Yılda bir kez Amerikan başkentinde yapılan 'American-Turkish Council' (ATC, Amerikan-Türk Konseyi) toplantıları her zaman ilgi çekmiştir. Sebebi belli: Yükselen piyasalar içerisinde ön saflara gelmiş bir ülke Türkiye ve müthiş bir enerji açlığı hissediyor; silâhlı ihtilâflara sahne olunan bir coğrafyada kendini savunma ihtiyacı da fazla? Amerikan enerji firmalarıyla savunma sanayi şirketleri için, ATC, yeni iş imkânlarına kapı aralayacak bir zemin teşkil ediyor.Türkiye'ye ilginin başka alanlara da kaydığına tanık olundu bu yılın ATC toplantısında. Ülkemize ilgisinin geçmişi 1950 öncesine dayanan General Electric (GE) şirketinin en üst düzey yöneticisi olan Jeffrey R. Immelt Garanti Bankası'na ortak olmalarının kendilerine sağladığı yararları anlattı; hissedarlarına çok kısa sürede kazandırdıklarından duyduğu mutluluk her halinden belli oluyordu. Türkiye'yi 'gerçek bir fırsatlar ülkesi' olarak gördüğünü ilân etti GE'nin patronu.Bir Amerikalı diplomat, ATC vesilesiyle düzenlenen bir dâvette, diplomatik dili bir tarafa bırakarak, ?Türkiye'de cumhurbaşkanının kim olacağı bizim için fark etmez, yeter ki bugünkü güven veren ekonomi yönetimi aynen devam etsin? dedi.Geçmişte ATC podyumuna çıkan Türkler, bin dereden su getirerek, Türkiye'nin önemini anlatır ve Amerikalı katılımcıları yatırıma dâvet ederlerdi; bu yıl ise bütün konuşmalara, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun sunuşuna da sinen 'Türkiye önemli bir ülke' tavrı hâkimdi. Avrupa'nın 8., dünyanın 19. büyük ekonomisi durumunda bugün Türkiye; pek çok ülkeden hızlı büyüyor ve bu sebeple de global sermayenin ilgisini doğal olarak çekiyor.Yakın geçmişte iki ülke ilişkilerinde sürtüşmeler yaşanmış, rahatsızlıklar ATC toplantılarını da etkilemişti; bu yıl o yönden de hayli farklı bir görüntü vardı. Bugünkü ABD yönetimi bölgedeki ihtilâflara baktığında Türkiye'yi asla ihmal edilmemesi gereken önemde bir ülke olarak görüyor ve bu da talepler konusunda daha rahat hareket edebilmeyi getiriyor. Amerikan yönetimi, ülkenin büyük firmalarını, Türkiye'ye yatırıma teşvik ediyor.Sorunlar? Türk-Amerikan ilişkilerini gölgeleyen önemli sorunlar yine de yok değil. Irak'taki başarısızlığın Türkiye'ye olumsuz yansımalarını, İran ile süregiden gerilimin uyandırdığı tedirginliği bir tarafa bırakacak olursak, iki önemli ve âcil ihtilâf konusu kendini hemen belli ediyor: PKK ile mücadele ve Kongre'ye sunulma çabaları sürdürülen 'Ermeni karar tasarısı'? Türkiye'den gelen siyasîler ile askerî ve sivil yetkililer, akademisyenler ile gazeteciler, Amerikalı katılımcılara, Türkiye'nin her iki konudaki beklentilerinin ABD tarafından göz ardı edilmesinin doğuracağı sıkıntıları, oluşturacağı tepkileri açık bir dille aktardılar.ATC zemininde yapılan konuşmalarda dikkat çeken nokta, sivillerin yeni bir söylem geliştirip Türkiye'nin dünya için sağladığı imkân ve fırsatları vurgulamalarına karşılık, askerlerin genellikle ihtilâflar üzerinde yoğunlaşmaları ve Türkiye içinde yaşanan sıkıntıları büyüterek sunmaları oldu. Genelkurmay 2. Başkanı Org. Ergin Saygun sözgelimi, Leyla Zana'dan Orhan Pamuk'a kadar uzanan bir dizi şikâyet konusu sundu dinleyicilere? Siviller ile askerler arasındaki yaklaşım farkı Amerikalı katılımcıların dikkatinden kaçmadı.Önemli sonuçlar doğurabiliyor ATC toplantıları, zaten bu yüzden iki ülkenin ilişkileri hangi durumda olursa olsun sektirilmeden her yıl yapılıyor. Türkiye'nin bu toplantıları daha etkin kullanmasında ve Amerikalıların karşısına hemen her konuda benzer söylemle çıkılmasında yarar var.