Furkan Özkul / Dünya Bülteni
Günümüzde bir kısmı Sırbistan’a bir kısmı Karadağ’a bağlı Sancak, Boşnakların yaşadığı, tarihi ve kardeşlik bağlarımızın çok yoğun hissedildiği bir bölge. Sancak’ın Sırbistan tarafında yer alan Bakiye Hanım Medresesi’nin öğretmenleri ve öğrencileri Türkiye’yi ziyarete geldiler. Sancak için önemi büyük olan Medrese’de günümüzde kız öğrenciler öğrenim görüyor. Nilüfer Hatun Kız Anadolu İmam-Hatip Lisesi’yle kardeş olan Bakiye Hanım Medresesi iyilik halkalarını çoğaltmak isteyenlere güzel bir örneklik sergiliyor. Biz de bu örnekliği göstermek açısından gelenlerin ve Türkiye’den destek olanların görüşlerini sizlere aktarıyoruz.
Hüseyin Kansu - AK Parti Eski Milletvekili
Onlar Prijepolje'den geliyor. Şu anda Prijepolje, ne yazık ki Sırbistan sınırlarında. Aslında Bosna-Hersek toprağı... Osmanlı döneminde Bosna-Hersek'in tamamı yedi tane sancaktan oluşuyordu. Sancak, Osmanlı'da bir idari birimdi; ilçeden büyük, ilden küçüktü. Bu altı sancak 1878’de Bosna'da kaldı. O dönemde ne oldu? 77-78 Osmanlı-Rus Harbini Osmanlı Ruslara karşı kaybetti. Berlin Konferansı’nda Osmanlı Bosna'dan çekilmek zorunda kaldı. Yedinci sancağın orijinal adı Novi Pazar sancağıdır, sebebi en büyük il olmasındandır. Bugün Novi Pazar Sırbistan sınırlarındadır.
Sancak ne zaman Osmanlının elinden çıktı?
Novi Pazar 1912-13 Balkan Savaşı sonucunda Osmanlının elinden çıktı. O dönem Sırbistan ve Karadağ krallıkları vardı. Batılı güçlü devletler bunlara silahlı destek verdiler. Onlar da Novi Pazar sancağını de facto olarak yarısı Sırbistan'da, yarısı Karadağ'da kaldı. Prijepolje, Novi Pazar'ın Sırbistan tarafında. Bosna'nın doğusuna 35 km mesafede. Peki hangi belediyeler kaldı Sırbistan'da? Novi Pazar, Priboj, Nova Varos, Tutin, Sjenica. Diğer altı belediye de Karadağ'da kaldı. Onlar da Pljevlja, Osmanlı'da Taşlıca'ydı, Berane, Bjelo Pole, Gusinye, Plav ve Rozaje.
Bakiye Hanım Medresesi’nin Tarihini Kısaca Aktarabilir misiniz?
Evliya Çelebi diyor ki Seyahatnamesi'nde Prijepolje için diyor ki, ben 1664'te geldiğimde üç tane medrese vardı. Ne varsa yazmış; han, tekke, zaviye... Şimdi biz gelelim Bakiye Hanım Medresesi'ne. Bu üç medreseyi, şehirde 10 km uzunlukta bir vadide kuruyorlar. İçinden de Tuna'nın kollarından olan bir nehir geçiyor... 1863'te Osmanlı bu üç medreseyi tek medreseye çevirmiş. Bakiye Hanım'ın vakfı en büyük desteği verdiği için ismi onun konulmuş. Benim babam da bu şehirde doğuyor.
Bakiye Hanım Medresesi, 1940’lara kadar erkek öğrencilerin okuduğu medreseymiş. 1941'de partizanlar işgal etmişler ve karargah yapmışlar. 1957'de sosyalistler yıkmışlar. Bu medresenin arazisine veteriner müdürlüğü ve lojmanlar yapmışlar. Arkasından da 70 sene bu şehirde, gençler dini eğitim alamamışlar. 2006'da bir hacı amca, şartlı vasiyetname yaptı. "Biz öldükten sonra evimizi yıkıp yerine bu medreseyi yapın" dedi. Burada Türkiye'deki imam hatip liselerinin müfredatı okutuluyor şu an. Türkçe, Arapça eğitimleri var.
Dr. Nadir Daçiç - Bakiye Hanım Medresesi Müdürü
Medresede kaç öğrenci öğrenim görüyor?
4 sınıf var, 30 öğrencimiz var.
Ne kadar zamandan beri açık?
