Yeter artık

3 Kasım 2002 seçimlerinde AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığını reddeden Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) o kararına gösterdiği gerekçeyi hatırladınız mı?

Dönemin YSK Başkanı Tufan Algan aynen şöyle demişti: "Devletin çıkarlarını ve Çanakkale'deki, Sakarya'daki şehitlerimizi düşünerek karar verdik!"

YSK'nın kendine Türkiye Cumhuriyeti'ndeki rejimin, Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal bütünlüğünün muhafızlığı misyonunu biçtiğinin itirafıydı bu.

Aradan 9 yıl geçti; BDP kökenli 7 bağımsız adayın veto edilmesi, YSK'nın kadroları değişse bile misyonunu da, o misyonun gereğini yerine getirirken gözettiği kriterleri de koruduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Ve tabii hukukçulardan, siyasilerden tepki yağıyor, herkes bu vetoyu tanımlama yarışına girmiş gibi: "Darbe" diyen mi ararsınız, "Tuzak kurmak" diyen mi, "Hukuki değil, siyasi karar" yorumu yapan mı, "Seçilme hakkının gaspı" olarak gören mi...
Hepsi de haklı.  Devamı>>>