NATO ’nun Afganistan ’daki yanlış yönlendirilmiş kampanyasının 2014 sonunda nihayete ereceğini öğrendik artık, her ne kadar ABD Başkanı Barack Obama ülkenin güvenlik yüzü görmemeyi ve terörist faaliyetlerin yatağı olmayı sürdüreceğini itiraf etse de... Bu trajik bölümün kapanmasının, en azından, dünyanın başarısız devletlere karşı tetikte durması yönünde bir uyarı olmasını umalım. Fakat bu hafta Chicago’da NATO liderleri birbirlerinin sırtlarını sıvazlarken, bir başka ülkenin hızla çöküşüne aldıran yoktu –oysa bu olayın yıkıcı küresel sonuçları olabilir.
Kasvetli bir Afgan yankısı
Batı Afrika ülkesi Mali, 20 yıldır bir istikrar modeliydi; mangosu, müziği ve çamurdan kulübeleriyle huzurlu bir ülkeydi. Fakat iki ay önceki darbenin ardından ülke, hızla demokrasi fenerinden umutsuz bir vakaya dönüştü. Bu kazara darbe, 22 Mart’ta kışladaki isyanla başladı. Kuzeydeki uçsuz bucaksız çölde yayılan isyanı bastırmak için yeterli tedariklerinin olmamasına öfkelenen bir grup asker, başkentin kontrolünü ele geçiriverdi. Hafta sonunda bölgesel liderler, acemi darbe önderi Amadu Sanogo’yu, eski devlet başkanı statüsü, emrine amade bir malikane, şimdiki yüzbaşı maaşının 50 katı emekli maaşı gibi rüşvetlerle 12 ay içinde demokrasiye dönüş anlaşmasına ikna etti. Lakin anlaşmanın tutmayacağından korkuluyor.
Ani bir kaosa teslim olmuş ülkede, anlaşmanın ardından, başkent Bamako’nun sokaklarına dökülen çeteler, aynı zamanda tanınmış bir bilim adamı olan 70 yaşındaki geçici devlet başkanı Dioncounda Traore’yi dövdü. Oysa burası eskiden yasalara öyle uyulan bir ülkeydi ki, bir arkadaşıma gece kulübünde unuttuğu cüzdanı, sabah otelde hemen teslim edilmişti. Ama şimdi bir genç kızın bir çetenin tecavüzüne uğramasının cep telefonuyla görüntülenmesi gibi olaylarla dehşete düşen Malililer artık geceleri evlerinden çıkmıyor.
Asıl alarm verici olan gelişme ise kuzeyde olan bitenler. Pek çok Afrika ülkesi gibi Mali’de de sömürgecilerin mirasının uzantısı olarak, farklı kültürlerin gerilimli bir karışımı söz konusu. Tuaregler, darbeyi fırsat bilip bağımsızlık ilan etti, bunun tetiklediği olaylar sonucunda binalarda Kaide’nin siyah bayrakları dalgalanmaya başladı, yabancı savaşçılar içeri akın etti, mülteciler dışarı kaçtı, koyu şeriat yönetimi dayatıldı.
Hepsi Afganistan ’ın kasvetli bir yankısı gibi... Kontrolü ele geçirmek için milliyetçi gruplar İslamcı çetelerle savaşıyor. Bu arada aileler ve aşiretler, aralarındaki eski hesapları en vahşi biçimde kesiyor. Askerlerin, Libya’da Kaddafi için çarpışmalarının ardından, yeterince silah donanımı ve savaş tecrübesi var.
Huzur kalmadı, kültür eridi
Olayların merkezinde İyad El Gali var. Geçmişte de bir Tuareg isyanına önderlik eden El Gali, Pakistanlı Selefilerin etkisinde kalıp İslamcı olmuş, şimdi de Ensar Dine’yi yönetiyor.
Tuaregler müzik ve dansı sever, kadınları da örtünmez. Ama şimdi örtünmeleri söyleniyor, küçük kız ve oğlanların birlikte yürümesine bile izin verilmiyor. Müzik ve televizyon yasak, dükkânlar kapalı, yağmacılar kafa kesme cezasıyla tehdit ediliyor. Şehirler boşaldı, yaklaşık 310 bin kişi yerinden yurdundan oldu. En kalabalık yerleşim merkezi Gao artık hayalet kent. Dünyanın en sıradışı ve mistik kentlerinden olan Timbuktu’da yerel halkın öfkesine rağmen bir sufi türbesi yıkıldı. Sırada binlerce yıllık antik belgelerin korunduğu kütüphanelerin olmasından korkuluyor.
Bu, sadece Mali’yi ilgilendiren bir trajedi değil. İç savaş komşu ülkeleri de içine çekiyor, komşular desteklediği gruplar aracılığıyla savaşa dahil oluyor. Cezayir’in desteklediği düşünülen ve Batılı turistlerin kaçırılıp öldürülmesinden sorumlu tutulan Kaide’nin Mağrip kolu, faaliyetlerini giderek arttırıyor. Hatta Nijerya’daki İslamcı örgüt Boko Haram’ın da bu işlere karıştığına dair iddialar var.
Zaten insani kriz kırıp geçiriyor. Ama durum daha da vahimleşebilir: Yıkık ve kaotik bir ülkenin ne büyük zararlara yol açabileceğini, istikrar vaat eden İslamcı terör gruplarının boşluğu nasıl doldurabileceğini hepimiz görmüştük. Bu kriz de Batı Afrika’yla Mağrip bölgelerinin tamamını tehdit ediyor; en huzurlu ülkeler bile yan hasar kapsamına girebilir.
Mali, büyük ve stratejik açıdan önemli bir ülke. Bu yüzden Amerikan özel kuvvetleri operasyonlar yapıyor ve bu yüzden Batı, kuzeyin askerileşmesini teşvik etti ve bu politika, böyle feci biçimde geri tepti. Mali, ‘terörle savaş’ın yeni kurbanı olabilir. Ve Afganistan ’da olduğu gibi, bu felaketin çölde yayılan şok dalgaları sınırlarının çok ötelerinde hissedilebilir. (23 Mayıs 2012)
Kaynak: Radikal