'Obama mürted' tartışması üzerine

12 Mayıs'ta İslam dünyası Obama'nın genç bir ergen olarak babasının inancını terk edip Hıristiyanlığı benimsediğini öğrendiğinde "dehşet içinde" olacaklarından başkan olan bir Barrack Obama'nın İslam dünyasıyla ilişkileri geliştireceği şeklindeki ümitlerin gerçekçi olmadığını ileri süren bir ordu tarihçisi olan Edward N. Luttwak tarafından hazırlanan bir makale Times tarafından yayınlandı.

Luttwak "evrensel olarak anlaşıldığı şekliyle İslam hukuku"na göre Obama bir Müslüman olarak doğdu ve onun Hıristiyanlığa geçmesi; büyük bir suç ve "bir Müslüman'ın işleyebileceği bütün cürümlerin en kötüsüdür" şeklinde yazdı. Luttwak, hiçbir Müslüman ülkenin onu yargılaması olası değilken bir İslam ülkesine gerçekleştirilecek resmi bir ziyaret, "onu korumak güvenlik elemanları için günah olacağından" çok ciddi güvenlik sorunları ortaya çıkaracaktır, dedi.

Obama'nın güvenliği ile ilgili korkuların ortaya çıkmaya ve online bir fısıltı kampanyasının - onu bazı Times okurları tam ismi olan Barrack Hüseyin Obama olarak adlandırmak istiyor - onun gizli bir Müslüman olduğunu iddia devam ettiği bir zamanda Luttwak'ın tezi çifte bir yanlıştır: Obama, Müslüman geçmişinden kaçamaz ve pek çok Müslüman onu yargılamış olmak için öldürmek isteyebilir.

Pek çok Times okuru makaleyi sorumsuz (New Mexico'nun Tierra Amarilla bölgesinden Paul Trachtman "ateşteki benzin" dedi) veya yanlış (Rio de Janeiro'dan Ali Kamel, "İslam atalarımızdan miras aldığımız saçımız veya derimizin rengi değildir" dedi.) gördü. Bloglarda Luttwak'ın sözünü ettiği konuyu bilmediği iddiaları dolaşmaktadır.

Times'ın başyazısının karşısındaki sayfa (Op-Ed) tam olarak pek çok provokatif düşüncenin evidir. Fakat burada yazılan makalelerin hepsinin temel gerçek bilgilere dayandığı varsayılır. Bu sayfanın makale yazarları, argümanlarını destekleyen gerçeklerden söz etme ve desteklemeyenleri minimize etme iznine sahiplerdir. Fakat yanlış bir resim sunacak şekilde gerçekleri çarpıtma ve gerçeğin bütünlüğünü parçalamaya izinli değillerdir.

Luttwak açık bir argümandan yalana saptı mı? Times'ın editörleri onun makalesini yayınlamadan önce yeterince iddia ettiklerini kontrol ettiler mi? Times, okuyucularına çelişkili bir bakış açısı verdi mi?

Beş farklı Amerikan üniversitesinde söz konusu mevzuda uzmanlar olarak kaynak gösterilen beş İslam bilgini ile görüştüm. Onların hepsi Luttwak'ın İslam hukuku yorumunun yanlış olduğunu söylediler.

Op-Ed sayfasının editörü David Shipley, Luttwak'ın makalesinin yaygın ortak metinli Kuran'a, gazete makalelerine ve geçerli İslam tarihi kaynaklarına başvuran editörler tarafından incelendiğini söyledi. Shipley, danıştığımız herhangi bir İslam bilgini yok çünkü "biz makaleleriyle katkıda bulunan yazarlarımızın çalışmalarına müdahale etmeleri için uzmanları çağırma geleneğine sahip değiliz" dedi.

Söz konusu durumda bu acınacak bir şeydir çünkü olsa olsa Luttwak'ın kategorik üslubunun yanıltıcı olup olmadığı ile ilgili bir tartışma ortaya çıkarabilirdi.

Luttwak ilginç bir şekilde kendi makalesini savunmak için tanıtmadığı bir İslam hukuku uzmanının analizini gönderdi. Bu uzman da Obama'nın bir mürtet olduğu veya İslam hukukunun bir mürtedi öldüren herhangi bir Müslüman'ı cezalandırmayı yasaklayacağı şeklindeki düşüncelerine katılmıyordu. Bu uzman, Luttwak'a "sen tarihte asla var olmamış ve modern ulus devletin ortaya çıkmasından sonra asla varlık bulmamış anarşik-ütopik İslam fıkıhçılığını tarif ediyor gibi görünüyorsun" diyor.

Kendileriyle görüştüğüm uzmanlar Luttwak'ın, aralarında İslam'da bir babanın, çocuğun aldığı eğitimden bağımsız olarak çocuğun dinini belirlediği; Obama'nın Hıristiyanlığa "geçişinin" bir irtidat olduğu, irtidatın birkaç istisna dışında büyük bir günah olduğu ve bir Müslüman'ın bir mürtedi öldürmekten dolayı cezalandırılamayacağı şeklinde söylediklerinin de bulunduğu genel açıklamaların yanlış veya çok tartışmalı olduklarını söylediler.

