Bakü ve Tahran yakınlaşmasının perde arkası

26 Nisanda Azerbaycan’ın İran’daki büyükelçisi Cavanşır Ahundov İran’in Mehr ajansına yakın zamanda İran Cumhurbaşkanının kendi ülkesini ziyaret edeceğini bildirdi. Hasan Ruhaninin Bakü ziyareti bu iki devlet ilişkilerinin iyiye gittiğinin bir göstergesidir.

İran Cumhurbaşkanı Azerbaycan liderinin 9 Nisanda İran’ı ziyareti sırasındaki Bakü’de görüşme teklifini kabul etmişti. Azerbaycan savunma bakanı Zakir Gasanov 14 Nisanda Tahrana resmi bir ziyaret gerçekleştirmişti. Bu görüşmelerden sonra yayınlanan resmi bildirilerde her iki tarafın dünya ve bölgesel sorunlarda aynı görüşleri paylaştıklarının ve tarafların kendi aralarındaki ilişkilerini daha ileriye götürmek istediklerinin altı çizilmiştir.    

Sorunlu ilişkiler ve casusluk kavgaları

Bu iki komşu devletin işbirliği içinde olmaları gayet doğal kabul edilmelidir. Ancak unutmamak gerekir ki bu iki devlet uzun zaman kendi aralarında anlaşmazlık ve kavga içinde idiler. Bu dönem bugün bitmiş gibi gözüküyor. İki devlet arasını bozan ve aslında halı hazırda ortadan tam olarak kalkmayan sorunlar aşağıdakilerdir:

İran bir şia İslam devletidir. İran’ın dini rehberleri kendilerini dünyadaki bütün Şiilerin manevi liderleri olarak tanıtmak çabasındadırlar. Ancak bu faktör kendini laik devlet olarak gören Azerbaycan tarafını tedirgin etmiştir. Onların bu tedirginliği neticesinde 2012 yılın başında Azerbaycan istihbaratı onlarca İran ajanlarını ele geçirdiler. Azerbaycan tarafı bu ajanları casuslukta ve hatta terör eylemlerini hazırlamakla suçladı. İran ve Azerbaycan umumi tarihe sahibidirler, bir de Azerbaycan nüfusunun yüzde 65’i Şii inancına sahiptir. Bu da ikili ilişkilerde İran’ın elini güçlendirir…

İlginçtir ki casusluk suçlamaları her iki tarafta görülmüştü. 2012 yılda Tahran Azerbaycan’dan bu memlekete İran’a karşı faaliyette bulunan İsrail istihbarat birimlerinin bitirilmesinin istemişti. Azerbaycan’ın İsrail’den 1,6 milyar dolara pilotsuz uçaklar ve hava saldırısını önleyici askeri malzeme satın almasını İran kendisi için yeni problem olarak görmüştü..  

Bir de güvenlik uzmanı Marc Peri, Foreign Policy dergisinde olası Amerika İran savaşında Azerbaycan’ın kendi askeri hava alanlarını Amerikalıklara tahsis edeceğini yazmıştı.Tabii Amerika tarafı bunu reddetti. Ancak dünya siyasetinde ağırlığı olan birinin böyle iddiası Tahran ve Bakü arasındaki güveni sarsmıştı.

Özetlersek, İran Azerbaycan’ın batı ve İsrail ile askeri ve enerji alanındaki işbirliğinden ciddi rahatsızdı. İkili ilişkilerde sorun olarak görünen önemli konulardan biri de çoğunluğu İran kuzeyinde yaşaya Azeri nüfuzudur. Onların sayısı en azından 20 ya da 35 milyon olarak bilinir ve bu Azerbaycan nüfuzunun ikiden fazlasıdır.

Bakü ve Tahran’ın bölgesel siyasetteki yeri

Şimdilerde ne oluyor? Washington ve Tahran arasındaki ilimli hava bölgeye de yansımakta. Bunun delili de İran ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerin düzelmeye başlamasıdır. Her iki devlet yeni dostlara muhtaçtır. Amerika’nın pozitif değişimi bölgede eskiden rekabet içinde olan İran ve Suudi Arabistan ilişkilerini yine de sertleştirdi.   Geçen kasımda dergimizde yazdığımız gibi bundan sonra Tahran ve Riyad’ın çatışma alanı Afganistan olacaktır. Yakınlarda İran ve Pakistan sınırında yaşanan sorunlar bu rekabete işaret etmektedir.

Burada İran’ın Sistan - Belucistan bölgesinden olan Ceyş al Adl cihadı güruhu yeniden faaliyete başladı. Bu güruh İran ve Pakistan sınırındaki dağlarda gizlenmektedir. İki ay önce güruh militanları sınırda birkaç İran askerini rehin almıştı. Bu da Tahrandaki radikaları isyan ettirdi ve onlar hemen sınır ötesi terör karşıtı operasyon talebinde bulundular.    

Olaydan sonra İran hükümeti zor durumda kaldı. İran istihbaratı sınırdaki olayda memleket istikrarını bozmak ve diplomatik çabaları yoka çıkarmak isteyen Suudi Arabistan’ın olduğu inancındadır. Sınırdaki küçük operasyon bile İran’ın uluslararası konumunu zedeler: Bir de böyle operasyona Pakistan’ın nasıl karşılık vereceği de bilinmiyordu. Bilindiği gibi Pakistan ve Suudi Arabistan işbirliği içindedirler ve bu işbirliği zaman zaman ciddi finans desteği ile kanıtlanmaktadır.  

Bundan dolayı İran kuzey, yani Hazar ve Kafkas sınırlarındaki komşuları ile yakın (en azından sorunsuz) ilişkiler içinde olmak istiyor. İran’ın Azerbaycan ve Ermenistan ile toprak sınırları yaklaşık 600 km ve Tahran’ın kuzey sınırlarda sorun istemediği açıktır.

Azerbaycan’ın İran ile yakın ilişkileri geçmesinin kendi nedenleri vardır. İran bölgede yarı bloke edilen Ermenistan ile istikrarlı transport ve ticaret ilişkileri içindedir. Dağlı Karabağ sorunu bitmiş değil, sadece durdurulmuştur. Bu sorun her an alevlene bilir. Bundan dolayı Azerbaycan ve İran’ın işbirliği (özellikle askeri alanda) derin amaçlar ve sonuçlar içermektedir.

Bölge uzmanlarına göre Azerbaycan Rusya ve Ermenistan yakınlaşmasından tedirgindir ve bölgede kendine yeni işbirlikçiler aramaktadır. Çünkü eğer Tahran ve Washington arasındaki sorunlar diplomasi ile çözülecekse, bölgede Amerikanın yakın askeri amaçlı ittifakçısı olan Azerbaycan’ın değeri azalabilir.  

Kaynak: odnako.org
Dünya Bülteni için çeviren Abdurrahman Ceyhun