Dosya kapandı...

AB Dönem Başkanı Fransa Devlet Başkanı Sarkozy ile Rusya Devlet Başkanı Medvedev'in üç gün önce Nice'de bir araya geldikleri ve olumlu geçen zirvenin de açıkça gösterdiği gibi artık düzelmeye başlamış, Gürcistan meselesi de ilişkilerde artık geri plana itilmiş bulunuyor.

Diğer yandan, son zirvede Sarkozy'nin AB'nin bilinen tavrını tekrarlayıp Rusya'nın Abhazya ve G.Osetya'nın bağımsızlıklarını tanımasını eleştirdiği, Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü desteklemeye devam edeceklerini söyleyip bunları kayda geçirdiği de bir vakıa. Ancak, buna karşılık Medvedev'in aldıkları bağımsızlık kararından geri dönmeyeceklerini, Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü Abhazya ve G.Osetya hariç olmak kaydıyla desteklediklerini, Abhazya ve G.Osetya'nın bağımsızlıklarının artık milletlerarası hukukun bir konusu olduğunu söylediği de bir başka vakıa.

Bu durumda, Abhazya ve G.Osetya'nın bağımsızlıklarının Rusya'nın tavır ve kararıyla fiilen geçerli olduğu ve öyle kalacağı, AB'nin tavrının ise lafta kalmaya devam edeceği kolaylıkla söylenebilir. Kısacası, AB veya başkaları ne derse desin, ne yaparsa yapsın Abhazya ve G.Osetya, bundan böyle Rusya'nın desteği ve himayesi altında bağımsız cumhuriyetler olarak yaşamaya devam edecekler.

Esasen, Medvedev'in sözlerine ve tavrına ek olarak hem Abhazya ve hem de G.Osetya'nın bağımsızlıkları, toprak bütünlükleri ve egemenlikleri Rusya ile 16 Eylül günü imzaladıkları dostluk ve işbirliği anlaşmalarıyla resmiyet ve geçerlilik kazanmıştı. Bu anlaşma önce Rus Parlamentosu Duma ve geçen çarşamba günü de Federasyon Konseyi tarafından onaylanmış ve tamamen yürürlüğe girmişti.

Söz konusu anlaşmalar, çok kapsamlı ve iki yeni bağımsız cumhuriyetin zaman içinde Rusya ile birçok bakımdan bütünleşmesine dönük son derece önemli anlaşmalar. Rusya, bu anlaşmalarla Abhazya ve G.Osetya'nın devlet sınırlarını korumaya yardımcı olacağını taahhüt ediyor ve böylece bu cumhuriyetlere Gürcistan'a karşı bir tür garanti veriyor. Bunun da ötesinde anlaşmalar, Rusya'ya bu iki cumhuriyette askerî üsler kurma imkânı tanıyor. Bu konuda Rusya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Makarov, Abhazya ve G.Osetya'da bir yıl içinde kalıcı üsler kurmaya başlayacaklarını, 2009 sonunda bunların tamamlanacağını açıklamış bulunuyor.

Haberlerden, Abhazya'daki üssün zaten halen bir Rus üssü olan Gudauta, G.Osetya'dakinin de başkent Tşinvali'de kurulacağı anlaşılıyor. Bu iki üssün her birinde de birer ordu tugayından müteşekkil yaklaşık 3.700 Rus askeri görev yapacak. Ancak, gerek görüldüğünde bu sayılar artırılacak. Ordu tugaylarına ilaveten Rus sınır muhafızları birlikleri de iki cumhuriyette konuşlandırılacak ve böylece toplam sayı 7.600'ü çok aşacak. Mahallî güçlerin de Rus birliklerine dahil edilmesiyle muhtemel toplam askerî güç 30 bini bulacak veya aşacak. Böylece, Abhazya ve G.Osetya'daki toplam güç, Gürcü ordusunun 30 bin olan sayısına ya yaklaşacak ya da geçecek. Üstelik bu güç, ağır silahlarla, hava ve deniz kuvvetleriyle de desteklenecek. Ayrıca gerek görüldüğünde Rusya'dan takviye güçler de bölgeye intikal edebilecek.

Anlaşmanın askerî ve güvenlik yönlerinin ortaya koyduğu gerçekler böyle. Ekonomik ve siyasî konularda da bütünleşmeye dönük pek çok unsur yer alıyor. Ulaşım, haberleşme ve enerji altyapılarının birleştirilmelerinden çifte vatandaşlığa geçiş gibi önemli unsurlar bunlar.

Bütün bunlar da bize Gürcistan açısından Abhazya ve G.Osetya'nın bağımsızlıkları konusu ya da dosyasının artık fiilen kapandığını, Rusya'nın karar ve tavrından dolayı bir daha açılmasının artık mümkün olmayacağını açıkça gösteriyor.