Anayasa Mahkemesi, AKP'nin kapatılması istemiyle açılan davayı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dışında oybirliğiyle, Abdullah Gül'le ilgili bölümü de oyçokluğuyla kabul etti.
Bu karar ne anlama geliyor?
Esastan görüşülecek
Bu kararın anlamı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın AKP'nin kapatılması istemiyle açtığı davanın esastan görüşüleceğidir.
Anayasa Mahkemesi, kendi prosedürü içinde davayı yürütecek. AKP'nin savunmasını alacak, Başsavcı'nın iddialarını tek tek karara bağlayacak.
Davanın esastan görülme süreci, dünkü kararla başlamış oldu.
Kabul kararı
Anayasa Mahkemesi'nin davanın esasına geçmeden bir kabul kararı oluşturması da anlam taşıyor. Bu karar, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) yargıca tanıdığı iddianameyi geri çevirme yetkisinin Anayasa Mahkemesi için de geçerli olacağını gösterdi.
Bu konuda bir tartışma vardı. Bazı hukukçular, kapatma davasının ceza davası değil tedbir davası olduğunu öne sürerek; ayrıca bir "kabul kararı" üretmeye gerek bulunmadığını savunuyorlardı. Yüksek Mahkeme, bu tartışmayı da geride bırakmış oldu.
Anayasa Mahkemesi, dünkü kararından önce DTP'nin kapatılması istemiyle açılan davada da "kabul kararı" almıştı.
Yüksek Mahkeme'nin bu kararları, CMK'nın uygulanması açısından bir içtihat oluşturdu.
Gül'ün durumu
AKP'nin kapatılması davasının kabul edilmesine ilişkin karar cumhurbaşkanları açısından da bir içtihat niteliği taşıyor.
Bu iddianamede Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Dışişleri Bakanı olarak görev yaptığı dönemde AKP'nin laiklik karşıtı odak haline gelmesinde bir faktör olduğu iddiası var. Ayrıca 5 yıl siyaset yasağı talebi de söz konusu.
İddianamenin bu yönü de tartışma yaratmıştı. Cumhurbaşkanı'nın böyle bir iddianameye konu olamayacağı, bu yönüyle iddianamenin reddinin gerekeceği savunulmuştu. Yüksek Mahkeme, oyçokluğuyla aksine karar verdi. Cumhurbaşkanlarının, eski görevleri nedeniyle kapatma davasında iddianameye alınabilecekleri kabul edilmiş oldu.
Bu karar, cumhurbaşkanının sadece vatana ihanetten yargılanabileceği hükmü nedeniyle davaya konu olamayacağı tezine karşılık öne sürülen, "Burada yargılanan cumhurbaşkanı değildir. Bu bir ceza davası niteliği taşımaz. Yargıya konu olan, cumhurbaşkanı olmadan önce söylem ve faaliyetlerinin odak olma haline etkili olup olmadığının tespitidir" görüşüne haklılık kazandırdı.
Bu kararın oybirliğiyle değil, 4'e karşı 7 oyla alınmış olması, Yüksek Mahkeme'nin bu konuyu etraflıca tartıştığını da gösteriyor.
Hüküm verilmiş değil
Tabii şunu da belirtmek gerekir ki, davanın kabul edilmesi, nasıl sonuçlanacağını göstermiyor.
Kabul kararının, dün bazı televizyonlarca, "İddialar kabul edildi" biçiminde özetlenmesi hatalıydı. Kabul edilen iddialar değil, davanın görülmesiydi. İddiaların yerinde olup olmadığı yargılama süreci sonunda belli olacak.
Yorum yapılarken bu gerçeğin unutulmaması gerekiyor.
Kaynak: Milliyet