Barack Obama müslüman mı değil mi bilmem. Beyan esastır; müslüman değilim diyorsa, değildir.
Zaten müslüman olması da şart değil. Bush kadar hıristiyan olmasın yeter.
Doğrusunu isterseniz ABD Başkanının müslümanlığı da çok lazım değil. Az biraz adam olsun yeter.
Bush gibi, "Ya bizden yanasınız ya da terörden…" yollu ahmakça çıkışlarla tehditler savurmasın.
Bir de, mümkünse, Haçlı seferleri başlatmasın bir daha.
Ha, sözünde de dursun tabii.
Mesela, senatörken, El Kaide'ye karşı yapılan mücadelenin Irak'a taşınmasının haksızlığına işaret ettiğini unutmasın. Irak işgaline son vermeyi, çıkmaz ayın son çarşambasına bırakmasın.
ABD'nin bütün bir yeryüzünde ilahlık taslamasına engel olsun diyeceğim ama…
Madem sözünü tutsun dedim, diyemem.
Çünkü Yahudi lobisine yaranabilmek için İsrail'in işgal politikalarının desteklenmesi, Hamas'ın tecrit edilmesi, İran'ın nükleer enerji faaliyetlerine izin verilmemesi, Afganistan'da savaşın derinleştirilmesi gibi bir yığın müstekbirane sözü var.
Demem o ki; bir "Hüseyin" adından sebep adamda müslümanlık vehmetmenin alemi yok.
Hele, Kıyamet'ten önce Batı'dan uzun boylu siyah bir adam çıkacak, iktidarı ele geçirecek, İmam'dan (Hz. Hüseyin) izler taşıyacak gibi dallamalıklara tenezzül etmeye hiç gerek yok.
Siz hiç "Başkanın Adamları" diye bir şey duymadınız mı?
Başkan kim olursa olsun nihayetinde ABD'nin kadim politikaları devam edecektir.
Yani, gün gelecek Obama söylemediği sözü gazetelerden okuyacak; ben böyle bir söz söylemedim, derse de, söylemesi gerektiği kendisine hatırlatılacaktır.
Başkan müslüman ama çevresi kötü çıktı geyiğine duçar olmak istemiyorsanız, Hz. Hüseyin'in adamlarının Yezit olamayacağını aklınıza düşürün iktiza.
ABD Başkanı'nın zenci olması da çok şaşırtmasın sizi.
Her şeyden evvel, Obama aday olduğu gün Başkan olacağı da belliydi.
Kaç dönem daha Cumhuriyetçi Başkan seçilecekti sorusu bir yana, imaj diye bir şey var.
"Amerika bir zenciyi asla Başkan yapmaz…" yargısı daha da kökleşsin diye aday seçilmedi Obama.
Onca filmi bir kalemde çöpe atacak değillerdi ya.
En pespaye Hollywood filminde bile zenci "kötü", beyaz "iyi" olamaz. Ya yoldaştırlar; ya da zenci "iyidir".
Yıllardır oluşturulmaya çalışılan imajın durduk yere darmadağın edilmesine pazarlama teknikleriyle elbette engel olunacaktı.
Olundu da…
Bütün bir dünyada ABD rüyasının bittiği bir dönemde Obama'nın başkan seçilmesi, yeni bir rüyanın başlangıcı olacaktır mutlaka.
Bu rüyanın ne zaman tastamam kabusa dönüşeceği, Obama'nın ne zaman Bush'laşabileceğine bağlı.
Gerçi Obama ne yapsa, ne etse de selefine yetişemez.
Cibilliyeti, yetişme koşulları, müktesebatı, çevresi göz önüne alınırsa, uygun bir Bush bulup NŞA'da siyaha boyamakla asla Obama elde edilemeyeceği rahatlıkla anlaşılabilir.
Açık söyleyeyim: Obama'nın zenci olmasının pek önemi yok. Zenci Dışişleri Bakanlarını da, Zenci Genelkurmay Başkanlarını da gördük.
Obama'nın başkan seçilmesini sevinç çığlıklarıyla karşılayan zencilerin gözyaşları önemli ama….
Bu gözyaşları bana çocukluğumda izlediğim "Kökler" dizisini, Martin Luther King'in mücadelesini, sabahlara kadar beklediğimiz Muhammed Ali'nin maçlarını, içercesine okuduğumuz Alex Haley'in Malcolm X'ini hatırlattı.
Bu hatıratın gölgesinde Obama'nın konuşmasını dinledim.
Duygulandım.
Varsın müslüman olmasın ama hiç değilse Habeş Hükümdarı Neçaşi kadar Hıristiyan olsun diledim.
Filistinlilere, Doğu Kudüs'ü başkent görmelerini bile çok gördüğünü hatırlayınca da öfkelendim.
Dünya Kupası'nda Japon futbolcuların beyaz adama öykünerek saçlarını sarıya boyamaları aklıma gelince de, içi beyaz olsa da hiç değilse saçı siyah kalmış ya, dedim.
Hey İbrahim Yattara! Başkan oldu Hüseyin Obama, saçlarını artık boyama.
Kaynak: Yeni Şafak