Tunus’taki protestolar durmak bilmiyor. Peki Tunus için endişelenmeli mi, yoksa bu gösteriler, vaatler ve güvenlik güçleriyle bitirilecek bir ekmek krizinden mi ibaret? Ülkenin sorunu, ekonomiden öte siyasi; sorun, hükümete olan güvensizlik. Tunus’ta ekonomi kötü olsa da diğer Arap ülkelerinden iyi aslında. İşsizlik oranı yüzde 13. Yani Arapların çoğundan daha iyi. Yemen’de işsizlik yüzde 30 mesela!
Tunuslu vatandaşın alım gücü Libyalı, Bahreynli ve Sudanlı benzerlerinden fazla. Kaynakları itibariyle fakir olan Tunus’ta, ekonomik büyümede gerilemeye rağmen, gaz ve petrolde dünyanın en zengin ülkelerinden olan komşusu Cezayir’in üstünde. Tunuslular, Arapların en tahsillileri. Fakirliğe rağmen Tunus, eğitim harcaması açısından dünyada 18’inci, Araplar içindeyse birinci.
Asıl tehlike işsizlik
Peki bu durum, insanların hatalı hükümetin haklı olduğu anlamına mı gelir? Kesinlikle hayır. Öncelikle, sorun sadece Tunus’un değil; çözümü de sadece ekonomik değil. Tunus halkı hoşnut değilse, ekonomisi daha kötü olan diğer Arap halkları ne yapsın? Bu durum endişe verici. Çünkü işsizlik, Arap rejimleri ve istikrarları için en büyük asıl tehlike.
Tunus’un sorunu işsizlikte değil, sorunun ifade biçiminde. Siyasi otorite, hükümeti belirleyip sorumluluğu tekeline alıyor. Tunus halkı, diğer Araplar gibi seçimleri siyasi tiyatrolar olarak gördüğü için güven kaybolmuş ve sokaktaki işsizlik, hükümete karşı kendini ifade etme konusu. Ülkedeki ekonomik kriz ancak güçle çözüme kavuşturuluyor. İktidar, göstericileri bastırmakta başarılı olacak, ancak bu geçici bir çözüm ve insanlar tekrar sokaklara dönecek, asker de mücadeleyi bırakmayacak. İnsanların hükümete güveni olmadan çözüme ulaşmaksa zor. Güven kaybı da, doğru düşüncenin ifade edilmesinin engellenmesinden kaynaklanıyor. Eleştiri engellenince söylentiler baskın çıkıyor ve nesnellik kalkıyor.
Ayrıca Tunus, komşu petrol ülkeleri gibi insanları susturmak için paraya boğabilecek, ekmeğin bedelini ödeyen, yakıt maliyetinin yarısını üstlenen ve uyduruk görevler bahşeden bir petrol ülkesi değil. Bu nedenle iktidarın insanları hoşnut etmesi için siyasi katılım şart, ki böylece kararlar ve sonuçlar birlikte üstlenilsin. (Londra’da Arapça yayımlanan Şark ül Evsat gazetesi, 28 Aralık 2010)
Kanak: Radikal