Güney Osetya savaşının bir yıl sonrasında Tiflis ve Moskova'nın çatışan hırsları dizginlenmiş görünüyor. ABD'nin bölge siyasetinde de yeni gerçekçilik söz konusu

Geçen yıl bu vakitler Kafkaslar'da patlak veren kısa ama şiddetli bir savaş, dikkatlerin tatsız şekilde Pekin Olimpiyatı'nın açılışından başka yöne kaymasına yol açmıştı. Haftanın büyük kısmında Gürcü ve Rus birlikleri, uzun zamandır var olan rahatsızlıkları silahlı güçle açığa vurdu. Birkaç saatliğine ABD ve Rus güçleri arasında Soğuk Savaş'ı andıran bir askeri çatışma tehdidi bile gündeme geldi, zira ABD savaş gemileriyle Rus birlikleri Karadeniz kıyısında aynı anda harekete geçti. Neyse ki, her iki taraf da itidali elden bırakmadı.

Aradan geçen 12 ayda değişen pek fazla şey olmadığı öne sürülebilir. Dün Gürcistan'da yas ve anma günüydü; bayraklar yarıya indirildi, ayinler düzenlendi ve Güney Osetya'daki evlerinden sürüldükten sonra kendi ülkelerinde mülteci konumuna düşen binlerce insan adına yeni talepler ortaya kondu. Gerek Güney Osetya gerekse Abhazya'da hâkimiyeti elinde tutan Rusya, müdahalesini savundu. Uluslararası bir komisyonun savaşın nasıl geliştiği ve kim tarafından başlatıldığı gibi tartışmalı konularda hazırladığı raporun açıklanması ertelendi. Devrilebileceğine yönelik öngörülerine rağmen Mihail Saakaşvili Gürcistan'da hâlâ iktidar.

Bununla birlikte, bilhassa Güney Osetya etrafında gerilimler sürse de, değişimler de var. Gürcistan ve Rusya'nın çatışan hırsları dizginlendi. Güney Osetya ve Abhazya'nın tanınması konusunda neredeyse hiçbir ülke Rusya'nın yanında yer almadı. Rusya istekleri konusunda Tiflis'e boyun eğdiremedi.

Başkan Barack Obama'nın ABD'nin Gürcistan'la ilişkilerini dengeleme çabalarında yeni bir gerçekçilik görülebiliyor. NATO üyeliği vaatlerinin dozunu düşürürken, desteğin süreceği sözünü verdi ve Rusya'yla ilişkileri de yeni temele oturtma çabasına girişti. Savaşın hemen sonrası, AB'nin daha
aktif diplomasi yürütmesinin neler başarabileceğine dair bir umut ışığı da ortaya koydu. Fransa'nın arabulucuğunu yaptığı altı maddeli anlaşmaya, dört dörtlük bir denetime tabi olmasa da, uyuldu ve daha uzun vadedeki bir anlaşmanın çerçevesini sağlıyor. İlerleme mütevazı olabilir, fakat bugünün zor barışı geçen yılın savaşına bin kat tercih edilir. (Başyazı, 8 Ağustos 2009)

Kaynak: Radikal