İstanbul'daki Saraçhane Parkı'nda toplanan kalabalık, İslami Dayanışma Platformu öncülüğünde teşhircilik karşıtı bir eylem gerçekleştirdi. Peygamber Sevdalıları ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının destek verdiği etkinlikte, toplumu ve aileyi yozlaştırdığı belirtilen teşhirciliğe karşı toplu tepki gösterildi.
Eylemin açılış konuşmasını yapan yazar Necmettin Irmak, toplumda ahlaki yozlaşmanın arttığını savunarak şu ifadeleri kullandı:
"Toplumun bir kesimi İslam'dan uzaklaştıkça ahlaki yozlaşma da bir hastalık gibi yaygınlaşıyor. Haya ve edep üzerine inşa edilmiş ilişki biçimlerini ortadan kaldırmak için çaba gösterenler, insanın insanlığını yok etmeye çalışıyor."
"TEŞHİRCİLİK ÖZGÜRLÜK DEĞİL, BAĞIMLILIKTIR"
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, toplumu etkileyen teşhirciliğin sıradanlaştırıldığına dikkat çekti. Konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Yeryüzünde ifsada karşı mücadele etmek bir Müslümanın öncelikli görevidir. Bu mesele sadece kadınlarla ilgili değildir, erkek bedeni de mahremiyet sınırları içerisindedir. Bedenini sergilemek için yarışa girenler insanlıktan çıkmış bağımlılılardır ve tedavi edilmelidirler."
Kaya, genel ahlak ilkesinin hukuk sistemlerinde temel bir unsur olduğunu vurgulayarak yetkilileri harekete geçmeye çağırdı.
“İYİLİĞİ ÖRGÜTLEMELİYİZ”
Yazar Ramazan Kayan, toplumsal yozlaşmaya karşı örgütlü bir tavır alınması gerektiğini dile getirdi. Açıklamasında şu sözleri kullandı:
"Toplumsal ifsadı normalleştirmek isteyenler teşhiri yaygınlaştırıyorlar. Bu örgütlü ahlaksızlık projesine karşı bizler de iyiliği örgütlemeliyiz. İnsan fıtratını ve nesli korumalıyız."
“TOPLU TAŞIMAYA BİNMEKTEN HAYA EDİYORUM”
Peygamber Sevdalıları adına konuşan Cemal Çınar, teşhirin gündelik hayatı etkilediğini belirtti. Çınar, yaşadığı rahatsızlığı şu sözlerle anlattı:
"63 yaşında biri olarak toplu taşımaya binmekten, toplum içerisine çıkmaktan, alışveriş merkezine gitmekten hayâ ediyorum. Bu ülke bizimse neden inancımız gereği bir yerlere giremiyoruz?"
Çınar ayrıca şu ifadeyi kullandı:
"Edepli olmak insanın vasfıdır. Utanmayan ise insana değildir. Bu edepsizliğe karşı sokakları edep yoksunlarına teslim etmeyeceğiz."
"AHLAKİ KRİZ, MODERN YAŞAM TARZININ SONUCU"
Eylemde İslami Dayanışma Platformu adına basın açıklamasını okuyan Rüveyda Kaçmaz, modern yaşam tarzının toplumda ahlaki bir kriz oluşturduğunu savundu. Açıklamasında şunları söyledi:
"Yaz mevsiminin de etkisiyle sokaklara yansıyan çıplaklık olgusu, toplumsal yozlaşmanın açık bir göstergesidir. Alışveriş merkezlerinde, ulaşım araçlarında adeta bir teşhircilik furyası yaşanıyor."
"GENEL AHLAK KURALLARI GÖZETİLMELİ"
Kaçmaz, yetkililere çağrıda bulunarak şu ifadeleri kullandı:
"Kamusal alanda rahatsızlık doğuran tutumlara karşı önlem alınmalıdır. İç çamaşırı benzeri kıyafetlerle dolaşmak ya da mahrem bölgeleri sergilemek toplumda huzursuzluk oluşturmaktadır. Bu bir özgürlük değil, yozlaşmadır."
“TOPLUMSAL DUYARLILIK OLUŞTURULMALI”
Açıklamanın son bölümünde, toplumun tüm kesimlerine görev düştüğü belirtildi. Rüveyda Kaçmaz, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Tesettür kadın erkek herkes için bir değer ifade eder. Edepli ve şahsiyetli olmak, sadece bireysel değil toplumsal bir sorumluluktur. Çocuklarımızı ve geleceğimizi korumak için kötülüklere karşı durmalıyız."
