Araplar İran'ın Irak'a ve kendilerine yönelik tavrını eleştirse de, İsrail ve ABD'nin saldırı tehdidi konusunda bu ülkenin yanında yer alacaklar. Zira, Batı'nın nükleer silah sahibi İsrail'e İran'a saldırı 'izni' verme hakkı yok
Bazı Batılı ülkelerin, liderlerinin ve bu ülkelerdeki medya organlarının siyasi ve ahlâki açıdan ne kadar yozlaştığını görmek isteyenler, söz konusu ülkelerin, Siyonist düşman tarafından nükleer programının temsil ettiği tehlikeyle mücadele iddiası altında İran'a karşı yöneltilen askeri saldırı başlatma tehditlerine yönelik tavrını izlemesi yeterli.
ABD ve diğer Batılı güçlerin İran'ın nükleer programı ve şu ana kadarki gelişmelere yönelik yaklaşımı biliniyor; burada bu yaklaşımların boyutunu açıklamamıza gerek yok. Fakat geçen birkaç hafta içinde meydana gelen yeni gelişme şu: Başta Fransa ve ABD olmak üzere söz konusu Batılı güçlerden bazıları, İsrail'in İran'a saldırmasını kabul edilebilir bir tercih olarak sunuyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy bu bağlamda, Tahran'ın Batılı güçlerin taleplerine boyun eğmemesi durumunda İsrail'in her an bir saldırı düzenleyebileceğine yönelik bir uyarıda bulunuyor. Amerika'da da aynı mantığın resmi açıklamalarda ve medya organlarının yayımladığı siyasi analizlerde sürekli tekrarlandığını görüyoruz. Açıklamaların içeriğiyse, ABD'nin İran tehlikesiyle mücadelede İsrail'i 'kendisini savunmak için' İran'a saldırmaktan alıkoymayacağı yönündeydi.
ABD bomba satmakta kararlı
Geçen iki gün boyunca, ABD'nin İsrail'e sağlam korumalı mevzilere ulaşabilecek türden binlerce akıllı bomba vermekte kararlı olduğuna dair haberler okuduk. Ayrıca bazı yorumcuların, İsrail'in ABD'deki başkanlık seçimleri öncesinde ekim ayında İran'a saldırabileceğine dair bir 'sürprizden' söz ettiğini gördük.
Bu anlaşmanın arkasındaki mesaj açık.
ABD İran'a düzenleyeceği saldırıda İsrail'in yanında yer alacak. Siyonist düşmanın İran'a saldırma tehditlerine yönelik bu tavır, ifade ettiğimiz gibi Batı'nın siyasi ve ahlaki yozlaşmasını temsil ediyor. Söz konusu Batılı güçlerin İsrail'in İran'a saldırma 'hakkı'na sahip olduğunu ifade etmesinden daha büyük yozlaşma var mı? Batılı liderlerin İran tehlikesinden, Siyonist oluşumun liderleri olan savaş suçluları sayesinde kurtulmayı kabul etmesinden daha büyük yozlaşma olur mu?
Bununla birlikte bunda şaşılacak bir durum yok. Siyonist oluşumu kurulduğundan beri koruyan ve bütün suçlarını savunan bu Batılı güçlerdir. Bu ülkelerden bazılarının liderleri, tıpkı Bush yönetiminin de olduğu gibi, savaş ve soykırım suçluları. Onlardan ne bekleyebiliriz ki? Arap ülkelerindeki bizler açısından sorulması gereken soru şu: Söz konusu Batılı ülkelerin ve Siyonist oluşumun İran'a karşı savaş açma yönünde yönelttiği tehditlere yönelik tavrımız nasıl olmalı?
İran eleştirilerimizi ciddiye almalı
Mühim olan şu noktaları teyit etmektir: Birincisi, evet bizler İran'ın Irak ve Arap ülkelerine yönelik tavrını ve politikalarını sertçe eleştiriyoruz ve bunlara ciddi biçimde temkinlili yaklaşıyoruz. Eleştirilerimizin ve temkinli tutumumuzun güçlü gerekçeleri var. Bu tavrımızı açıkça ilan etmemiz gerekiyor. Eğer Arap ülkeleriyle barışçıl ve eşit ilişkiler istiyorlarsa, İranlıların bu eleştirileri ciddiye alması gerek.
İkincisi, eleştirilerimiz ve İran'a karşı saldırı düzenleneceğine yönelik tehditlere dair tutumumuz ayrı şeyler. Bu tehditlere yönelik yaklaşımımız hem ilkesel:; zira, bu tehditlere karşıyız. Fakat yaklaşımımız sadece ilkesel değil, aynı zamanda pragmatist de: Savaş tehditlerinin yanında yer alamayız. Herkes böyle bir savaşın bütün bölgeyi korkunç felaketlere götüreceğini bilir. Her halükârda bütün Arap ülkelerinin tavrı bu yöndedir.
Araplara hakaret ediliyor
Üçüncüsü, Batılı güçlerin 'İsrail'in kendisini savunmak için İran'a saldırma hakkı'ndan söz etmesinin, biz Araplara yönelik bir hakaret olduğu aklımızdan çıkmamalı. Batı, Filistin'i gasp eden, halkını süren ve yüz binlerce Arap'ın öldüğü katliamları gerçekleştiren ve nükleer silah cephaneliğine sahip olan bu Siyonist oluşumun, İran'a veya başka bir ülkeye saldırma hakkı olduğunu ifade ediyor.
Bu durum, tarihimizi, şehitlerimizin kanını ve Arap topraklarımızı ayaklar altına alıyor. Özetle, söz konusu Batılı güçler siyaseten ve ahlâken yozlaşmışsa da, biz yokzlaşmadık. Biz Tahran'ın birçok tavrına yönelik eleştirilerimiz ve temkinli yaklaşımlarımızla birlikte, bu ülkeye karşı bir saldırı söz konusu olduğunda İran'la beraberiz ve bu Siyonist Batı barbarlığına karşıyız.
Kaynak: Radikal