Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih'in, din adamı Hüseyin Huthi yanlısı isyancılarla savaş beş-altı yıl sürse bile ödün vermeyeceğine dair açıklamaları mecazi mi, yoksa bu dağlık bölgelerdeki savaş gerçekten uzun sürebilir mi?
İmkânları ne ölçüde olursa olsun kimse uzun savaşı kaldıramaz. Bunun kanıtı ABD gibi bir süper gücün beş yılı aşan bir savaşı kaldırmaması. Yemen'in kendisi de uzun ve başarısız savaşlardan geçti.
Türkler Yemen'den yenilgiyle çıktı. Eski Mısır lideri Cemal Abdül Nasır da iç savaşa müdahalesinde yenilerek çekilme-yi tercih etmişti. Zira Huthiler gibi isyancılarla savaşmak çok zor bir iş. Bu tür savaşlar modern ordulardan ziyade savaş bölgelerinde etkin siyasi irade gerektiriyor. Ancak böyle bir irade bütün tarafları hükümet safına çekebilir ve onları hükümetle dayanışma içine girip isyancılara karşı savaşmaya sevk edebilir.
Yemen hükümet güçleri isyancıların gücünü gelecek birkaç ay içinde kıramazsa uzun yıllar daha dayanamaycaktır. Yemen devlet başkanı, ülkenin birleşmesinden ve hatta cumhuriyetin kurulmasından bu yana yaşanan en büyük sorunla mücadele ettiğinin farkında. Huthilerin tek başına faaliyet göstermediğini, dış destek aldığını ve yaşananların bölgesel savaşın parçası olduğunu biliyor. Daha önemlisi, Huthi-ler bugün dağların mağaralarıyla yetinmiyor, başkent Sana'yı hedefleyen siyasi bir projeleri var. Bayramda Sada kentine düzenlenen başarısız saldırı, Sana yönünde bir adımdan başka bir şey değil.
Bu nedenle Salih ödün vermek yerine savaşmayı tercih etmekte haklı. Bütün arabuluculukların başarısız olmasının ve anlaşmaların delinmesinin ardından şu an savaş dışında bir seçenek yok. Ancak Salih en az askeri güç kadar önemli bir mühimmata daha sahip. Aşiretlerle iyi ilişkileri, ordunun bu zor bölgelerde tek başına başarabileceğinden daha büyük ve tamamlayıcı rol oynayabilir.
Aşiretleri kendi taraflarına çekmeye çalışan ancak başarılı olamayan Huthiler, Sada kentinin işgali gibi manevi zaferler elde etmek için aşiretlere muhtaç olduklarını çok iyi biliyorlar. Bu başarısız saldırının hedefi, insanları Taliban'a benzediklerine ve hem içeride hem de dışarıdaki siyasetçilerin gözardı edemeyeceği bir ismi kazanabileceklerine ikna etmekti. Fakat o kadar güçsüzler ki, onlara isyancı bile denemez. (Londra'da Arapça yayımlanan Şark ül Evsat gazetesi, 29 Eylül 2009)
Kaynak: Radikal