Mısır ile Fransa yarışı!

 

Mısır ile Fransa yasakta yarışıyor, Gerçekten de bazı İslamcıların arzu ve temenni ettikleri gibi dini hürriyetler Batı'dan mı geliyor? Yoksa yasaklar mı?

Avrupa'dan bize hürriyet değil tefessüh, çürüme ve yasak geliyor. Daha doğrusu helallere yasak, haramlara hürriyet geliyor. Söz gelimi, Avrupa'dan eşcinsellere serbesti ve hürriyet gelirken aksine başörtüsü ve onun bir yorumu olan peçe veya çarşaf gibi dini emirlere veya kıyafetlere de yasak geliyor. Ayıkla pirincin taşını! Halbuki, yıllarca kimi nevzuhur İslamcılarımız tarafından bize tersi öğretilmişti. Daha önce Batı'ya batıcılarımız hayrandı şimdi ise İslamcılarımız Godot'yu bekler gibi Avrupa Birliğini bekliyor.

Bu bağlamda, Mısır ile Fransa arasında bir yasak yarışı var. Daha doğrusu Fransa vazediyor, uyguluyor. Mısır da taklit ediyor. Sarkozy içişleri bakanı iken lise ve dengi okullarda başörtüsü yasağı getirdi. Bu hususta Hasan el Benna'nın torunu Tarık Ramazan'la ekranlarda bile tartıştı. Lakin gitti yasak için Mısır'dan hem de Ezher'den fetva devşirdi. Bu hususta Sarkozy'nin en büyük yardımcısı Mübarek'in resmi ulemasından ve hatta başı olan Ezher Şeyhi Tantavi idi. Mısır Müftüsü Muhammed Abduh bundan 100 yıl önce başörtüsü hususunda gevşek davranır ve Bütün Çalışmaları adlı eserde belirtildiği gibi, başörtüsünü ibadet değil de adet derekesine indirirse peşinden gelenler de elbette ki öyle yapacaktır. (http://www.alrafidayn.org/2009-09-11-09-58-58/828-2009-09-15-09-15-44.html).

Maalesef, Mısır hadislerde belirtildiği gibi yasaklarda adım adın Fransa'yı izliyor. Fransa Mısır'ın desteğiyle önce lise ve orta okullarda başörtüsü yasağı getirdi. Ardından da Sarkozy yasak kapsamını genişleterek yasağı sokağa taşırdı. Bu bağlamda, Fansa'da sayıları orantıya bile girmeyecek olan peçe ve çarşaflıları hedefe alarak yasak kapsamını sokağa indirdi.

*

Mısır da, boynuz kulağı geçermiş hesabı aynı şekilde mukallit ülke olarak Fransa'yı taklitte sınır tanımıyor. Bu meyanda Vakıflar Bakanı Hamdi Zakzuk peçeye yönelik olarak bir savaş açtı ve dini kadın personel arasında çarşaf giyenlerin avına çıktı ve bakanlık nezdinde açtığı arındırma kampanyası ile peçeli ve çarşaflılardan kurtuldu. Pilot uygulamadan sonra sıra geldi ana kurum olan Ezher'e. Ezher Şeyhi resmi ulemadan biri olarak bir becerisini daha göstererek Ezher'de peçe yasağı getirdi. Zekeriya Beyaz dönemi Türkiye'sine yetişmeye az kaldı. Biraz daha gayret ederlere geçecekleri muhakkaktır. Halbuki, bilindiği gibi Ezher diplomaları 28 Şubat sürecinde geçersiz kılındı. Yani Beyaz'ın ilahiyat fakültelerinde dekan olduğu dönem.  Güler misiniz, ağlar mısınız?

