İbni Teymiyye, İslam tarihinin en tartışılan isimleri arasında yer almaktadır. Sevenleri de sevmeyenleri de çoktur. Bugünlerde astronomi ve kozmolojiyle ilgili fikirleri nedeniyle yeniden gündeme oturmuştur. İbni Teymiyye yazılarında ve kitaplarında Yunan kozmolojisini yeniden düzenleyen Batyumyus'un izinden giderek dünyayı kozmozun ve kainatın merkezine koymuştur. Daha sonra gelen bazı 'selefçi' anlayışlar ise Batyamyus'un yanlışını İbni Teymiyye konusunda yaparak onu İslam düşüncesinin merkezine oturtmuşlardır. Zamanla İbni Teymiyye tabu haline gelince ve aşılamayınca da bazı sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Bu sıkıntılardan birisi dini günlerin veya bayramların belirlenmesinde astronomi ve aritmetiğe karşı çıkılmasıdır. İbni Teymiyye kendi döneminde yaşayan bazı muvakkitçilerin ahvaline bakarak ve hilalin tespitinin de çıplak gözle olmasının sünnet olduğundan yola çıkarak hilalin aritmetikle veya hesapla tespitine karşı çıkmıştır bu da farklı düşünseler de bugünkü Suudi Arabistan gibi ülkelerin elini kolunu bağlamıştır. İbni Teymiyye'nin Mardin fetvasını bozmak için Mardin'de toplantı yapanlar gibi yine Suudi Arabistan'lı muayyen çevreler astronomi ve aritmetik üzerinden veya hesaplamalar üzerinden bayram ve dini günlerin tespitinde takvime ve statik bir yaklaşıma geçmek istiyor. Lakin bu alanda İbni Teymiyye'nin fetvalarıyla karşılaşınca arzularına nail olamıyorlar. Bu elbette İslam fikriyatının merkezine İbni Teymiyye'yi yerleştirmek ve onu tabu haline getirmekten kaynaklanıyor. Bu şikayetler ayyuka çıkmış olmalı ki hicri 1412 tarihinde İbrahim Bin Abdullah Hazimi isimli müellif 'Rüyetü' Hilal ve'l Hisab el Feleki/ Hilalin tespiti ve Astronomi' adlı bir kitap kaleme almış ve yayınlamıştır. 21 yıl kadar önce yayımlanan kitap aslında İbni Teymiyye'nin astronomi ve kozmolojiyle alakalı fikirlerini çürütüyor. Hazimi, İbni Teymiyye'nin fikirlerini çürütse de yerine koyduğu yaklaşım icraata geçebilmiş değil. Zira İbni Teymiye tabusu devam ediyor.
*
Hamza Mezzini isimli yazar da kurban bayramı ertesinde konuyu yeniden güncelleyerek 'İbni 'Teymiyye ve İlmu'l Felek/İbni Teymiyye ve astronomi' adlı yazısıyla İbni Teymiyye'ye yükleniyor ve bindiriyor (1). Onun dünyayı kainatın merkezine alan bir Batlamyuscu olduğunu ve astronomiyle ilgili yorumlarında onun etkisinde kaldığını ifade etmektedir. Ondan 215 yıl sonra dünyaya gelen Kopernik ise Batlamyus'un nazariyesini altüst etmiştir. Daha doğrusu tashih etmiştir. Lakin ondan etkilenen ibni Teymiye'nin bu konudaki fikirleri tashih görmemiştir. Kopernik'e göre, güneş sisteminde merkezde olan dünya değil, güneştir. Galileo gibi ilim adamlarıyla birlikte bu anlayış pekişmiş ve metanet kazanmıştır. Hamza Mezzini, İbni Teymiyye'nin kozmologlar veya astronomi alimleriyle ilgili çekincelerini tahlil ederek bugün açısından bu çekincelerin geçerliliğinin kalmadığını ileri sürmektedir. Hesap ve aritmetik ve takvim noktasında Mezzini, ibni Teymiyye'nin görüşlerinin yersizliğine kail olmuştur. Bu tartışmalar Osmanlı'da da yapılmış ve Gelenbevi gibi matematikçiler hesaptan ve takvimden yana tavır almışlardır.
*
İbni Teymiye'nin telakki ve algıları eski bilgilere dayanmaktadır. Güncellenmemiştir. Zaman ise bu arkaik bilgileri geçersiz kılmıştır. Elbette İbin Teymiyye büyük adamdır ve bir çırpıda atılacak insan değildir. Bununla birlikte, Batlamyus nazariyesindeki gibi İslam fikir düzeninin merkezine yerleştirmeye de gerek yoktur. Gannuşi de 'bu kadar İbni Teymiyye üzerinde yoğunlaşmak beni rahatsız ediyor" demekten kendini alamaz (2). Onu fikir dünyasının tek hakimi ve referansı yaptığınızda diğerlerini de bu dünyanın mahkumu haline getirirsiniz. Gannuşi, İbni Teymiyye'nin dengesiz bir anlayışla merkeze alındığını ve bütün İslam alimlerinin bir kefeye onun da öteki kefeye konulduğunu ve bunun haksızlık ve adaletsizlik olduğunu söylemektedir. İbni Teymiye'den istifade ederken onu zindanımız haline getirmemeliyiz. Günümüz Arap dünyasında İbni Teymiyye'ye mübalağalı bir yaklaşım var. Elbette onu tamamen görmezlikten gelmek ilim dünyasının yapacağı bir iş değildir. Lakin tek referans kaynağı yaptığınızda da dar gelecektir. İslam'ın sahası İbni Teymiyye de olmak üzere herkesten geniştir. Kimsenin bu geniş sahayı daraltmaya ve tekel altına almaya hakkı yoktur.
1- http://www.alsharq.net.sa/2012/11/01/558905
2-Muhammed Muhtar eş Şankiti, el Hilafat es Siyasiye Beyne's Sahabeti, Sinaatü'l- Fikr, s: 18-19