İsrail İran'la da barışır mı?

Dolaylı İsrail-Suriye görüşmeleri, imkânsız görünen İsrail-İran barışını ihtimaller dahiline sokabilir. Bu yönde bir anlaşma aslında zor değil

Acaba Suriye, İran'la İsrail arasında arabuluculuk rolü oynayabilir mi? Bölgedeki 'sakinleştirici' hareketlilikten dolayı üzerinde düşünülmesi gereken soru bu. Zira dolaylı Suriye-İsrail müzakereleri hakkındaki konuşmaların yanı sıra Lübnan krizinin de yaşadığı 'kısmi' açılım, düşman taraflar İsrail'le İran arasında tarihi bir anlaşma olasılığına işaret ediyor.
Böyle bir senaryo şiddetli Tahran-Tel Aviv düşmanlığının gölgesinde kolay görünmüyor. Tabii sebep sadece tarafların medya kanalıyla yaptığı karşılıklı konuşmaların dozu değil, aynı zamanda iki tarafın bölgesel emelleri ve Arap bölgesindeki stratejik boşluğu doldurma eğilimleri.
Ne var ki, hem bölgesel hem de çeşitli Arap arabulucular kanalıyla böyle bir pazarlığa zemin hazırlanması uzak ihtimal de değil. Böyle bir anlaşma üç etkeni gerektiriyor: İlki, İsrail ve İran arasında yakınlaşma eğilimi olması; bunun öncesinde de, aralarındaki tuhaf medya konuşmalarının yatışması için güçlü işaretler baş göstermeli. Bu da tarafların açıklamalarının, iç kamuouyunu dış tehlikeye karşı yönetimlerinin arkasına alma aracından ibaret olduğunu anlamasının gölgesinde zor görünmüyor.
İkinci ve en önemli şart, Suriye'yle İsrail arasında diğerinin çıkarlarının tanındığı ve bölgedeki haşin kutuplaşmayı 'soğutmayı' hedefleyen tarihi bir barış anlaşmasının sağlanması. Burada İsrail'in, Suriye'ye ön şart olarak Tahran'la ilişkileri kesmesini şart koşması gerekmiyor. Tahran da Şam'a, İsrail'le barışı kabul etmemesini şart koşmamalı. Üçüncüsü, bu tür bir tarihi anlaşmayı gözetmeye kadir görünmesi açısından, ABD'yi ikna edici bir formülün bulunması gerekiyor. Başkan Bush'un kalan görev süresi zarfında böyle bir durum uzak ihtimal olsa da, yeni başkanın döneminde gerçekleşebilir. Özellikle de başkanlık seçimini İran'la diyalog tercihini yapılandıran Demokrat aday Barack Obama kazanırsa...

İran da söylemini değiştirmeli
Böyle bir anlaşma Ortadoğu'nun genel çehresini yeniden çizebilir. Çekişen taraflar arasındaki ilişkilerde düşmanlık seviyesi azalabilir ki, böyle bir durum bazı kazanımlar da getirebilir. Geçmişte Mısır cumhurbaşkanı Enver Sedat İsrail'le tarihi bir pazarlığa girmiş ve Mısır, İsrail'le barış karşılığı topraklarını geri almıştı. Keza Filistinliler de Yaser Arafat'ın karşılaştığı ideolojik ve gerçekçi zorluklara rağmen, İsrail'le barış girişimine katıldı. Son olarak Amerikalılar ve İranlılar, Irak'taki güvenlik şartlarıyla ilgili konularda çözüme varmak için doğrudan ikili diyalog kurdu.

O halde siyasette uzak ihtimal diye bir şey söz konusu değil. Siyaset aslında çekişmenin farklı tarafları arasındaki anlaşmazlıkları idare etme sanatı anlamına gelir. O halde öncelikle Suriye-İsrail barışının gerçekleşmesi yönünde ilerlenmeli. Tabii bu yapılırken, İran böyle bir anlaşmanın önüne engel olarak konulmamalı. Bununla birlikte İran, İsrail'e karşı 'uzaklaştırıcı' söylemini değiştirmeli ve yeni ABD yönetimi bütün taraflar arasında yeniden güven inşa etmeye, bölgedeki gerginliğin fitillerini çekecek gerçek bir barışı kollamaya çalışmalı. Peki bu mümkün mü?

Kaynak: Radikal