Bizimkiler, Çoşkun Kırca mantığındalar. Şerif Mardin mantığına yükselmeleri ve daha rafine olmaları için daha fırınlarca ekmek tüketmeleri lazım! Mısır'da geleneksel İslami kurumların en tanınmışlarından olan El Ezher Üniversitesi'nin Rektörü Muhammed Tantavi'nin peçenin İslam'da yeri olmadığı açıklamasının ardından kurum bünyesinde peçeli öğrenci avı başlatıldı. Önce Zakzuk'un başında bulunduğu Vakıflar Bakanlığı peçeden temizlendi ve ardından sıra Ezher'e gedi. 

Yakında başörtüyü de bizdeki bazı 'düzenbazlar' gibi eski köye yeni adet' diye yasaklamaya çalışırlarsa şaşırmamak lazım.Tantavi, El Ezher'e bağlı bir fakülteyi gezerken gördüğü kız öğrenciye, İslam dininde peçe olmadığını, söyleyerek yüzünü açmasını söylemiş ve "Ben dini, senin annen ve babandan daha iyi biliyorum" diye sert çıkmıştı. Aynen Yaşar Nuri Öztürk mantığı: "Ben senden daha iyi biliyorum öyleyse keyfim isterse senin hakkını ve hürriyetini elinden alırım". Buna, 'Ezher'de pozitivist ve ceberrut mantık' denilir.

Daha sonra da El Ezher okullarında peçeyi yasaklayacağını açıklamıştı. Okuldan yapılan açıklamada, "İmam Tantavi, kararlarını dini kurallar çerçevesinde alır" denildi. Bu tartışmanın ardından yani ertesi gün ilk denemede türbanla okula gelen kız öğrenciler, kampüse girerken, nikap diye adlandırılan peçeli tesettür giysisini tercih eden öğrenciler dışarıda kaldı. Mısır'ın en büyük muhalefet grubu olan Müslüman Kardeşler'den Hamdi Hasan, "Tantavi, istifa etmelidir. Nikap bir tercihtir, faydası vardır. Niye El Ezher'de yasaklansın? Burası göbek dansı kursu değil, dini bir kurumdur" diye tepki gösterdi. Burada Hamdi Hasan'ın 'göbek dansı' atfının tesadüf olmadığına dikkat çekelim. Zira İngilizce öğreten kimi İngiliz veya Amerikan kurumlarının Ezher talebelerine İngilizce kursu verme adı altında göbek dansları kursu düzenlediği ortaya çıkmıştı. Yani anlayacağınız yaşanılanlar tam bir kepazelik.

*

İlginç, Ezher'de göbek dansı öğretmek serbest veya oryantal danslara izin var lakin kıymeti ne olursa olsun tesettürün yorum biçimlerinden biri olan peçeye hayat hakkı ve geçit yok. İşte dünya böyle bir yer oldu. Rezalet serbest fazilete geçit ve geçiş yok. Bu bağlamda, yasağın ana ülkesi olan Fransa'da kültür bakanı pedofil yani sübyancı çıktı. Fransız gazetesi Le Monde'un haberine göre, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından Fransız Hükümeti'nin Kültür Bakanlığı'na getirilen Frederic Mitterand, 2005 yılında yazmış olduğu otobiyografik bir kitapta 'Erkek çocuklarına olan ilgisinden' ve bir Asya ülkesinde genç bir erkekle yaşadığı seksüel tecrübelerinden söz etmesi muhalefet ve içinde bulunduğu hükümet bakanlarından tepki gelmesine sebep oldu. Hala bazı İslamcıların kıblesi haline gelen Fransa veya Avrupa, haramları tahlilde (helal kılmakta) ve helalleri tahrimde ve yasaklamakta sınır tanımıyor. Bu nedenle olsa gerek Fransa bir zamanlar Karadavi'nin İslam'da Helaller ve Haramlar kitabını yasaklayarak da gündeme gelmişti.  Bunun adı da özgürlük oluyor!
Biz ne çektikse Fransız modelleri yüzünden çektik şimdi galiba bu sari hastalık (da) ile dağlanma sırası Mısır'da