Filistin Başbakanı İsmail Haniye, Filistinlilerin direnmek gibi meşru bir hakları bulunduğunu ifade ederken, Başkan Mahmud Abbas da halkın bütün şekilleriyle şiddete son vereceklerini belirtti. Hamas lideriyle Fetih liderinin bu çelişkili açıklamaları, yeni birlik hükümeti kapsamındaki roller dağıtılmadan önce yaptığını umut ederiz. Ümitsizliğe düşmeyi tercih edersek de, bu açıklamalar söz konusu çelişkinin bir gerçek olduğu anlamına gelir. Böyle bir durumda çelişki, iki grup arasında gerek bakanlar kuruluna, gerekse de hükümet ve Filistin başkanlığına yansıyacak bir çatışmaya kadar gidebilir. Her halükârda Filistin ulusal birlik hükümetinin kurulduğunun ilan edilmesi, önceki ve sonraki dönemler arasına ayırıcı bir nokta koydu. Bu bağlamda da, İsrail ve ABD'yle yapılacak görüşmeleri, Fetih'le Hamas hareketleri arasındaki ön anlaşma gereği başkan Abbas ve Filistin Kurtuluş Örgütü'ndeki (FKÖ) grubunun idare edecek olmasına olumsuz gözle bakılması gerekmiyor. Çünkü, Hamas'ın hâkim olduğu seçilmiş parlamentoda FKÖ'nün yetkileri zaten sınırlı. Anlaşma referanduma sunulabilir En basit değerlendirmeyle, Oslo modeli dönemi sona erdi. Ebu Mazen, FKÖ lideri olarak gizli müzakereler kanalıyla İsrail tarafıyla nihai anlaşma imzalama rahatlığını artık kesinlikle bulamayacak. Filistin sorunu, Fetih'le Hamas arasında anlaşmaya varılan birlik hükümeti programına da yansıyan 'Mekke sözleşmesi dönemi'ne girdi. Mekke sözleşmesi, FKÖ yönetiminin İsrail'le anlaşmaya varması durumunda, anlaşmanın nihai şeklinin parlamento veya referandum kanalıyla halk tarafından belirlenmesini öngörüyor. Bu madde doğrultusunda parlamento, FKÖ'nün İsrail ve ABD'yle ilişkilerini denetleyecek. Yani başkan Ebu Mazen'den, İsrail Başbakanı Ehud Olmert veya ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'la gerçekleştirdiği bütün görüşmeler sonrası konunun değerlendirilmesi ve bir sonraki adımın belirlenmesi için Filistin parlamentosunu aydınlatması istenecek. Buradaki soru şu: Acaba işler fiiliyatta bu şekilde yürüyebilir mi? Hatta, bu sorunun kapsamının şu şekilde genişletilmesi daha iyi olabilir: Acaba Haniye liderliğindeki birlik hükümetiyle Ebu Mazen liderliğindeki Filistin yönetimi arasındaki 'evlilik projesi' başarılı olacak mı? Bu soruya yanıt vermek için henüz erken, üstelik ortada göz ardı edilemeyecek dış etkenler var. Filistin sisteminin karşı koyması gereken ilk etken ambargo. İsrail'in ABD'yle işbirliği içinde başını çektiği ambargo kampanyasının başarısız kılınması, öncelikle Arap hükümetlerinin ambargonun pratikte kırılmasına olumlu yaklaşma ve buna hazırlık boyutlarına, ikinci olarak da başkan Ebu Mazen'in yeni Filistin hükümetiyle birlikte çalışma noktasında Avrupa ülkeleriyle ABD arasındaki anlaşmazlığı nasıl kullanacağına bağlı. Bütün bunlar daha önce de belirttiğimiz gibi, Filistin sorununun göstergeleri henüz tam anlamıyla belirmemiş yeni bir döneme girdiğinin habercisi. (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Beyan, genel yayın yönetmeni, 20 Mart 2007)