CHP lideri Deniz Baykal, 12 Eylül'ün bir darbe olduğunu vurgulayarak, darbecileri koruyan geçici 15'inci maddenin (Nasıl geçici ise 30 yıldır hala geçmedi) kaldırılmasına destek vermiş.
Baykal açısından devrimci bir açılım.
Kenan Evren ve arkadaşlarına yargı yolu açılmasını teklif etmesi demokratik olgunluğu açısından dev bir adım.
Ama Sayın Baykal'ın demokratlığını orada durdurmaması lazım.
Darbeciler Anayasa'ya sadece geçici 15'inci maddeyi koymadı ki.
Akıllarına ne gelirse koydular.
Seçilmişlerin elini kolunu bağlayıp atanmışları güçlendiren düzenlemeler yaptılar.
Bu Anayasa'nın sadece geçici 15'inci maddesi geçmişle hesaplaşmayı önlemiyor ki.
Bu Anayasa'nın her hükmü aynen yürürlükte kaldığı sürece darbecilerin zaferi sürüyor olacak.
Gelin demokratlığınızı gerçek bir noktaya taşıyın ve bu Anayasa'nın tamamının değiştirilmesine destek verin.
Bir adım daha atın, kendi anayasa taslağınızı hazırlayın ve Meclis'in önüne getirin.
Türkiye'yi darbecilerin hazırladığı bir anayasa ile yaşama utancından kurtarmanın öncüsü siz olun.
Darbeye ve darbecilere samimiyetle karşıysanız, askerin tamamen sivil iradeye tabii olmasını sağlayacak hükümleri hazırlayan parti olarak tarihe geçin.
Yarım hamilelik gibi, yarım demokratlık da olmaz.
Bu Anayasa 'Burasına darbe değdi, burasına değmedi' diye temizlenecek nitelikte değil.
Ruhuna faşizan anlayış işlemiş.
Türkiye'nin ihtiyacı çağdaş dünyaya uygun yeni bir metin.
Ama Türkiye'nin böyle bir değişikliği yapmasının önünde en büyük engel siz olageldiniz.
Her anayasa değişikliğini rejim meselesi haline getirip en küçük değişikliğe bile tüm gücünüzle direnirken 15'inci maddenin kaldırılmasını gündeme getirmeniz kafa karıştırıcı oluyor.
O yüzden şimdi çıkıp geçici 15'inci maddeden söz etmeniz ikna edici olmuyor ne yazık ki.
Eğer 'Samimiyim' diyorsanız, taslaklardan taslak seçin; TÜSİAD'dan TOBB'a, DİSK'ten üniversitelere kadar hazırlanmış çok sayıda anayasa taslağı var.
Bakın içinize en çok sineni seçin.
30 yıldır yaşadığımız bu ayıptan kurtulmanın önündeki en büyük engel siz ve partiniz.
Yaşınız da artık kemale erdi.
Türkiye'ye CHP lideri olarak son bir hizmet yapmak istiyorsanız, çağdaş, demokrat bir anayasanın hazırlanmasına öncülük edin.
Eğer 12 Eylül bir darbeyse, bunu yapan emekli askerlerin yargılanması gerekiyorsa, onların hazırladığı hukuki bir metnin daha fazla yürürlükte kalmasına izin vermeyin.
İran'dan ders almak
Taraf Gazetesi'nin dünkü manşeti gerçekse, vahim nitelikteydi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın AK Parti'yi kapatmak için büyük bir çaba içerisinde olduğunu gösteriyordu.
Böyle bir girişim, sistemin demokratik niteliğini inkar, halkın iradesini hiçe sayma ve bu iktidarın alternatifi olamayacağının itirafı anlamına gelir.
Elbette her parti hukukla bağlıdır ama iktidardaki partisi sürekli kapatma tehdidi altında olan bir ülkede gerilimin bitmesi mümkün değildir.
AK Parti'nin kapatılıp Tayyip Erdoğan'ın yasaklanması hedefi hala sistemin temel hedefi durumunda anlaşılan.
Bir yandan darbe belgeleri, andıçlar, toprak altından çıkan silahlar, bir yandan parti kapatma çabaları, diğer yandan bu olayları görmezden gelen, yok diğer yandan bunlar yokmuş gibi davranan bir merkez! Medya.
Türkiye'nin işi gerçekten çok zor.
Onun için yukarıda da vurguladığım gibi tüm kurumları yerine oturtacak, laik, demokratik, hukuk devletine sahip çıkacak yeni bir anayasa yapmak şart.
Kaynak: Star