Obama, Hıristiyan köklere sahip Kansaslı bir anne ile babasının İslam'a geçtiği Kenyalı bir babanın oğlu olarak Hawaii'de doğdu. Obama, henüz emekleyen bir çocukken babası aileyi terk etti. Annesi sonradan Endonezyalı bir Müslüman'la evlendi ve Obama, Katolik ve İslam okullarına devam ettiği ve Los Angeles Times'a göre üçüncü ve dördüncü sınıflarda Müslüman olarak kaydedildiği Jakarta'da beş yıl geçirdi.

Luttwak, bu gerçeklerden hareketle Obama'nın geçmişte bir Müslüman olduğunu ve annesinin Hıristiyan geçmişinin durumu değiştirmediğini yazdı. Fakat Michigan Üniversitesi'nden Arapça ve İslami çalışmalar alanında bir profesör olan Sherman A. Jackson, "eğer Hıristiyan bir kadını boşarsanız ve ondan olan çocuğunuzu görmezden gelerek yerinde bırakırsanız çocuk bir Hıristiyan olarak büyür ve kendi kararıyla baş başa bırakılmalıdır" diyen eski bir İslam fıkıhçısı İbn el-Kasım'dan bahsediyor. Jackson bu konu üzerinde İslam fıkıhçıları arasında bütünüyle bir icma yok ama Luttwak'ın aksi yöndeki iddiası yanlıştı, dedi.

California Üniversitesi Hukuk bölümünde profesör olan Halit Ebu El Fadl, İslam fıkıhçıları arasında çoğunluk fikrinin; irtidat kanununun sadece bilinçli olarak İslam'ı seçen ve sonra terk eden bireylere uygulanabileceği olduğunu söyledi. Halit bir ekolün bu konudaki düşüncesinin, bir bireyin tercih yapabilmesi için en az 10'lu yaşlarda olması gerektiği olduğunu belirtti. Obama cephesi geçen sene Los Angeles Times'a, Obama'nın "İslam dinini asla yaşamadığını" söyledi. Genç bir ergen olarak Obama bir Hıristiyan olarak vaftiz edilmeyi tercih etti.

Emory Üniversitesi'nde bir hukuk profesörü olan Abdullahi Ahmed An-Na'im, irtidat kanununu da kapsayan İslam hukukunun bir Amerikana, İslam dünyasının dışından birine veya Müslümanların çoğunlukta olduğu 40'tan fazla ülkede herhangi birine uygulanmadığını söyledi. Şeriat sadece Suudi Arabistan ve İran'da resmi hukuk sistemidir ve buralarda bile irtidat düzenli olmayan bir şekilde cezalandırılıyor ve mürtetler genellikle hapse atılıyorlar, öldürülmüyorlar, dedi.

Birkaç uzman klasik şeriatta irtidatın büyük bir suç olduğu konusunda hemfikir fakat bu uzmanlar İslami düşüncesinin evrildiğini söylediler. Berkeley'de Pasifik Din Okulu'nda İslami çalışmalar ve mukayeseli din konusunda bir profesör olan Mahmut Eyüp, "İrtidatın ölüm cezasını gerektirip gerektirmediği konusunda farklı düşünceler var" dedi.

Geçen sene Mısır'ın en üst düzey din görevlisi büyük müftü Şeyh Ali Gomaa mürtetleri öldürmeye yönelik aykırı şeyler söyledi. Gomaa, dini terk edenlerin cezasının ahirette verileceğini söyledi.

Bütün uzmanlar Luttwak'ın, nerdeyse bütün İslam devletlerinde seküler hukuktan ayrı olan İslam hukukunun pek çok farklı uygulamasını ve inceliklerini hesaba katmakta başarısız olan rijit, basite indirgeyen bir İslam düşüncesine sahip olduğunu ileri sürdüler. İslami basın ve medya ABD başkanlık seçimleri ile ilgili kapsamlı haber yapıyor ve Obama'nın İslami kökleri ve Hıristiyanlığı çok iyi bilinmesine rağmen onun İslam dünyasında bir mürtet olduğu ile ilgili hiçbir iddianın olmadığını söylüyorlar.

Luttwak, görüştüğüm uzmanların, kendisinin "hoşgörüsüz" olarak tanımladığı, onların "hoşgörülü bir barış dini" olarak resmettikleri İslam'ın kapsamlı bir yanlış yorumlamasını yapmaktan dolayı suçlu olduklarını söyledi. Obama'ya saldırmaya çalışmadığını ve Obama'nın başkanlığının "faydalı" olabileceğini söylediği bir paragrafın yer sıkıntısından dolayı yayınlanmamasından eseflendiğini söyledi.

Op-Ed editörü Shipley, meselenin hassasiyetini göz önünde bulundurarak Luttwak'ı olası bir suikastla ilgili üslubunu yumuşatmaya teşvik etmediğim için pişmanım dedi. Fakat Shipley Op-Ed sayfasının editöre gelen bazı mektuplar dışında alternatif bir görüş sunma şeklinde herhangi bir zorunluluk altında olmadığını düşündüğünü söyledi.

Ben katılmıyorum. Bunun yapıldığı bir konu ile okuyucular basit ve aşırı bir düşünceden daha fazlasını alacaklardı. Yazarlar okuyucuları karmaşık konularda eğitme görevi üstlendiklerinde ve hatalı olmaları ihtimal dâhilinde olduğunda Times'ın yazılanları fikir olarak damgalayıp böyle sunulmalarına izin verebileceğini düşünmüyorum.

Not: Yazar New York Times gazetesinin Ombudsmanı(okur temsilcisi)dır.

Çeviren: Ali Karakuş