Afganistan'ın ne kadarı Karzai yönetiminin kontrolünde, ne kadarı Taliban'ın? Bu soru, geçen hafta milletlerarası medyanın üzerinde durduğu ve tartışmalara yol açan önemli bir konuydu.

Tartışmalar da Amerika'nın Milli İstihbarat Başkanı Amiral Michael McConnel'in geçen çarşamba günü Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi'ne verdiği uzun brifing dolayısıyla patlak verdi. McConnell, bu brifinginde Karzai yönetiminin Afganistan'ın sadece yüzde 30'una hakim olduğunu, Taliban'ın yüzde 10 ve geriye kalanının da mahallî gruplar tarafından kontrol edildiğine işaret etti ve Taliban direnişinin kontrol altına alınıp alınamadığı yönündeki bir soruya da şöyle karşılık verdi: "Kontrol altına alındığını, belli sınırlar içinde tutulduğunu söyleyemem. Direniş güneyde canlı; doğuda biraz büyüdü; bazı unsurları batıya ve kuzeye doğru yayılıyor. Ancak son husus Taliban kontrolünden ziyade varlık gösterme anlamına geliyor.'' McConnell'in bu değerlendirmesi bazı televizyon ve gazetelere "Karzai yönetimi Afganistan'ın sadece yüzde 30'una hakim, gerisi Taliban kontrolünde. Afganistan kaybediliyor" şeklinde yansımış ve bu da Karzai hükümetini son derece rahatsız etmiş bulunuyor.

Karzai yönetiminin İstihbarat Dairesi Başkanı Emrullah Salih, dün düzenlediği basın toplantısında McConnell'in değerlendirmesine çok şaşırdıklarını, sözü edilen kontrol yüzdelerinin tamamen asılsız olduğunu açıklarken, yönetimin Afganistan'ın bazı bölgelerinde varlığı olmadığını; ancak bunun bu bölgelerin Taliban kontrolü altında olduğu anlamına da hiçbir şekilde gelmediğini açıklamış bulunuyor.

Salih, konuya devamla şunları da söylüyor: ''... Afganistan, kökleri derinlerde olan aşiret yapısına sahip bir ülkedir. Aşiretler de ülkenin başarılı yönetiminin temel taşlarıdır. Karzai yönetimi, siyasî elitler ve aşiret liderlerinin desteğine sahiptir. Ülkenin tarihi, tarih içindeki millî teşekkülü ve yönetim tarzı açısından biz aşiret liderlerinin desteğine sahip olmaktan dolayı memnunuz. Aşiretler tarafından desteklenen ya da aşiretlerin hakim olduğu bir Amerikan yönetimi bunu bir eksi olarak görebilir; ama biz bunu güçlü bir artı olarak görüyoruz.''

Amerikan istihbarat değerlendirmesi ile Karzai yönetiminin değerlendirmesinin niye farklı olduğu yönündeki bir soruya da Salih şöyle cevap veriyor: ''Ben Afganistan'da yaşıyorum. Gerçek ile yüz yüzeyim."

Karzai'nin danışmanlarından Sigbetullah Sancar da McConnell'ın değerlendirmesine tepki gösterirken birçok mahallî aşiret lideri ve mahallî komutanın Karzai yönetimini desteklediğini, işbirliğini sürdürdüğünü vurguluyor ve McConnell'in değerlendirmesini sorumsuz olarak nitelendiriyor. Bu durumda kimin değerlendirmesi gerçeği yansıtıyor acaba? Dev Amerikan istihbaratınınki mi, yoksa Karzai yönetimininki mi? Biz, Karzai yönetiminin değerlendirmesinin daha gerçekçi olduğu kanaatindeyiz; zira takip ettiğimiz kadarıyla biz de Taliban'ın Afganistan'ın güneyinde bazı bölgelerde tamama yakın hâkimiyet sağladığına, ülkenin gerisinde ise zaman zaman sadece bazı hamleler yaptığına, varlık gösterip geri çekilmek zorunda kaldığına inanıyoruz.

Ayrıca Afgan tarihine baktığımızda mahallî güçlerin bütün yönetimler üzerinde etkili olduğunu da biliyor ve bugünkü durum itibarıyla bunların çoğunun Karzai yönetiminin yanında yer aldığını; çünkü çıkarlarının bunu gerektirdiğini tahmin ediyoruz. Kısacası, bize göre bugün Afganistan'da kontrol Karzai yönetimi artı mahallî unsurların elinde bulunuyor; Taliban ise sadece güneyde bazı yerleri kontrol ediyor.

Bu durum değişir mi, değişirse ne zaman ve nasıl derseniz, bunun bugün cevabı henüz ortada yok; değişmesi birçok şeye bağlı. En başta da bu yazın cereyan etmesi beklenen Taliban saldırıları ve bunlara NATO ve Afgan güvenlik güçlerinin verecekleri karşılığa bağlı elbette.

 
Kaynak: Zaman