ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin Amerikalılar için bir veda mesajı var: Amerikalılar, onun ve Başkan Bush'un hukukun üstünlüğünü baltalamak, Beyaz Saray ve Kongre arasındaki güçler dengesini aşındırmak, tutukluları kötü muameleye maruz bırakmak ve Amerikalıları yasadışı bir biçimde gözetlemek üzere yaptığı bütün şeyler hakkında mızmızlanmaktan vazgeçmeli. Cheney nihayetinde, Franklin Roosevelt ve Abraham Lincoln'ün bundan daha kötüsünü yaptığını söyledi.
Yani Cheney ve Bush işi, Amerikan tarihinde iktidar suistimalinin en kötü iki örneğini -Roosevelt'in Amerikalı Japonların kamplara sürülmesi kararı ve Lincoln'ün muhaliflerinin sesini kesmek için sıkıyönetim ilan etmesi- tekrarlama noktasına vardırmamayı becerdi, öyle mi? Bunun yüce bir davranış standardı olmadığı muhakkak. Ayrıca, Cheney'nin bu yorumları yaptığı bir dizi veda röportajında gördüğümüz üzere, tarihi yeniden yazmak hayli meşakkatli olsa gerek. Bush'lu yıllarda her şey tıkırında gitmiş gibi bir edası var zira.
Irak'ın işgali kesinlikle yapılması gereken doğru şeydi, halkın gözünün boyanmasını gerektiren gereksiz bir savaş değildi. İşgal sonrası dönem, beceriksizce, Bush ekibinin idrak edemediği direniş tarafından Amerikalıların üçer beşer vurulduğu bir noktaya getirilmedi.
Ebu Garib'te meydana gelen korkunç olaylar Pentagon'un kötü muamele ve yasadışı sorgulama tekniklerinin kullanılması yönünde yetki vermesi kararının ve Cheney'nin de bunu onaylamasının bir sonucu değildi.
Cheney'nin gerçeklik dünyasında, felce uğratan bütçe açığına esasen süregiden iki savaş ve 'nakliyat konteynır sektörümüzün güvenliğinin kuvvetlendirilmesi' gibi gerekli programlar yol açtı. Pekâlâ, hayır. Bush ekibinin nükleer materyaller taşıyan kargoları görüntü taramasından geçirme programı, ertelemelerin, bütçeyi aşma meselesinin ve etkililiğine dair soruların oluşturduğu batağa saplandı. Bütçe açığına gelince, Kongre Bütçe Dairesi, zenginlere yönelik vergi indirimlerinin bütçenin kırmızı alarma geçmesinin en büyük nedeni olduğunu söyledi.
Cheney, Bush'un Amerikalıların izni olmaksızın uluslararası konuşmalarının izlenmesi kararı konusunda kesinlikle dürüst davranmadı. Beyaz Saray'ın Demokratik ve Cumhuriyetçi Kongre liderliğini programdan tamamen haberdar ettiğini öne sürdü. Bu programın gerekli olduğuna ve Kongre'nin daha fazla müdahil olmasının gerekmediğine 'Cumhuriyetçi-Demokrat oybirliğiyle' karar verilen bir toplantıyı bizzat yönettiğini söyledi.
Ancak, Senato İstihbarat Komitesi başkan yardımcısı senatör John Rockefeller IV., Cheney'ye hitaben yazdığı 17 Temmuz 2003 tarihli mektupta 'bugünkü toplantıda' vurguladığı endişeleri 'yeniden dile getirmek' istediğini söylüyor ve ekliyordu: "Tartıştığımız faaliyetler denetimle ilgili sorunlar yaratıyor ve yönetimin güvenlik, teknoloji ve izleme bakımından gittiği yöne dair endişelere yol açıyor."
Cheney, Beyaz Saray'da kendi 'gölge hükümet'ine sahip olma niyeti bulunmadığını söylediği için yeni başkan yardımcısı Joseph Biden'la alay etti. Biden 'başkan yardımcısı makamını küçültmek istiyorsa' bunun kendisinin kararına kalmış olduğunu söyledi. Cheney'nin siciline ve onun bütün bu meseleleri ölçme standartlarına dayanarak, bu makamın birazcık küçülmesinin ülkemiz için hayırlı olacağından eminiz. (Başyazı, 23 Aralık 2008)
Kaynak: Radikal