'Millî irade hamaseti'

TOBB Genel Kurulu'nda Başbakan, Türkiye'nin istikrara olan ihtiyacından bahsediyor. Millet iradesine "taş koyan"lardan şikâyet ediyor.

Egemenliğin kaynağını halkta değil de "başka yerlerde" arayanlar olduğunu belirtiyor. 22 Temmuz'da halkın, yanlış adres arayanlara cevabını vereceğini, egemenliği "bazı kurum ve kuruluşlara" devredenlerden hesap soracağını vurguluyor. Erdoğan'ın "hesap sorulacaklar" listesinin başına yerleştirdiği Deniz Baykal bu sözlere cevap veriyor. Başbakan'ın sözlerini "millî irade hamaseti" olarak niteliyor.

Baykal "hamaset" sözünü Başbakan'ı hafife almak için kullanıyor. Bu arada ilk defa hamasetin demokrasi için yapılan türünü "millî irade hamaseti" adıyla siyaset dağarcığına yerleştiriyor. Hamaset, yiğitlik ve cesaret demek. Uzun zaman "vatan, millet, Sakarya edebiyatı" olarak görülen millî duygular "hamaset" olarak nitelendiği için, Baykal "millî irade hamaseti" sözü ile demokrasi mücadelesine laf dokundurmaya çalışıyor.

Korku iklimi oluşturarak halkın demokrasiye inancını sarsmak için "bazı kurum ve kuruluşlar"a davetiye çıkartıldığı bir evrede, aslında bu hamasete şiddetle ihtiyacımız var. Birinin cesaretle çıkıp korku bulutlarını dağıtması lâzım.

TOBB Genel Kurul'undaki bu karşılıklı sözler genel seçimin matematik denklemini de ortaya çıkartmış oldu. Muhalefet bu denklem içinde demokrasiyi savunma görevini tek başına AK Parti liderine ihale ediyor. Bu denklemde, demokrasiyi savunarak başlayan, bir noktalı virgül sonrasında "ama", "fakat" veya "ancak" diye devam eden cümlelerin "millî irade"yi taşıyacak gücü yok. Baykal, engin siyasî tecrübesinin ışığında nafile çaba harcamak yerine kestirmeden bu görevi "millî irade hamaseti" sözüyle Erdoğan'a devretmiş oluyor.

Şu sözler halkı bütünüyle karşısına almamak için kaba bir dikkat gösteren bir diktatöre değil Baykal'a ait: "Siyasi dengenin bir ayağında 'cumhuriyet', öbür ayağında 'demokrasi' vardır. Demokrasiyi, cumhuriyeti tahrip için kullanmaya kalkarsanız, ülkemizin eşsiz dengesini bozarsınız." Baykal'ın üzerinden bütünüyle muhalefeti ve onların ötesinde "Devlet Kurumları Partisi"ni adres gösteren bu sözler üzerinde dikkatle durulması gerekir. Baykal'a göre demokrasi ile cumhuriyet arasında bir denge hali bulunmaktadır. Demokrasi halkın iktidarını temsil ettiğine göre, halkın karşısına onu dengeleyecek ağırlıkta başka bir güç çıkmaktadır. Bu güç ancak "cumhuriyet" tabirine özel bir anlam yüklenerek anlaşılabilir. Bu özel anlam içinde cumhuriyet, Baykal'ın ısrarla ve özenle vurguladığı "devletin kurumları" veya "anayasal kurumlar" olmaktadır. Baykal'ın demokrasi ile cumhuriyet arasında kurduğu denge, gerçekte halk ile devlet kurumları arasında kurulmaktadır. Bu denklemin ise basit ve yalın bir sorunu var. Halk ile silahlı güç arasındaki bu dengeyi 22 Temmuz'da halktan oy isteyecek biri, demokrasiyi reddetmeden nasıl kurabilecektir?

Baykal'ın hitabetini izleyenler, sözlerinin içerikten ziyade bir retorik olduğunu fark edebilirler. Ancak bir retorik bile olsa ağızdan çıkan cümleler, o cümlelerin sahibini ele verirler. Baykal'ın demokrasi ile cumhuriyet arasında kurduğu denge, demokrasiye de cumhuriyete de aykırıdır. Demokrasi ile cumhuriyet birbirini dengelemek yerine tamamlar. İkisi biri yükselirken diğeri alçalan tahterevallinin iki tarafı gibi değildir ki, birbirini dengelesin. Bir ülkede var olması gereken denge, demokrasinin kendi içinde kurulur. Muhalefet, demokrasinin vazgeçilmez diğer kanadı olarak iktidarı dengeler. Projeleri, programları ile iktidara alternatif olur. Demokratik rekabet, muhalefetin çabaları ile verimli ve sağlıklı bir yarışa dönüşür.

Türkiye'nin sıkıntısı muhalefetin bu dengeyi kurmak yerine, demokrasi dışındaki güçlerden destek alarak iktidara savaş açmasından kaynaklanıyor. Demokrasi ile cumhuriyet arasındaki denge, aslında demokrasinin kendi içinde dengeyi kuramayan muhalefetin destek kıtalarını imdada çağırmasını ifade ediyor.

Arkasına silahlı gücü alarak ortalığa korku salanların karşısına ise demokrasi kahramanlarının çıkması gerekiyor. "Millî irade hamaseti" bu yüzden her şeyden çok gerekli görünüyor.