Yarın 12 Mart 1971'in 40. yıldönümü. Yeterince bilinmiyor, hatırlanmıyor ama bu askeri müdahale diğerlerinden epey farklıydı. 20. Yüzyıl başındaki Halaskar Zabitan türü hadiseleri bir kenara bırakırsak 27 Mayıs darbesinden on yıl sonra gerçekleşen bu "muhtıra darbesi" bir anda olup bitmemişti.
1960 darbesini izleyen günlerde, 14'ler hadisesi, onun uzantısı Aydemir Cuntası, geliştirdiği iki darbe girişimi, 12 Mart'a giden yolu adım adım hazırlamıştı. Fakat sonuçta oluşan hareket diğerlerinden farklıydı, çünkü bu bizim darbeler tarihimize iki değişiklik ekliyordu.
Birincisi, bu ordu içindeki iki grubun çatışmasıydı. Daha sol olduğunu söyleyen bir kanatla daha merkezci kanat birbirine girmişti. Solum diyen kanatın ideologu Doğan Avcıoğlu idi. İdeolojisi sonradan (bana göre yanlış bir biçimde) verilen adla sol Kemalizmdi. Başını Batur-Madanoğlu-Gürkan çekiyordu. Arkasında bir aydın desteği vardı. Avcıoğlu'nun Devrim gazetesi öncülük ediyor, İlhan Selçuk ve ekibi kuvvet sağlıyordu. (Ayrıntılarını merak edenler Hasan Cemal'in Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım isimli anı kitabını okuyabilir.)
Diğer grup bu oluşuma karşıydı. Asker iş başına gelsin, orada kalsın ama solla ilişkisi olmasın diyordu. Sonunda sol grup 9 Mart'ta darbe yapmayı kararlaştırdı. Fakat Batur,ortadaki sol eğilimden ürküp, son dakikada kendi grubuyla hareket etmekten cayıp onları ihbar edince iki grup anlaştı. 12 Mart iki grubun anlaşıp ordu içindeki dağınıklığı kontrol altına alma ve sola darbe indirme girişimidir.
İkincisi şu: bizim asker öncülüğündeki modernleşme hareketi bendenizin Tarihsel Blok dediği ve ordu-bürokrasi-aydınlar ittifakından (OBA) oluşan kesim tarafından gerçekleştirilmiştir. (Ayrıntılarını Türk Siyasetinin Yapısal Analizi isimli kitabımın 1. ve 2. ciltlerinde anlattım.) 9 Mart bunun ta kendisidir. OBA olayların içinde, başındadır. Fakat 9 Mart'ta beklenen darbe ertelenince işler karışır. 12 Mart bu defa aydınlara karşı bir hareket manası taşır. Zaten aydınlara karşı "balyoz" operasyonunu düzenleyecektir. Devamı >>>