Kurultaydan ders almak

 

Baykal, seçiminden sonra, karşısındakileri işaret ederek "Bu kurultay hepimize ders vermiştir, particilik dersi, siyaset dersi vermiştir" dedi. Eğer dediği gibi, Kurultay'dan herkes dersini alsaydı, kendisini dinleyenlerin bir daha dönmemek üzere o salonu terk etmiş olmaları gerekirdi.
Çünkü kurultayda ilk alınması gereken ders, liderin değişmezliği ve liderin de liderliğinin devamı dışında bir hedefinin bulunmayışı olmalıydı. Baykal'la hiçbirşey yapılamayacağını bugüne kadar görmeyenler, bu dersi de almamış göründüler, yeniden seçtikleri genel başkanlarını uzun uzun alkışladılar!
Baykal'ın söylediği dersi ben çok önceden aldığım için, kurultay öncesinde yazdığımı, sonrasında da yazıyorum: "CHP'den bir şey beklenmez!"
Çağdaş bir muhalefet partisinden beklenmesi gerekenler nelerdir: Demokrasiyi savunmak, ülke için ürettiği doğru politikaları savunmak, halka doğru hedefler göstermek.
Baykal'ın üç saate yakın kaldığı kürsüden, örgüt temsilcileri olarak toplananlara, söylediklerine bakar mısınız; CHP 1992'de kurulmuş, yüzde 4'ten yüzde 20'ye çıkmış!
1992'de kurulma tuhaflığını bir yana koyalım; Baykal'ın son yıllardaki seçim sonuçlarından iftihar etmesi, düşünsel bir garipliği göstermiyor mu? Bir partinin, 15 yılda yüzde 4'ten 20'ye çıkmasına sevinilebilir mi?
Tersine örnekleri gençler bile gördü: Adalet Partisi, kurulduğu günden dört yıl sonra, AK Parti bir buçuk yıl sonra iktidara geldi.
15 yıl geçtikten sonra, kazanma ihtimalinden bahsedilmeyen bir partinin genel başkanına ne denebilir ki?
Diğer söyledikleri kuruluş tarihinden(!) daha da güvenilmez sözler. Her cümlesinde halk dalkavukluğu, halka inançsızlık, halktan ve meselelerinden
uzaklık sırıtıyor.
CHP'den bir şey beklenecekse, geleceğimize umutla bakamayız.
Her konuşmasıyla ayrımcılık ve düşmanlık tohumlarını yeşertmeye çalışan bir liderin sultasında, bu haliyle CHP büyüyemez, sonuç alamaz. Alsa Türkiye ne olur, ne hale geliriz? Bir düşünün!
Çare, halkımızın ve aydınlarımızın "CHP ile bir şeyler yapma"
gerçekdışılığının sürüklediği tenbellikten kurtulup, çağdaş demokrat bir parti kurmasıdır.
İlk adım kurultaydan ders alıp, halkın CHP'nin sultasından çıkmasıdır.
İyi niyetle, son yıllarda kurulan partileri gösterip; "Yeni partiler gelişmiyor" demek yanlıştır.
Evet, 1982 sonrasında çok parti kuruldu; "yeni" olan ikisi iktidara geçti, yeni olmayan veya yeniliğini koruyamayanları halk yüzde 2'nin altına indirdi.


Kaynak: Radikal