BRICS grubu –Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika– 30 Mart 2011'de Yeni Delhi'de, Batılıların egemenliği altındaki Dünya Bankası'na alternatif olacak bir Kalkınma Bankası oluşturmaya karar vermişlerdi. Bu, serpilen Güney'in "kocamış" Kuzey karşısında nüfuzunu ilan etme tutumuydu.
Bu hafta Durban'da (Güney Afrika), 2009'dakinden iki yıl sonra beşincisini gerçekleştirdikleri zirvede, niyetlerini yinelediler. Proje kağıt üstünde mümkün. BRICS topluluğu, dünya nüfusunun yüzde 45'ine tekabül ediyor. Gelişmişlerin dörtte biri, gelişmekte olanlarının üçte ikisi. Sınır komşularıyla değişim rezervleri, 4 trilyon dolar. Muazzam düzeydeki ihtiyaçlarını finanse edebilecek (örneğin altyapılar) 50 milyar dolarlık –her birine 10 milyar düşer– sermayenin gelir olarak bağlandığı bir banka neden kurulmasın?
Gerçekte Dünya Bankası, Afrika Kalkınma Bankası, Asya Kalkınma Bankası veya Inter-Amerikan Kalkınma Bankası gibi Güney ülkeleri için kurulmuş diğer çokuluslu bankalardan hurdaya çıkarılmaya daha yakın değil. Bur kuruluşlar bankadan öte kuruluşlar ve bunlar, yol, hastane iş piyasası ya da tarım endüstrisinin evrak akışına ilişkin eğitmenlik görevi görecek değerli uzmanlıklar geliştirdiler.
BRICS Bankası kuşatmasının yerelleştirmekten daha ciddi zorluklarla boğuşması gerekiyor. Gereken 10 milyar doları kim sağlıyor? Likiditesi dolup taşmış olan Çin değil, sermaye spekülatiflerinin oynaklığı altında ezilen Brezilya da değil. Borçlanmanın çoğu zaman düşük değerlerde seyrettiği Rusya'da fonların kullanımını kim kontrol edecek?
Piyasalara borçlanmak için Banka'nın, Dünya Bankası'na borçlananlar nispetinde avantajlı oranlardan faydalanabilmesi için kredi derecelendirme kuruluşlarından üçlü A notunu almış olması gerekir.
Özü itibariyle övgüye değer olan proje, aslında BRICS grubunu etkileyen derin ihtilafları maskeliyor. Böyle bir zirvede en kolay yol, bildik batı karşıtı retorikte anlaşmaya varmaktır. Buradaki söylem bir politika değil. BRICS ekonomik bir güç fakat stratejik bir bloğu temsil edemeyecek kadar dağınık vaziyette.
Bazı prensipler üzerinde anlaşmaya vardılar. Devletlerin egemenliği dogmasına en sakatlayıcı biçimde saygıyla bağlılar. Ülkenin dışişlerine müdahale etmemek gibi.
Dahası BRICS derin iç çatlaklara doğru yol alıyor: Güney Afrika, Çin'in Afrika'da popüler olmadığının farkında; Ruslar Çin'in yayılmacılığından endişe duyuyorlar; Yeni Delhi, Pekin ile stratejik rekabet halinde; Brezilyalılar, Çinlilerin para politikasını yuhalıyorlar ve benzeri.
Sonuç olarak, aralarından –Çin gibi– bazıları, iyi derecede faydalandıkları uluslararası ekonomik düzeninin yerindeliğinin sorgulanmasını arzu etmiyor. BIRICS bir ekonomik güç ama henüz bir politik güç değil.
Kaynak: Le Monde – Başyazı – 27.03.2013
Dünya Bülteni için tercüme eden: Muhsin Korkut