Gazze'de bir dram yaşanıyor.
İnsanlığın gözleri önünde...
Aylardır dünyanın gözleri kör, kulakları sağır.
Tıpkı Bosna'da yaşananlar gibi...
250 bin insanın canına mal oldu orada, Avrupa'nın göbeğindeki vahşete göz yummak...
Bebekler nişangah yapıldı, hamile annelerin karınları deşildi, Avrupa görmedi, duymadı, tek kelime etmedi...
Bu utanç verici sessizlik, şu anda, Gazze için söz konusu...
Orası Hamas'ın yeri ya...
Hamas, Filistin'de seçimleri kazandı ve Batı dünyasının abdesti bozuldu.
Demokrasi ise demokrasiydi, ne istiyorlardı?
Filistinliler sandığa gitmiş ve seçimlerini yapmışlardı.
Batı standardında demokrasi bu değil miydi?
Fransa'da sandıktan çıkan iktidar olmuyor muydu?
Ama "Şarka için demokrasi" standardı farklıydı Batı'nın...
Orada, Batı'nın çıkarlarına uygun olan seçildiğinde meşru kabul edilmekte, değilse bir şekilde terbiyesi verilmekteydi...
Cezayir'de sandıktan İslami Selamet Cephesini çıkaracağı anlaşılan halka nasıl bir ders verilmişti. Cezayir nasıl bir kanlı kaosun içine atılmıştı ve Batı dünyası, seçimi meçimi rafa kaldıran Buteflika darbesini nasıl onaylamıştı.
Seçimlerdeki Hamas zaferi, Filistin'e uluslar arası ambargoyu getirdi önce...
Hamas iktidarda boğulmak istendi.
Batı'nın tercihi İsrail'in tercihi idi. İsrail de bu işi Mahmud Abbas'la götürmek arzusundaydı.
Filistin'de İsrail bir şey istemiş de, Batı dünyası ona itiraz etmiş, olabilir miydi?
Evet, Hamas devrildi, Filistin ikiye bölündü, Hamas Gazze'de kıstırıldı ve Gazze'ye karşı terbiye süreci başlatıldı...
Buradaki "terbiye" kelimesi ne kadar terbiyeli diye düşünmekte haklısınız.
Gazze'ye yönelik kuşatma, bir de İsrail'in askeri operasyonları ile birleşince, cehennemin dünyadaki uygulaması devreye girmiş oluyordu gerçekte...
Türkiye, Filiistin'de yapılan seçimi meşru görmüştü. Hamas kazanmışsa Hamas kazanmıştı öyleyse Filistin halkının iradesine saygı göstermek gerekti.
Bu arada bir Hamas heyeti Türkiye'ye geldi.
Aman Allahım, Türkiye ne kadar yanlış bir iş yapmıştı!
Amerika ile İsrail'in "terörist" diye nitelediği bir yapılanmayı "seçim kazandı" diye meşru kabul etmek, kabul edilebilir miydi?
Amerika sesini yükseltti, İsrail sesini yükseltti, onların Uluslar arası sesleri sesini yükseltti ve içerde, Amerika – İsrail kutsamasından yana olanlar sesini yükseltti.
Bu baskılar sonuç verdi mi?
Verdi. Verir çünkü. Amerika ve İsrail hapşırınca Türkiye nezle olur! Bağımsızız dediysek, o kadar da bağımsız değiliz, hani.
Amerika ile de iş tutuyoruz, İsrail ile de, Yahudi lobisi ile de...
Hamas'ı meşrulaştırmanın yeterli olmadığını ve sürdürülemeyeceğini anladık sonunda. Anlattılar Ak Parti yönetimindeki Türkiye'ye...
Sonra Hamas dışlandı. Mahmud Abbas güçlendirildi. El Fetih'in yolu açıldı. Filistin bölündü. Amerika – İsrail yeni bir süreç başlattı. Annapolis süreci dendi adına. Türkiye ve bölgedeki diğer Arap ülkeleri sürece monte oldular.
Ve Gazze'da hayat, işte bu süreçte dram kelimesinin bile anlatamayacağı bir noktaya geldi.
Dışardan gelecek yardımların bile İsrail ambargosuna takıldığı bir Gazze.
Boğulan bir Gazze.
Çocukların mama bulamadığı, elektriği, suyu olmayan, dışarı çıkmanın – içeri girmenin İsrail kontrol noktalarındaki işkence sebebiyle cehennem azabına dönüştüğü bir Gazze. Bir toplama kampı... Bir Gulag. Bir Ausvitcz.
Burada Ausvitcz dedim, Hitler'in toplama kamplarını hatırlatmak için. İsrail öfkelenir bu tür benzetmelere... Onlara göre Ausvitcz'de sadece Yahudiler yaşamıştır cehennem ortamını... başkaları başka yerlerde yaşayamaz.
Oysa Gazze'de taşınan pankartlar, Yahudi toplumunun yüreğine sesleniyor ve bu isyanı dile getiriyor. Bugüne kadar kaç kere Hitler rolü hatırlatıldı İsrail'li liderlere...
En son bir İsrail saldırısında 18 Filistin'li hayatını kaybetti. Aralarında çocuklar da vardı.
Başbakan Erdoğan tepki gösterdi. Yüreğini konuşturdu.
Ardından İsrail gazetelerinin öfkesi geldi.
İsrail tepki verirse, Amerika'daki Yahudi lobisi katlandırır bu tepkiyi...
"-Ne yapıyor Türkiye Başbakanı!"
Türkiye Başbakanı, Gazze'de yaşananlara karşı üç maymun rolünü oynayan dünyaya rağmen bir insani tavır sergiliyor.
Yazık!
Araplara da yazık.
Bu duyarsızlık anlaşılır gibi değil.
Türkiye Amerika'yı uyarıyor bölge politikaları konusunda. Irak'ta yanlış yapıyorsunuz, şurada yanlış yapıyorsunuz, diye...
Amerika yanlışın en büyüğünü Filistin'de yapıyor, çünkü orada Amerikan politikaları tamamen İsrail çıkarına endeksleniyor.
Türkiye, bu insani dramı, çok daha yüksek sesle dünya insanlığının huzuruna getirmeli.
Bunu en azından medyamız yapmalı.
Türkiye bunu Bosna için yaptı ve doğru yaptı.
Gazze'nin Mısır'a açılan duvarlarını yıktı en sonunda Gazze halkı.
Bu isyanı anlamalı dünya.
Bu, dünyanın gözü önünde boğulan bir halkın son çığlığıdır.
TBMM heyetleri zaman zaman gidiyor Filistin'e. Böyle bir dostluk grubu var Millet Meclisi'nin... İşte tam da günüdür diyorum, Gazze'ye gitmenin ve dünyaya bir Gazze fotoğrafı sunmanın... İnsanlığımız sınav veriyor Gazze önünde... İşin özeti bu.