Gizli Kapitalist: Noam Chomsky

 

Noam Chomsky'ın çalışmalarında varlığını sürekli muhâfaza eden ana tema, sınıf savaşıdır. "Yükü zenginlerin üzerinden uzaklaştırıp nüfusun geneline yüklemeye yarayan vergi cennetlerinin" büyük çaplı kullanımını paylar durur ve zenginliğin güvenli hesaplarda, en varlıklı yüzde 1'in elinde toplanmasını eleştirir. Amerika vergi kanunu "zenginlerin üzerindeki vergi külfetini fakirlere – yani nüfusun yüzde 80'nine – ödeten karmaşık aygıtlarla donatılmıştır."

Ama güvenli hesaplar hepten de kötü değildir. Nitekim 2.000.000 dolardan fazla bir servet için Chomsky bu hesaplardan kendisi de edinmeye karar verdi. Birkaç yıl önce Boston'un önde gelen WASP hukuk şirketlerinden Palmer & Dodge'a gitti ve "gelir vergisi planlamasında" uzmanlaşmış bir hukuk danışmanından yardım alarak aktiflerini Sam Amca'dan korumak üzere gayri kabili rücû bir hesap açtırdı. Vergi danışmanını (her sosyalist radikalin bir tane danışmanı olmalı !) ve bir kızını vekil olarak tayin etti. Çeşitli kitaplarının telif haklarını, bazı uluslararası baskıları dahil, Diane Chomsky'ın (bir diğer kızını tayin ettiği) gayri kabili rücû hesabına tahsis etti.

Chomsky, verâset ve intikal vergisini ve gelir dağılımının tabana yayılmasını savunur – kendi gelirinin yeniden dağılımını değil ama. Radikal politikanın şöyle adamakıllı bir verâset ve intikal planlamasıyla işi olmaz.

Chomsky'a hesabıyla ilgili olarak meydan okuduğumda birden bire burjuvazi gibi konuşmaya başladı: "Çocuklarım ve torunlarım adına bir kenara ayırdığım para için özür dilemeyeceğim" diye bir eposta gönderdi. O ve ailesinin "acı çeken insanlara yardım ettiklerinden" dolayı vergi sığınağına "okey" demesi bir yana Chomsky, çocukları adına hazırlık yapmaktan aynı şekilde onur duyan ve servetlerini Sam Amca'dan korumaya çalışan başkalarını niçin kınadığına dair hiçbir açıklama sunmadı.

Aslında Chomsky, tam da son derece başarılı bir kapitalist olduğundan dolayı zengin. Kâr karşıtı retoriğe rağmen tıpkı diğer kurumsal kapitalistler gibi o da kendini markalaştırdı. Solcu New Statesman'de eleştirel yazılar kaleme alan John Lloyd'un ifadesiyle, Chomsky "metâlaştırılmaya açık" bir tavır sergileyenler arasındadır – yani devrimci partiler adına çalışan, az ödeme yapılan ve çok çalıştırılan yazar ve gazetecilerin nâdiren olabileceği bir şekilde kapitalist medya piyasasındaki pek çok emtia'dan biri olmaya açıktır.

Chomsky'ın işletmesi buna benzer şekilde çalışıyor. Ülke genelinde yılda bir düzineden fazla gerçekleştirdiği Kolej kampüslerindeki konuşmalardan her biri için, 12.000 dolar alıyor.

Şahsi olarak onu dinlemeye gidemiyor musunuz? Sorun değil: Online olup önceki konuşmalarının görünütülerini ücret karşılığında indirebilirsiniz. "Mülkiyet hakları" hakkında Chomsky'ın bir dakikalık konuşmasını duyabilirsiniz; indirdiğiniz görüntü 79 cent tutacaktır. Ayrıca önceki konuşmalarının CD'sini 12.99 dolara satın alabilirsiniz.

Ancak Chomsky'ın ana geçim kaynağı kitaplar ve onun, uluslararası piyasada yayıncılık fenomeni olmasıdır. Chomsky markası hemen satış demek. Pluto yayıncılıktan Dana O'Hare'nin dediği gibi: "Yapmamız gereken tek şey Chomsky'ın adını bir kitaba koymak ve hemen tükenmesini beklemek!"

İsmini bir kitabın üzerine koymak kitap yazmakla karıştırılmamalı çünkü en son yayınlanan eserleri çoğunlukla yaptığı konuşmaların veya yıllar içinde kendisiyle yapılan mülâkatların iki kapak arasına yerleştirilen ve satılan çeviri metinleri. Radikaller için network pazarlama da diyebilirsiniz. Chomsky şöyle kabul etmişti: "Yazdığım şeylere bakacak olursanız -Z Magazin için makaleler veya South End Press için kitaplar – daha ziyade konuşmalara, toplantılara vb şeylere dayandığını görürsünüz. Ancak ben bir tür parazitim.Yani başkalarının eylemciliği üzerinden kazanmayı kastediyorum. Bunu yapmaktan dolayı mutluyum."

Chomsky'ın pazarlama çabaları, 11 Eylül sonrasında savaş vurguncusu terimine yeni anlamlar kazandırdı. 9.000 dolar istediği konuşmaların ücretini trajedinin hemen ardından 12.000 dolara yükseltti çünkü kendisine olan ani bir talep artışı söz konusuydu.

Ânında bir kitap daha hazırlayıverdi. Küçük bir yayıncı olan Seven Stories Press, İkiz Kulelere yapılan saldırıyı müteakip üç hafta içerisinde Chomsky ile eposta yoluyla yapılan ve Chomsky'ın hazırlayıp hemen yayınevine yolladığı röportajları yayınladı. Tartışmalı görüşleri özellikle sınır ötesinde hararetle ele alınıyordu. 2001 Aralık ayının başlarında 19 dilde yayın hakları satıldı. ABD, Kanada, Almanya, Hindistan, İtalya, Japonya ve Yeni Zellenda'da en çok satılan kitap oldu. Sadece bu kitaptan yüzbinlerce dolar kazandığı kolayca tahmin edilebilir.

