Kuzey Irak'taki engel ABD

AKP'yle Türk ordusu arasında, Kuzey Irak'taki PKK üsleri ve Kerkük konusunda görüş ayrılığı yok. Sınır ötesi harekâtın önündeki engel ABD

Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Irak'la ilgili çelişkili açıklamalar yapması hükümetin elinin kolunun bağlı olduğu anlamına geliyor. Gül geçen cuma, Türkiye'nin Irak'taki ayrılıkçı PKK Kürtlerinin faaliyetlerine tahammül edemeyeceğini, ancak örgütün Kuzey Irak'taki üslerine karşı derhal müdahalede bulunma niyetinde de olmadığını söyledi. O halde, perşembe günü Güneydoğu'da altı Türk askerinin ölümüne ve 10'unun yaralanmasına yol açan saldırıyla, bir Kürt'ün Ankara'da gerçekleştirdiği intihar eylemine yanıt mahiyetinde gelen bu açıklamanın ilk bölümünde yeni bir şey yok.

Türkiye'nin sabrı uzun zaman önce tükendi ama Irak'taki ABD varlığı PKK gerçeğine nokta koyacak bir askeri operasyonu engelledi. Ankara, ABD-İsrail-Türk istihbaratının işbirliğiyle Öcalan'ı tutuklama başarısı göstererek PKK'ya öldürücü darbeyi vurduğunu düşünmüştü. Ancak, PKK 'döndü' ve cezaevinden birçok siyasi programla çözüm sunan liderinden bile daha radikal hale geldi.

Barzani'nin tehdidi göz ardı edilemez

Türk ordusunun kayıplarının ve PKK'nın Türk askerlerini hedef alan eylemlerinin artması, örgütün orduyu ve AKP hükümetini bölgedeki siyasi dengeleri epey karıştıracak kapsamlı bir operasyona sokmak istediğini akla getiriyor. Bu durum, AKP'nin derin siyasi kriz sonrası kararlaştırılan erken seçime odaklanmasıyla örgüte nüfuzunu genişletme veya baskıları hafifletme imkânı verebilir.

Peki Türk ordusunun inadını kıran ne? AKP'yle ordu arasında, gerek ayrılıkçı PKK faaliyetleri konusunda, gerekse petrol zengini Kerkük'ün de 1991'den beri yarı bağımsızlıktan beslenen Kürdistan bölgesine katılımıyla bağımsız bir Kürt devleti kurulmasının engellenmesi konusunda ciddi görüş ayrılıkları yok. Fakat, önceki Irak rejiminin düşmesiyle gelen jeo-siyasi değişiklikler ve TBMM'nin savaşta Türkiye'den bir cephe açılmasını reddetmesinin ardından, Türk-ABD ilişkileri gerginleşti ve ABD'nin tutumu, Türk ordusunun böyle bir operasyon yapmasını engelledi. Diğer yandan, Irak Kürtlerinin savaşın etkisiyle kendilerine güveni arttı ve topraklarının bölgesel güçlerce işgaline karşı çıktıklarını ilan ettiler. Bu bağlamda, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin Türkiye Kerkük'e müdahale ederse, kendilerinin de Türkiye Kürtlerine müdahalede bulunacaklarına yönelik tehditleri göz ardı edilemez.

ABD'nin Irak'taki açık başarısızlığı, bölgesel ilişkilerde Kürt kartını kullanma eğiliminin belirmesi ve Irak Kürdistanı'nın daimi bir Amerikan üssüne çevrilmesi sonrası, Türk-Kürt ve Türkiye-ABD ilişkilerinde çok şey değişti. Ankara'nın güç kullanmaması isteksizlikten çok, Türkiye'yi şu an Irak'ta en kazançlı çıkarabilecek değişiklerin gerçekleşmesini beklemek suretiyle zaman kazanma eğiliminden kaynaklanıyor. AKP'nin seçimleri ezici çoğunlukla kazanması şu anki denklemlerde köklü değişime yol açabilir.

Özellikle de yeni Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan ve alternatif bir koalisyon öneren açıklaması, Ankara'nın hem İslamcı ve hem de laik kanatlarını teyakkuza geçirdi.