Obama, en üst düzeye katı bir İsrail yanlısını seçti

 

 

ABD'deki seçim kampanyaları sırasında, ırkçı ve katı İsrail yanlıları, Barack Obama'nın ikinci adının Hüseyin olmasını bir sorun haline getirmeye uğraşmışlardı. Bu ikinci isimden rahatsız olanlar, artık başka bir ikinci isimle, Obama'nın Beyaz Saray'ın en önemli görevine getirdiği Rahm İsrail Emanuel ile rahatlayabilirler.

Emanuel, Obama'nın üst düzey atamalarının ilki. Yeni seçilen başkanın George W. Bush yönetiminin İsrail yanlısı politikalarından uzaklaşacağını umanları düş kırıklığına uğratacak bir atama. Beyaz Saray'ın kabineden sorumlu en üst düzey yetkilisi rolünün Başkan'ınkinden sonra en güçlü rol olduğu bilinir ve Obama bu rolü Emanuel'e verdi.

Rahm Emanuel, Illinois eyaletinin Şikago kentinde 1959'da doğdu. Babası, bir çocuk doktoru ve Menachem Begin zamanında, 1940'larda, Siyonist bir milis grubu olan Irgun'a silah kaçıran Benjamin Emanuel idi. Irgun, Filistinli sivillere karşı çeşitli terörist saldırılar gerçekleştirmişti. 1946'da King David Oteli'nin bombalanması bu saldırıların arasındaydı.

Emanuel, babasının İsrail'e destek politikasını sürdürdü. 1991 Körfez Savaşı sırasında, güney Lübnan İsrail kuvvetlerinin işgali altındayken, İsrail ordusunun araçlarını Lübnan sınırında tutmaya gönüllü oldu.

İlk Clinton yönetimi sırasında Beyaz Saray'ın politik yöneticisi olarak Emanuel, Filistin önderi Yaser Arafat ile İsrail Başbakanı İzak Rabin arasında, ünlü 1993 "İlkeler Deklarasyonu'nun imzalanmasına ön ayak oldu. 2002'de bir kuzey Şikago bölgesinden Kongre'ye seçildi ve 2006 ara seçimlerinde Demokratların çoğunluğu kazanmasında önemli bir rol oynadı. Neo-liberal ekonomik politikaların önde gelen destekçilerinden olarak biliniyor.

Partisinin en etkili politikacılarından ve para toplayıcılarından olan Emanuel, geçen Temmuz ayında, o zaman Illinois senatörü olan Obama, İsrail lobisinin bir konferansında konuşma yaptıktan sonra, Obama'ya AIPAC toplantısında eşlik etti.

Emanuel Kongre'de her zaman Bush'tan daha katı bir İsrail yanlısıydı. 2003'ün Haziran ayında Bush'u, İsrail'i yeterince desteklememekle suçlayan bir mektuba imzasını attı. Emanuel ve 33 Demokrat senatör, Bush'a "İsrail'i, terörle mücadele ettiği için eleştirdiğinizi duymaktan derin kaygı duyduk," diye yazdılar. İsrail'in Filistinli politik önderleri öldürme politikasının "İsrail'in kendini koruma hakkını kullanması olarak açıkça kabul edilir" olduğunu öne sürdüler. ("Pelosi İsrail'in Hamas grubuna saldırılarını destekliyor" San Fransisco Chronicle, 14 Haziran 2003).

2006'nın Haziran ayında, Irak başbakanı Nuri el Maliki İsrail'in Lübnan'ı bombalamasını eleştirdiği için, Maliki'nin Kongre'de konuşmasının iptalini isteyenler arasında Emanuel de vardı. Emanuel, 19 Temmuz 2006'da İsrail'in Lübnanlı ve Filistinli binlerce sivilin ölümüne yol açan bombalamasını destekleyen kararı savunmuş, Lübnan ve Filistin hükümetlerini "milis ve teröristleri demokrasiymiş gibi göstermeye kalkışan totaliter kurumlar" olarak tanımlamıştı.

Emanuel ara sıra Filistinlilerin hayatını savunuyor göründü, ancak hiçbir zaman ölümlere ve yaralanmalara neden olan İsrail şiddetini kınamadı. 14 Haziran 2007'de ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'a "Gazze Şeridi'nde, süregiden şiddet nedeniyle gelecekleri tehdit altında olan öğrenciler adına" bir mektup yazdığında, bu şiddetin sorumlularının kendi "büyüklerinin militanlığının ve şiddet yanlılığı" olduğunu ileri sürmüştü. İşin aslında, düzinelerce ölüme neden olan Hamas ve Fetih arasındaki çatışma, ABD destekli milislerin, seçimle gelmiş olan Hamas hükümetini yıkma planlarının sonucunda ortaya çıkmıştı. Emanuel, Rice'tan "yöredeki Mısır ve Ürdün gibi müttefiklerle işbirliği yaparak, bu öğrencilere güvenli bir yer bulmasını" istedi. Filistinliler, bu tür önerileri topraklarından koparılma bahanesi olarak görür. Zaten Emanuel, İsrail işgali altında eğitimleri imkansızlaşan milyonlarca çocuktan da hiç söz etmedi.

Emanuel, nüfuzunu İsrail'in Arap ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirmesi ve Hamas'ın yalnızlaştırılması için de kullandı. 2006'da Başkan Bush'a bir mektupla Birleşmiş Arap Emirlikleri'nin ABD'de altı liman işletmesini satın almasını, Emirliklerin Filistin'deki Hamas hükümetini desteklediğini ve İsrail' karşı boykot uyguladığını öne sürerek engelleme girişiminde bulunmuştu.

Milli Yahudi Demokratik Konseyi Başkanı Ira Forman, Fox Haberler'e, Emanuel'in atanmasının "ABD – İsrail ilişkilerinde Obama'nın yanlış birini atayıp yanlış öğütlere kulak vereceği söylentilerinin doğru olmadığını kanıtladığını" söyledi.

Seçim kampanyası süresince, Obama Filistin yanlısı sayılabilecek dostlardan ve danışmanlardan gözle görülür biçimde uzak durmuştu. Bu aşamada, ortada daha dengeli bir yaklaşım beklememiz için hiç bir neden yok.
 

Kaynak: Latin Bilgi