanın muhalifleri, anlaşma imzalanırsa Irak'ın İran ve Suriye gibi komşulara saldırı üssü olarak kullanılacağını savunuyor. Suriye sınırının aşılması, mevcut anlaşmanın son tarihi 31 Aralık'ta dolana dek bir yenisini üretme çabalarını şüphesiz karmaşıklaştıracak.
Son olarak seçim meselesi var. Bazı uzmanlar saldırının Bush'un bir düşmanından intikam almaya yönelik son girişimi olduğunu ima etti. Bu, Bush'u eleştirenler için bile kinik bir yorum. Fakat yönetimin son aylarında ordu, yabancı direnişçilerin izin sürme noktasında gözle görülür şekilde saldırganlaştı; bu özellikle de, Afganistan sınırından ABD saldırısı düzenlenmesinin neredeyse sıradanlaştığı Pakistan için geçerli.
Görünüşe göre Bush, Ortadoğu'da bir başka kovboy diplomasisi daha deneyi gerçekleştiriyor; bu kez bir avantajı da var: Herşey darmadığın olursa, parçaları bir başkasının toplaması gerekecek.
Kaynak: Radikal