2009 yılı ABD Başkanı Barack Obama ve müttefikleri açısından Afganistan'da kanlı bir şekilde son buldu. İntiharcılardan biri yabancı askeri bir üs içinde kendisini havaya uçurmayı başardı.
Patlama 8 Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) ajanının ölümüne ve bazısı ağır 5 CIA ajanının yaralanmasına yol açarken bir başka olayda 4 Kanadalı ve 1 gazeteci öldü. Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) ölen ve yaralananların kendi ajanları olduğunu itiraf etti ve Taliban hareketi, 'şehadet eylemcilerinden' birinin Afganistan'ın 2001 yılında işgal edilmesinden bu yana tür itibarıyla ilk sayılan bu eylemi gerçekleştirdiğini ifade ettiği bir bildiri yayınladı.
Taliban hareketi Amerikan güçlerinin içine kadar sızma başarısı gösterdi. Tıpkı ABD ile işbirliği yapan Afgan ordusu güçlerinin içine sızdığı gibi. Bu sızmalar Afgan ordusu içindeki askerlerin son iki eylemi gerçekleştirmesinde kendini gösterdi. Bu gelişme özellikle de Amerikan yönetimini endişelendirecek. Bu yönetim, güçlerinin sayısını artırmak ve Afgan ordusundaki Afganlıların eğitimi ve donanımı çalışmalarını yoğunlaştırmak suretiyle durumu kontrolüne alabileceğini düşündü.
Afganistan'daki yabancı güçleri hedef alan saldırıların sayısı özellikle de geçen yıl zarfında artış gösterdi. Farklı milletlerden kurbanların sayısı 1000 askeri aştı. İlave 30 bin askerin Afganistan'a gönderilmesi toprak üzerindeki şartların değiştirilmesine katkıda bulunmayacak ve bazı olumlu değişim yaşansa da belirli bir zaman dilimi içinde oldukça küçük olacaktır. Çünkü Taliban hareketi bilinen kurallar üzerine kurulan düzenli bir ordu değil, büyük bir hareket gücüne sahip olup kendisinden sayı bakımından fazla, eğitim ve silahlanma bakımından daha iyi durumdaki NATO güçleriyle direkt çatışmalardan kaçınabiliyor.
Başkan Obama bu ilave güçleri göndermekte çokça tereddüt etti. Çünkü Obama bu güçlerin arzulanan sonuçları getirmeyeceğini iyi biliyordu. Moralleri bozulmasın diye ve bu ilave güçleri göndermediği zaman nihayetinde yenilgi ayıbını taşımamak için saha generallerinin taleplerine olumlu yanıt vermek zorunda kaldı. Yeni yıl ABD Başkanı ve yönetimi için gerek Irak gerekse Afganistan'da kötü haberler taşıyacak. Zira iki ülkedeki şiddet olayları Amerikan güçlerinin çekilmesini zorlaştıracak şekilde artmaya başladı. Çünkü şiddetin sürmesi gölgesinde böyle bir çekilme öncelikle yenilginin kabulü ve iki ülkenin halklarını savaşan öteki tarafa bırakmak anlamına gelecektir.
İronik olan, Başkan Obama'nın özellikle de gelecek kasım ayında yapılacak Kongre seçimleri öncesi Cumhuriyetçi rakipleri karşısında Demokrat Parti'nin şansını artırmak için iyi haberler yaşanmasını istemesi. Fakat temenniler ve toprak üzerinde yaşanan gerçekler ayrı şeyler. Zira Afganistan ve Irak'taki savaşların kazanılması mümkün değil. Aynı şey özellikle de El Kaide örgütüne yönelik teröre karşı savaş için de söylenebilir.
Başyazı, Londra'da Arapça yayımlanan El Kuds El Arabi gazetesi 1 Ocak 2010
Kaynak: Zaman