ABD Başkanı Barack Obama Ağustos 2010'u ülkesinin Irak'taki savaşçı eylemlerini sonlandırma tarihi olarak belirledi ve bütün güçlerini, 2011 sonuna dek çekme kararlığını teyit etti, ancak son sözü de Amerikalı komutanlara bıraktı. Bu karar Irak hükümetinin omuzlarına ağır bir yük bindirecek. Zira Irak'ın dört bir yanında güvenliği korumanın sorumlusu bu hükümet olacak.

Hükümetin bu sorumluluğu uygulamaya aktarmak için gerekli güce sahip olup olmadığı yönünde sorular söz konusu. ABD güçlerinin askeri operasyonlarını sonlandırması için belirlenen takvim kısa ve Irak güçlerinin çekilen güçlerin yerini alması amacıyla eğitilmeleri için de yeterli değil.

Geçmişteki deneyimler Irak güçlerinin güvenlik ve istikrarı tek başlarına sağlayamadığını teyit ediyor. Güneyde ve başkent Bağdat'ın bazı bölgelerinde elde ettikleri başarılar, Amerika'nın doğrudan kontrolüne dayanıyor. Belki de en önemli nokta, Irak'ın çoğunluğu mezhepsel ve dinsel temellere dayanan siyasi kütleleri arasındaki uyumla ilgili. Zira güvenlik uzlaşıyla ve devlet kurumlarının mezhepçi-etnik kontenjanlardan uzakta, ulusal temellerle yeniden inşa edilmesiyle bağlantılı.

Ulusal muhafız güçler gibi Irak güvenlik güçleri iktidardaki koalisyonun kontrolüne boyun eğiyor ve önceki mezhepçi milislerin unsurlarını içeriyor. Bu nedenle rakip siyasi kütleler güven hissetmiyor. Başbakan Nuri el Maliki'nin liderliğini yaptığı siyasi kütlenin son seçimlerde güneydeki belediye meclislerinin koltuklarının çoğunluğunu kazandığı doğru, ancak bu başarı önemine rağmen ABD güçlerinin desteği olmaksızın Bağdat için istenen garantiyi sağlamaz.

Irak ordusu mezhepçilik değil, vatanseverlik temellerinde bir rehabilitasyona muhtaç (bu iş şu an mezhep temelinde yapılmakta). Aynı zamanda, ulusal uzlaşı çabalarına yoğunlaşılmalı.

Obama bu kararıyla Irak hükümetini mücadele etmeyi başaramayacağı büyük bir sorunla karşı karşıya bıraktı.

Yeni ABD başkanını en fazla ilgilendiren nokta, Irak bataklığından en az kayıpla çıkmak. Özellikle de Irak ve Afganistan'daki miras kalan savaşlar devlet hazinesine yıllık 140 milyar dolara mal olmuşken ve Amerikan ordusunda ölümlerin sürmesine yol açmışken. (Londra'da Arapça yayımlanan Kuds ül Arabi gazetesi, başyazı, 28 Şubat 2009)

Kaynak: Radikal