Ağustos ayında Rusya'yla ilişkiler gerildiğinde Şansölye Angela Merkel Rusya'ya uçarak militarizmin dirilişinin tehlikeli sonuçları hakkında uyarıda bulundu. İki gün sonra da Gürcistana geçti ve ülkenin NATO üyeliğini desteklediklerini belirtti.
Sonbahar geldi ve tutkuların harareti azaldı. Merkel, Alman enerji şirketi E.ON ve Rus kamu şirketi Gazprom'un St Petersburg'da anlaşma imzaladığı Ekim ayı başında tekrar Rusya'ya gitti; E.ON bu anlaşmayla Sibirya'daki doğal gaz yataklarında hatırı sayılır bir hisse elde etti.
Merkel'in odağının eksen değiştirmesi, Batının Rusya'yla ilişkilerinin şekillenmesinde Almanya'nın oynadığı merkezi rolü hatırlattı. Almanya, Rusya'nın en büyük ticari ortağı, Avrupa'nın en büyük ekonomisi ve Amerika'nın yakın müttefikidir. Moskova'nın saldırgan duruşu, nükleer silahlı bir enerji devi olan Rusya'yı jeopolitik gündemin merkezine oturturmakla kalmayıp beraberinde Almanya'yı da o merkeze sürüdü.
Amerika Birleşik Devletleri yeniden iddialı bir çıkış yapan ve zaman zaman muhasım rol üstlenen Rus hükümetiyle ilişkilerini yeniden tanımlamaya çabalarken, Almanya, soğuk savaşın sona erdiği tarihten itibaren -ve soğuk savaş öncesinde - tesis ettiği yakın ticari, kültürel ve diplomatik bağlarını korumanın gayretinde.
NATO dış işleri bakanları bu hafta Brükselde bir araya geldiklerinde bölünmenin çapı ortaya çıkacaktır.Gürcistan ve Ukrayna'nın NATO üyeliği hususunda Berlin ve Washington'un araları açık. Bu meselenin özünde ise Rusya'yla ilişkilerin nasıl bir seyir izlemesi gerektiğiyle ilgili kavga yatıyor.
Amerika, Rusya'nın askeri çıkışını karşılamanın hesabını yaparken Almanya, Rusya'yı iktisâdi bakımdan kalkındırmayı ve siyasi istikrarını hedefliyor. Almanya'nın kendine biçtiği sorumluluk, Rusya'ya rehberlik yapmak, yoksa onu kuşatmak değil.
İran'ın nükleer emellerine gem vurmak için yeni bir yol deneme ve Rusya'yla ilgili olanlar dâhil çeşitli dış politika hedeflerine ulaşma sözü veren ve göreve başlama zamanı yaklaşan Obama yönetimi, Moskova'ya çıkan yollardan birinin Berlin'den geçtiğini keşfedebilir. Asgari olarak Almanya'nın Rusya'daki çıkarlarını gözeten bir politika izlemesi de muhtemeldir.
2004-2006 tarihleri arasında ABD Ulusal İstihbarat Konseyi'nin Rusya'dan sorumlu en üst düzey yetkilisi ve şimdi Georgetown Üniversitesi Rusya Çalışmaları bölümünün başındaki Angela Stent'a göre Washington ve Berlin arasında ciddi uzlaşmazlıklar var ki eşgüdüm sağlanmadığı takdirde Rusya'nın bu uzlaşmazlıklardan fayda sağlaması kaçınılmazdır ve Obama yönetimi bundan dolayı Rusya politikasını yeniden değerlendirirken Almanlarla çalışmalıdır.
Alman hânelerini ısıtan doğal gazın yüzde 36'sı Rusya'dan gelmesine rağmen Amerika'nıın ders vermesinden artık bezginlik çeken bazı Alman siyasetçiler, bu enerji bağımlılığının kendilerinden daha fazla Amerikalıları üzmesine hayret ediyorlar.
Almanya Dış İşleri Bakanlığında Alman-Amerikan ilişkilerinin eşgüdümünü sağlayan ve Almanya Parlamentosunda Alman-Rus parlamenter grubunun yıllarca başında bulunmuş isim Karsten D.Voigt, "Almanların çoğu G.W.Bush'un Irakı işgal etmesinin tek nedeni olarak petrolü görüyor; Amerikalıların çoğu ise Almanya'nın Rusya politikasını belirleyen temel etmenin doğal gaz olduğuna inanıyor. Her Alman hükümeti, 1970'lerden bu yana, Rusya'yı yani o zamanların Sovyetler Birliğini, Avrupa'ya bağlamaya çalışmıştır" diyor.
