MHP'nin hamlesi

Devlet Bahçeli liderliğindeki MHP, Başbakan Erdoğan'ın başörtüsü yasağını ortadan kaldıracak çözüm arayışlarına dün somut öneriyle cevap verdi. Erdoğan 'Bir cümleyle çözülür' dedi, bunun üzerine harekete geçen Bahçeli, o bir cümleyi teklif haline getirdi.

MHP'nin önerisine göre Anayasa'nın 10. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenecek bir cümleyle sorun ortadan kalkacak.

MHP yönetimi, bu yöntemle hukuki zeminde siyasal ve toplumsal gerginliklere yol açmadan problemin çözüleceğine inanıyor. Nereden bakılırsa bakılsın MHP'nin hamlesi dikkate değer. Ve takdire şayan... Attığı bu adımla sorunu görmezden gelmeyen, ötelemeyen bir tavır sergiledi.

Bizde iktidar olamayan partiler seçim sonrası genellikle yıkıcı davranmayacaklarını söyleyerek 'yapıcı muhalefet' vaadinde bulunur. Ancak bu söz havada kalır, politikaya dönüşmez. Muhalefet cephesi genellikle siyasi çıkarlarını gözeterek stratejisini iktidarın her icraatına karşı çıkmak üzerine oturtur. İtiraf etmek lazım ki MHP bu geleneksel çizginin dışına çıktı. Birbiri ardına 'yapıcı muhalefetin' örneklerini ortaya koyuyor.

Meclis'e tekrar dönen MHP, 22 Temmuz sonrası krizi besleyen değil tam aksine 'kriz çözücü' siyaset izledi. Anavatan ve DP gibi CHP'nin peşine takılıp gitmedi. Sistemi kilitleyen, siyaseti bunalıma sürükleyen 367 kilidini MHP açtı. Yoksa bugün hâlâ 367'nin doğurduğu sakıncaları yaşıyor olacaktık. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde olağan dışı arayışlara prim vermedi. Çözümü Meclis dışında arayan CHP'yi yalnız başına bıraktı. Kendine özgü politika üretti. Sistemi de siyaseti de rahatlattı. Unutmamak lazım ki Türkiye'nin üzerinde dolaşan kara bulutları MHP'nin bu yaklaşımı dağıttı.

Şimdi benzer inisiyatifi başörtüsü konusunda aldı. Lafı hiç eveleyip gevelemeden meydana çıktı ve gerçekten çözüm arıyorsanız 'ben varım' dedi. Sözle değil somut adımla... Bir cümlelik önerisini yazılı olarak kamuoyuna duyurdu. Şimdi top AK Parti'de... AK Parti kurmayları MHP'nin bir cümlelik önerisini değerlendiriyor. MHP'nin önerisinden memnunlar.

O bir cümle yeterli mi? Sorunu tam anlamıyla çözüyor mu? AK Parti'nin hukukçu milletvekilleri bunu tartışıyor. AK Parti içinde o cümlenin eklenmesine rağmen sıkıntının süreceğini söyleyenler var. Başörtüsü yasağının yasal durumu zaten karmaşık... Aslında üniversitelerde başörtüsünü yasaklayan bir düzenleme yok. Tersine kılık kıyafeti serbest bırakan yasa var. Bütün mesele Anayasa Mahkemesi'nin yorumundan kaynaklanıyor. Bugünkü uygulama yasal dayanaktan yoksun. Mahkemenin yorumu, yasa koyucunun iradesinin üstüne çıkıyor.

MHP'nin bir cümlelik önerisinin problemi çözüp çözmeyeceği tartışılabilir. Ancak çözüm yolunda iyi niyetle adım atmış olması çok önemli. Ortaya çözümden yana irade koydu. Sonrası kolay. İçtenlikle istenirse çözümün bir yolu bulunur. AK Parti ve MHP bir masanın etrafında bir araya gelirse uzlaşmamaları mümkün değil. Değil mi ki her iki parti de samimiyetle çözüm yanlısı... Gerisi zor olmasa gerek. Üniversite kapılarında büyük dramlar yaşatan başörtüsü yasağını ortadan kaldıran parti olmanın şan ve şerefi her ikisine de yeter.

AK Parti de MHP de tarihî sorumlulukla karşı karşıya. Ankara'da çözüme dönük umutları yeşerten bu olumlu hava, küçük siyasi hesaplara kurban edilmemeli. Açıkça söylemek gerekirse çözüme hiç bu kadar yaklaşılmamıştı. Bu elverişli iklimi doğuran MHP'nin hamlesi yıllar yılı unutulmayacak. Bu tavrıyla yapıcı muhalefet nasıl yapılır dosta düşmana gösterdi. Sıra sonuçta...

 
Kaynak: Zaman