2009'dan beri... Ama eskiden bir medrese vardı. Evliya Çelebi, Sancak'ta 11 tane medresenin varlığından bahseder. Beşi Novi Pazar'da, üçü Prijepolie'de, Taşlıca'da iki tane, Bjelo Polie'de bir tane vardı. 1864 yılına kadar üç medrese kaldı. Sonra Selim Paşa'nın kızı Bakiye Hanım’ın vakfiyesinden geliyordu. İkinci Dünya Savaşı'nın başına kadar bu medrese çalıştı. Sadece Gazi Hüsrev Bey medresesi çalışabilmiş, o yüzden dini eğitim oradan devam etmiş. O yüzden, ben de Sjenica'dan Gazi Hüsrev medresesine giderek eğitimimi tamamlayabildim. 1991-92 yılında sosyalist ülkeler ortadan kalkınca, medreseler çalışmaya başladılar. Şimdi Bosna'da, Gazi Hüsrev medresesinin ardından Karacabey Medresesi Mostar'da, Behram-Begova Medresesi Tuzla'da, Elçi İbrahim Paşa Medresesi Travnik'te, Sinan Begova Medresesi Sancak'ta... Yalnız çalışmaların hepsinin altında Türkiye mevcut... Türkiye olmadan hiçbir şey olmuyor. Allah'ın yardımı ve Türkiye'nin desteğiyle ayakta durabiliyoruz.
İslam ümmetinde en dik duran millet Türkiye'dir, başkan ise Recep Tayyip Erdoğan'dır, cumhurbaşkanımızdır. Türkiye'den başka ümmeti savunan kim var?
Medreselerin önemi nedir orada?
Zorlu şartlar altında yaşadığımız için medreseler çok önemli. 100 seneden fazla Osmanlı'nın orada olmaması, bizi ağır şartlara sürükledi. Bu kadar sene nasıl geçti anlayamıyoruz. Yani hangi günün daha zor olduğunu, 100 küsür yıllık periyotta ben kestiremiyorum. Tito dönemi mi, Miloseviç dönemi mi... Her dönem çok zordu. Bakiye Hanım medresesi olmasaydı, Sancak'ta bir tane başörtülü kadın olabilir miydi? Bölgede medrese, bir anda 10 kişinin tesettürüne vesile oldu.
Medrese için hayatın merkezinde diyebilir miyiz?
Tabii, hayatın merkezinde.
Öğrenim görenler sadece Sancak bölgesinden mi?
Genelde Sancak bölgesinden. 100 km civarındaki yerlerden gelenler de var.
Eklemek istediğiniz son bir şey var mı?
Son olarak şunu söylemek isterim, Türkiye'nin çok düşmanı var. Çok güçlü olması gerekiyor. Sürekli dua ediyoruz. Çünkü biz o zor dönemleri tecrübe ettik. Diğer Müslüman topluluklardan maalesef gerekli desteği alamıyoruz, Türkiye dışında onlardan pek hayır gelmiyor...
Dr. Nesrin Aktaran - AK Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi (Solda)
Siz ne düşünüyorsunuz, gelen öğrenciler sizde nasıl bir duygu oluşturdu?
Türk dünyası anlamında ben bütün Türklerin bir arada olması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle ortak pasaport, ortak kimlik, ortak ekonomi ve bunun yanı sıra ortak eğitim... Eğitim; kucaklayıcı, bütünleştirici ve kişileri sosyal anlamda birbirine yakınlaştıran bir kurum aslında. Bu anlamda medreseler de işlevsel. Sırbistan’daki Bakiye Hanım Medresesi de çok büyük bir misyon yüklenmiş durumda. Bu şekilde Türk dünyası bir araya gelecek, birbirini tanıyacaklar eğitim yoluyla. O tür kurumlar sadece eğitim yoluyla değil, sosyal anlamda da birliktedir. Yani Müslümanlar oralarda düğün yaparlar, nişan yaparlar birbirleriyle kaynaşırlar... Eğitim kurumlarının böyle bir misyonu da var.
Yani Balkanlar bir yönüyle Türk dünyasının bir parçası, öyle mi?
-Kesinlikle. Türk dünyası bir araya gelirse dünyayı yönetir.
Delva Bayraktareviç - Bakiye Hanım Medresesi Sekreteri (Üstteki resimde sağda)
Türkiye'de okuyanlar var mı?
Türkiye’de çok sayıda uluslararası öğrenci var. Hem Balkanlardan hem başka ülkelerden gelen.
Medrese’den gelenler var mı?
Var, şu an sanırım 20 kızımız var burada okuyan. Tıp okuyan var, eczacılık, hukuk... Her alanda öğrenim gören arkadaşımız mevcut.
Peki burada herhangi bir öğrenci birliğiniz var mı?
Şöyle, bir uluslararası öğrenci geldiği zaman, genelde uluslararası öğrenci dernekleri onlarla ilgileniyor. O dernekler vasıtasıyla öğrencilerle iletişime geçebiliyoruz. İstanbul'da var mı bilmiyorum, ama Edirne'de var.
Bundan sonraki yıllarda nasıl düşünüyorsunuz? Öğrencilerin oradan buraya gelmesi, okumaları bölgenin Türkiye'yle ilişkilerine nasıl bir katkıda bulunacak?
Sanırım sayı daha da artacak. Çünkü özellikle Balkan ülkeleriyle Türkiye'nin ilişkileri daha da güçleniyor, kültür bakımından Türkiye Balkanlara daha yakın. Öğrencilerimiz genellikle burayı seçiyor.