Gazprom'un temsilcilerinden biri olan Sergey Kupriyanov, Rusya ve Almanya arasında 1970'lerde gaz boru hatlarının döşenmesiyle neticelenen ve Amerika'nın muhalefet ettiği anlaşmalarla ilgili olarak "işbirliğimiz soğuk savaş yıllarında başladı" diyor. "Berlin duvarı halen mevcuttu; Gürcistan meselesi o zamanın meseleleriyle mukayese edildiğinde leblebi hükmündedir."
Almanlar nezdinde Rusya'ya bağımlık söz konusu değil; karşılıklı bağımlılık söz konusu. Kremlin unutmuş olsa bile Avrupa Birliğini oluşturan 27 ulusun Rusya'daki yatırımları, oradaki toplam yatırımların yüzde 80'ni buluyor ve bu gerçek, Gürcistan kriziyle birlikte başlayan sermaye kaçışı sırasında çırıl çıplak gözler önüne serildi.
Avrupalılar, Gürcistan krizinden sonra sinirli bir şekilde Rusya'yla ortaklık görüşmelerini dondurdular. Ancak buna sadece 10 hafta dayanabildiler ve görüşmelere başlama kararı aldılar. Almanya Dış İlişkiler Konseyi Rusya/Avrasya programı başkanı Aleksandr Rahr "'Rusya'ya karşı' durarak veya 'Rusyasız' bir Avrupa bina edemeyiz; 'Rusya'yla birlikte' yapabiliriz" diyor.
Almanlar Rusya'nın hammaddelerine ihtiyaç duyuyorlar ve de Rusya pazarına göz dikiyorlar; ancak Rusya'da aynı derecede Avrupa yatırımına bağımlı zira ekonomisini çeşitlendirmek için Avrupa yatırımına ihtiyaç duyuyor ve enerji fiyatlarının düşüşü bu gerçeği Ruslara hakkıyla gösterdi.
Yaroslav şehrinde bulunan Gaz Grup adlı bir otomotiv şirketi dizel kamyon motorları üretiyor; üretim yaptığı fabrika, çar hakimiyetinin henüz devam ettiği 1916 yılında inşa edilmiş. Üretim modeli Sovyet zamanlarını hatırlatıyor; üretim fabrika sahasındaki dökümhanede başlıyor ve işçiler motoru baştan sona tırmalaya tırmalaya üretiyor.
Bu fabrikadan arabayla kısa bir mesafe uzaklıkta metal kriş sistemi ve oluklu saçtan çatısı olan betonarme bir yapı var. Gaz Grub'un 442 milyon dolarlık son teknoloji ürünü yeni bir motor fabrikası bu. Fabrika, Moskova'nın kuzeyinde ve arabayla birkaç saatlik uzaklıkta; Grob-Werke ve ThyssenKrupp Krause gibi Alman şirketlerinin ürettiği makineler ve üretim hattı kurulu burada.
Proje müdürü Ruslan Grekov "Almanya'nın, otomotiv sanayisinde teknoloji, uzmanlık ve know-how bakımından dünyanın en iyisi olduğunu düşünüyorum" diyor. "Almanya, Rusya'dan şüphesiz farklı. İyi bir fark."
Sovyet zamanlarında, savaş filmleriyle nazilerin sürekli olarak yerildiği bir ülkede şaşırtıcı görülebilir bu tür duygular. Ancak Avrupa'nın iki büyük ülkesi arasındaki bağlar asırlar içerisinde şekillendirildi; Büyük Katerina gibi Alman asiller Rusya sarayına girerken Alman generaller Çar ordularını komuta ettiler. Alman zanaatkarlar Moskova'da çalışırken Alman çiftiçileri de Volga Nehri kıyısına yerleşmişlerdi. İlişkiler, II.Dünya Savaşıyla sıkıntıya girerken Almanya'nın yeniden birleşmesiyle minnettarlığa büründü.
