Sovyetler zamanında 5 ayrı ülkeye bölünen Türkistan'ın, halkı en dindar ülkesi olan Özbekistan'da, Mübarek Ramazan ayı ve bu ayda eda edilen dini vecibelerle ilgili emsali görülmemiş kısıtlamalar getirildi.
Özbekistan Dini İdaresi tarafından ilan edilen Ramazan talimatları, bir ay boyunca devam edecek. Uygulamalar güvenlik güçleri tarafından kontrol edilecek.
Camilerde yapılan vaaz ve irşattan tutun da, teravih namazına özel otomobilinizle gidip-gidemeyeceğinize dair birçok konuyu ele alan Ramazan yasaları, Stalin zamanında Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasında paylaştırılan, Fergana Vadisi'nde yaşayan halklar için geçerli.
Fergana Vadisi, çok farklı etnik grupların yaşadığı, farklı dil ve lehçelerin konuşulduğu, gerektiğinde kolayca kaşınabilecek bir sosyal mozaik.
Taşkent'ten gönderilen talimat, Fergan Vadisi'nde yer alan ve İslamcıların karargâhı olarak bilinen Namangan Vilayetinde, Müftü Abdulhay Tursunov tarafından ilan edildi. Yasaklar bütün camiler ve dini organizasyonları kapsıyor.
Talimata göre:
- Ramazanın başlama tarihi 12 Eylül 2007.
- Merkezi camilerde hatimle namaz kılınmayacak.
- Saat 22.00 ye kadar teravih ve dualar bitirilmiş cami kapatılmış olacak.
- Camilerde Ramazan boyunca vaaz ve irşat yapılmayacak.
- Camilere özel otomobillerle gidilmeyecek.
- İmamlar her gece teravih namazı sonrası bulundukları bölgedeki yönetim birimlerine, gecenin olaysız geçtiğine dair tekmil verecek.
- İlkokul, orta ve lise öğrencileri teravih namazlarında camilere alınmayacak.
Müftü Tursunov'un, öğrencilerin teravih namazına gelmelerinin yasak olduğunun altını özellikle çizerek imamlara; 'Çocukları camiye çağırsanız Cehennemde yanarsınız.' Dediği belirtiliyor.
Delili ise daha ilginç: 'Bu talimata uymaz ve çocukları camiye alırsanız, devlet tarafından camiler kapatılır. Böylece halkın lanetine uğrar ve Cehennemi hak etmiş olursunuz!'
Bir yıl öncesine kadar, Namangan Vilayetinde ortaokul ve lise öğrencilerinin cuma namazlarına gitmeleri de yasaktı.
Bütün bu talimat, kısıtlama ve çok ilginç yasaklara rağmen, Özbekistan halkının Ramazan ayının manevi ikliminden yeterince faydalanabilmek amacıyla camileri doldurduğu, bu durumun yönetimi daha da kaygılandırdığı bölgeden gelen haberler arasında.
Bu uygulamaların sadece siyasi iradenin kararı sonucu icra edildiğini düşünmek saflık olacaktır.
Çünkü, Namangan Müftüsü gibi müftüler ve siyasi iktidara yakın olan din adamları, Müslüman halkın zararlı fundamentalist akımlardan korunabilmesi için bu tür kontrollerin yapılmasının gereğine inanıyor.
Müftüler, Arap âlemi ve Pakistan gibi ülkelerden transfer edilen Selefizm, Vahhabizm, Hizbuttahrir ve Davetçi Hareketler gibi, dini ve fikri akımların ülkeye girmesinin halkın inanç ve akidesine zarar verdiğini düşünüyor.
Netice
Müftülerin akide ve mezhep kaygısı, siyasilerin iktidar hırsıyla birleşince fırsat ganimete dönüşüyor. Ve sonunda, inanç, düşünce ve fikir hürriyetini zedeleyici bu tür yasakların halklara dayatılması doğal hale geliyor.