Yıllar var ki Chomsky, zenginin aracı olarak gördüğü ve fakat sıradan insana faydası dokunmuyor dediği özel mülkiyet haklarının eleştirmeniydi. Bir Washington Post tartışma panosuna "mülkiyet hakları güç ve imtiyaz bahşettiğinde çoğunluğa zararlı olması beklenebilir" diye yazmıştı. Entelektüel mülkiyet hakları aynı derecede zelil bir şeydi. Chomsky'a göre örneğin ilaç geliştirmek için yüz milyonlarca dolar harcayan ilaç firmaları, patent haklarına sahip olmamalıydılar. Entelektüel mülkiyet hakları "korumacılıktı."

Korumacılık kötü bir şeydi – özellikle diğer halklar söz konusu olduğunda. Ama iş Chomsky'ın basılı eserlerine gelince açık entelektüel mülkiyet, birdenbire bencilliğe sarıyor. Alternative Tentacles adlı kayıt şirketi, ödemesi yapılmadan ses dosyası indirmenin tavsiye edilir olmadığına dair uyarıyor (Andrei Sakharov'un bir kayıt şirketiyle lisans sözleşmesi var mıydı?). Ve iş makalelerine gelince, elinizi uzak tutsanız iyi olur. Noam Chomsky'ın resmi web sitesini ziyaret ettiğinizde (www.chomsky.info) uyarı açıktır: "Bu sitedeki materyallerin telif hakları Noam Chomsky ve/veya Noam Chomsky ve iş ortaklarına aittir. Bu sitedeki hiçbir materyal yazılı izin alınmadan tekrar basılamaz veya başka web sitelerinde yeniden yayınlanamaz." Bununla birlikte eğer ilgiliyseniz, web sitesi, alt lisans sözleşmesi fırsatı sunuyor size.

Radikaller fikirlerinin silah olduğunu düşünmeye yatkınlar; Chomsky lisanslama fırsatı olarak görüyor.

Chomsky, bazı materyallerinin telif hakkını korumak için sahipliği çocuklarına intikal ettirip fazladan kilometre de yaptı. O çalışmalardan elde edilen kazançlar böylelikle daha düşük orandan vergilendirilecek. Telif haklarının ailede kalma ve entelektüel varlıklarını koruma süresini de uzattı.

Radikaller "Noam Chomsky: Medya ve Demokrasi" başlıklı organizasyon için 2002 Kasım'ında Philadelphia'da toplandılar. Philadelphia Büyük Demokratik Solu'nun sponsor olduğu organizasyona 15 dolar ödeyerek katılabilir ve büyük adamın kapitalizmin şerleri hakkında derin düşüncelerini dinleyebilirdiniz. Bir 35 dolar daha ödeyerek konuşma sonrası resepsiyona da iştirak edebilirdiniz; doğrudan size konuşacaktı.

Toplanan kalabalığa "Bir demokrasi özgür, bağımsız ve sorgulayan medya gerektirir" diye anlattı. Konuşmadan sonra sol eğilimli Philadelphia City gazetesinden Deborah Bolling, Chomsky'la mülâkat yapmak istedi. Reddedildi. Bu "özgür, bağımsız ve sorgulayan" muhâbire özel resepsiyona katılarak Chomsky'la konuşması için 35 dolar ödemesi gerektiği söylendi.

Kurumsal Amerika, Chomsky'ın iblislerinden biri. Amerikan iş dünyası hakkında söyleyebileceği olumlu bir şey bulmak çok zor. "Kurumların sorumsuz ve ölümcül hâkimiyeti" altında ezilen uğursuz bir Amerika vizyonu çizer. Kurumları "özel zalimler" olarak nitelendirmiş ve "Bolşevizm ve Faşizm kadar totaliter" olduklarını ilan etmişti. Kapitalizm, onun deyişiyle, "grotesk felâketti."

Ancak emeklilik portföyüne doğru giderken eğleneceli bir şey oldu.

Chomsky, Amerikan ticaret kurumlarına beslediği ahlâki hiddete karşın, onların çok iyi yatırım yaptıklarını keşfetti. MIT'de emeklilik planlarını için yatırım kararı aldığında para piyasası fonuna yahut hatta devlet fonlarına yönelmeyi tercih etmedi. Bunların yerine güvenilir ve değerli hisse senetlerine (blue chips) yöneldi ve parayı TIAA-CREF stok fonuna yatırdı. Stok fonu sepetine bakınca Chomsky'ın nefret ettiği her türlü ticari işe yatırım yapıldığını görürsünüz: Petrol şirketleri, askeri müteahhitler, ilaç firmaları..,bildiklerinizin adını siz söyleyin.

Chomsky'a yatırım portföyü hakkında sorduğumda "başka ne yapabilirdim" savunması yaptı: "Montana'da bir kulübe'de mi yaşasaydım?" diye sordu. Zekice yapılmış bir retorik kurnazlık. Chomsky, kapitalist sistemi tümden terk etmekten başka hisse senedi piyasasından uzak kalmanın yolu olmadığını deklare ediyordu. Muhakkak ki o daha iyisini bilir. Bugünlerde paranızı "yeşil" ya da "sosyal bakımdan sorumlu" teşebbüslere yatırma imkânı sunan pek çok alternatif fonlar var. Sadece âzami kâr getirisi sağlamıyorlar.

 

Çeviren: Ertuğrul Aydın