Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 70 ülkenin katıldığı Londra Konferansı’nda en dikkat çeken ve yaptığı görüşmeler yabancı gazeteciler tarafından adım adım izlenen liderlerin başında geldi.
İç politika nedeniyle bazen Türkiye’de gözden kaçsa da, Ankara’nın dış politikada artan gücünü ve etkisini yabancı başkentlerde temaslarda bulunan Türk siyasetçiler ve onları izleyen gazeteciler çok yakından gözlemliyor. Davutoğlu’nun gerek Londra temasları, gerekse Afganistan Konferansı öncesinde İstanbul’da düzenlenen kritik toplantılarda verdiği mesajlar Batı basınında geniş yer buldu. Türkiye’nin Afganistan’a yapacağı katkılar kadar, ciddi bir tıkanıklık yaşanan Ermenistan ile normalleşme süreci de Londra ziyaretinde önemli gündem maddelerinden biri oldu.
ERMENİLERİN ALKIŞLADIĞI TÜRK
Davutoğlu, konferans kapsamında ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Ermenistan Dışişleri Bakanı Eduard Nalbandyan ve Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memedyarov`la ayrı ayrı görüşerek Ankara’nın Ermenistan Anayasa Mahkemesi kararıyla ilgili endişelerini aktarırken, Nalbandyan Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Clinton ve İngiltere’nin AB Bakanı Chris Bryant’dan destek istedi. Davutoğlu’nun Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nde (IISS) yaptığı konuşma ise Avrupalıları kazanmak ve Türk tezlerini anlatmak için siyasi temaslar kadar kritik önemdeydi. IISS’te Avrupa Ermeni Derneği Forumu temsilcisi Tatevik Grigorian’ın Davutoğlu’na yönelttiği ve Türkiye’yi ‘soykırım’ ve normalleşme konusunda ‘samimi olmamakla’ suçlayan sorusu dinleyicileri elbette şaşırtmadı. Yıllardır Ermeni lobisinin Batı’da ne kadar etkin olduğu herkesin malumu ancak ilginç olan Davutoğlu’nun kişisel anılarıyla süslediği yanıtını salondaki tüm dinleyicilerle birlikte Grigorian’ın da uzun süre alkışlamasıydı. Davutoğlu, ilişkilerin normalleşmesi için Ankara’nın ciddiyetini vurgularken, kendi büyük dedelerinin de o dönemde savaştığını ve birinin hayatını kaybettiğini dile getirdi. Davutoğlu özetle “Bugün bir Ermeni ile Türk karşılaştığında ortak kültürleri kadar acıları da paylaşabilmeli. Türkiye-Ermenistan normalleşmesi Kafkaslarda kalıcı barışın yalnızca bir ayağı; barışın sürdürülebilir olması için Dağlık Karabağ probleminin de çözülmesi gerek” mesajı verdi. Toplantıdan sonra konuştuğum Grigorian’ın Türkiye ile ilgili görüşleri elbette değişmemişti, ama Ermeni temsilci Davutoğlu’ndan ve verdiği yanıttan etkilendiğini de gizlemedi.
BİZİ BİZE ANLATMA DEVRİ BİTİYOR
Konuşmanın ardından Londra’dan ayrılan Davutoğlu, Türkiye dönüşünde birkaç saatliğine Strasbourg’a uğrayarak, 25 Ocak’ta Avrupa Konseyi’nin yasama organı Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM) Başkanlığı’na seçilen AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’na hoş bir jest yaptı. Çavuşoğlu ailesiyle 300 yıllık bağları olan Davutoğlu’nun AKPM’deki kısa ziyaretinde verdiği mesajlar, Avrupa’da yükselen İslamofobi tartışmaları düşünüldüğünde daha da anlam kazanıyor. Ne yazık ki AKPM ziyaretinin Cuma geç saatlere denk gelmesi nedeniyle Davutoğlu’nun mesajları tam olarak yerine ulaşmadı; Çavuşoğlu ile düzenlenen ortak basın toplantısını asıl dinlemesi gereken Avrupalı gazeteciler saat yüzünden AKPM’de değildi. İlk kez Davutoğlu’nun uçağına çağırılan İstanbul’da görevli yabancı gazeteciler de bu duruma dikkat çekti. Her ne kadar AKPM ziyaretinde zamanlama sıkıntılı olsa da, bakanın yabancı gazetecileri uçağına davet ederek Türkiye’nin yeni dış politika hedeflerini anlatması yeni döneme dair umut veriyor. Çünkü Davutoğlu her konuştuğunda Batılıların Türkiye önyargıları biraz daha azalıyor.
Kaynak: Star