İsa Takış kimdir, nerelidir, ne iş yapıyor soruları bu aralar merakla soruluyor.
İsmailağa Cemaati başta olmak üzere birçok kişi İsa Takış ismini son dönemlerde daha çok duymaya başlayınca haliyle de kim olduğu soruları da merakla soruluyor. Peki, İsa Takış kimdir?
İSA TAKIŞ KİMDİR?
İsa Takış adını ilk olarak İsmailağa Cemaati ile Fatih Madreseleri arasındaki tartışma konularından duyuyoruz.
Fatih Medreseleri Derneğinin kurucusu Abdülkadir Varol'un kendi bloğunda kaleme aldığı bir yazıda İsa Takış adını görüyoruz.
Varol yazısının bir bölümünde Takış hakkında şöyle ifadeler kullanıyor:
"Ben evlenirken anne babamdan değil, Sultanımdan izin aldım, 4 çocuğumun ve torunlarımın ismini Sultanımız koydu.
Sultanım çocuklarını medreseye ver dedi, bende öyle yaptım ve hepsi Fatih Medreseleri’nde okudu, hafız oldular.
Fitnelerle Camiamızın İtibarını Zedeliyorlar
Her şey Sultanımızın istediği gibi giderken 1999 – 2000 yıllarında İsa Takış ve eski şoför Zekeriyya tarafından Masum Bayraktar Hoca Efendi’ye ve Fatih Medreselerine atılan iftira karalama kampanyası ve yakılan fitne ateşi yüzünden, itibarı İslam alemi ve tüm dünya tarafından tasdiklenen Camiamızın geldiği duruma ve bizlere yapılan haksız zulümlere bir bakın!"
Buradaki yazıdan anladığımız kadarıyla İsa Takış, İsmail Cemaati'nde merhum Mahmut Efendi'ye de çok yakın isimlerden biridir.
Takış ile Fatih Medreseleri Derneği'ni kuranlar arasında sorun olduğu görünüyor.
Hatta Fatih Medreseleri kendi dernek sitelerinde İsa Takış'a hitaben bildiri şeklinde bir yazı da kaleme almıştı.
O bildirinin bir kısmında ise, "Hakkında bu kadar ifadeler konuşulduğu, paralelciler ile işbirliği içinde olduğun bilinip görüldüğü halde hala bu konularda susmaya, İDDEF ve İsmailağa Vakfı odalarını işgal etmeye devam mı edeceksin? Tüm bunlara rağmen İDDEF ve İsmailağa Vakfı hala senden ne hayır bekler ki sana yol veremez, ağzını açıp da sana bir şey diyemez? Korkaklıktan, acizlikten ya da tamahtan mı bilmiyoruz ancak bildiğimiz bir şey var ki; bu şıkların hangisinden dolayı senin yüzüne gülüyorlarsa hepsi de onlar için bir züldür ve işgal ettikleri o vazife ve makamların hakkını veremediklerinin apaçık bir göstergesidir.
Ey İsa Takış..!
Peşinden gittiğin hocan, eski istihareci uzaklaştırıldığı halde, kaç tane vakıf başkanı ve yöneticisi değiştiği, ailen ve sen haneden kovulduğunuz halde, her şeye rağmen bu ne pişkinliktir ki, hala aynı minval üzere hiçbir şey olmamışçasına devam edebiliyorsun? Anlaşılan o ki; sana bu işler çok normal geliyor.
Ama artık ihvanımız uyanıyor, kimse yüzünüze bakmıyor. Numunelik üç -beş baron kaldınız İsmailağa’da. Korkak bir kaç kişinin yalandan yüzünüze gülmesi, sizi çok sevdiğinden zannetmeyin sakın! “Böyle davranalım ki şerrinden emin olup selamet bulalım” diyedir sana yapılan bu muamele!" şeklinde ifadeler yer alıyor.