Ancak bu iki ülke arasında iş ve ticaretin borusu her zaman öttü. Almanya'nın teknik kabiliyeti Rusya'nın engin kaynaklarını tamamlayıcı bir özellik oldu. Alman Siemens şirketi, Rusya devlet telgraf şebekesini 1850'lerde tamamladı. Stalin, ilk beş yıllık planla Sovyetlerin sanayisini kurarken büyük ölçüde Alman makinelerinden yararlandı.
Mevcut küresel ekonomik yavaşlama, Rusya'da korku dalgasına yol açtı. 1998'de olduğu gibi Ruble'nin çöküşü ihtimalinden endişe duyuluyor. Dünya Bankası Rusya'nın gelecek yıldaki büyümesiyle ilgili beklentilerini yarı yarıya düşürdü; ancak büyüme oranı yine de yüzde 3 ve gerileme içerisindeki Almanya ekonomisinde işten çıkarmaların arttığı bir zamanda Rusya bu oranla bile Almanya için çok önemli bir ülke.
Rusya ve Almanya arasındaki ticaret yüzde 25 artarak yılın ilk altı ayında 49.3 milyar dolara çıktı. Rusya, Almanya'nın en hızlı büyüyen pazarlarından biri. Almanya'nın Rusya'ya geçen yıl yaptığı ihracat 36 milyar dolara yükseldi; Amerika'nın Rusya'ya yaptığı 6.7 milyar dolarlık ihracattan tam beş kat daha fazla.
Alman işadamları Moskova'da satış bürosu açmak ya da ülkenin zengin petrol ve doğal gaz yataklarına yatırım yapmakla kalmayıp 4.600 şirketle ve 13.2 milyar dolarlık toplam yatırımla Sibirya'dan Yekaterinburg'a, St.Petersburg'a kadar yayılmış durumdalar; fabrikalar inşa ediyor ve Avrupalı komşuları için hammadde dükkanı olmaktan daha fazlasını arzulayan Ruslara makineler gönderiyorlar.
Siemens bugün Rusya'ya Velaro RUS olarak bilinen hızlı tren üretiyor. Sözleşme bedeli 758 milyon dolar; yarısı trenlerin bedeli yarısı hizmet bedeli.
Oligark Roman Abramoviç'in müteahhitlik şirketi Infrastruktura, 2014 Kış Olimpiyatlarına hazırlık maksadıyla Moskova'da ve Soçi yakınlarında açılacak tüneller için Alman Herrenknecht şirketine dünyanın en büyük köstebek makinesini sipariş ettiğini duyurdu.
Moskova Çağdaş Kalkınma Enstitüsü yürütme kurulu başkanı Igor Yurgens – Rusya Başkanı Dimitri A.Medvedev aynı kurumun yönetim kurulu başkanıdır – Almanya'nın stratejik ortak olduğunu ve Rusya'nın en sebatkâr yatırımcısı olduğunu belirtti. Son model Mercedes'lerle eski model Ladaların birlikte ilerlediği Garden Ring Road caddesindeki ofisinde kendisiyle yapılan bir röportajda "bu ülkede kanunlarımız yok ama pek çok dostluk tesis ettik ve dostluk kanunlardan daha önemlidir. Bu tarihi olarak böyle. Almanlarla olan bu" diyor. "Bu güçlü ekonomik işbirliği ve katılım dolayısıyla Almanların tenkitleri, hiçbir şey yapmayıp işi gücü tenkit olanlara nazaran daha bir nazikçe karşılanır" diye de ekliyor.
Medvedev, Amerikan seçimlerinden sonra Kaliningrad'a yeni füzeler yerleştirmekle tehdit ettiğinde Rusya ve Almanya arasındaki karmaşık ve acılı ilişkilerin sembolü bir mahali anmıştı. Bu yer, II.Dünya Savaşından hemen sonra Rusların eline geçen bir Alman şehri, Könisberg'di.
Ancak Rusya-Almanya-Amerika üçgeninin sunduğu fırsatlar sayesinde Medvedev'i her halde en sert şekilde tersleyen kişi Almanya Dış İşleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'di – Rusya dostu sosyal demokratlardandır. Ertesi gün, "yanlış zamanda yanlış işaret" olduğunu söyledi.
Alman yetkililer usulca, Obama yönetiminin not almasını istiyorlar. Medvedev'in o tarihten itibaren frene basmasına bakılırsa Ruslar not almışlar.
Dünya Bülteni için çeviren: M.Alpaslan Balcı