Hollandalı Wilders'in İslam'ı eleştiren filmine karşı pek çok protesto yöntemi önerildi. Ancak asıl yapılması gereken, İslam ülkelerinde yöntem olarak şiddeti seçen ve azınlıkta olmalarına rağmen öne çıkan kişilerin ıslah edilmesi
Hollandalı aşırı sağcı milletvekili Geert Wilders'in yönetmenliğini yaptığı ve seslendirdiği 'Fitne' adlı 15 dakikalık film, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlara yönelik azgın öfke ve düşmanca duygular dalgasını körükledi. Hatta bazı Müslüman âlimler, İslam ülkelerinin Hollanda'yla ilişkilerini kesmesini talep ettiler. Ayrıca öfkeli Müslümanlardan oluşan kalabalıklar dünyanın birçok bölgesinde Hollanda elçilikleri önünde gösteriler düzenledi ve filmin yönetmeninin idam edilmesini istedi.
Peki film nedir ve ne içeriyor? Film, Kaide tarafından Batılı vatandaşların başlarının kesilmesine, Afgan bir kadının bir futbol sahasında Taliban tarafından idam edilmesine, Faslı bir Müslüman'ın İslam karşıtı Hollandalı bir yönetmeni öldürmesine dair görüntüler içeriyor. Yönetmen bu görüntülerin yanı sıra, filmdeki olayların Kuran ve İslam'ın öğretilerinin parçası olduğu ve Müslümanların bu davranışları dünyanın dört yanına yayma niyeti taşıdıkları mesajını vermek için, bazı ayetlere ve bazı Müslümanların açıklamalarına da yer veriyor. Ardından Avrupa'da yaşayan bazı Müslümanların, zina ve cihat gibi konuyara dair görüşlerini ekrana getiriyor (Müslümanlar dışındaki Avrupalıların bakış açılarıyla çelişen görüşler) ve böylece, İslam'ın Avrupa için tehlike oluşturduğu uyarısında bulunmak istiyor.
Hiç kuşkusuz bu görüntülerin biraraya getirilip İslam'a mal edilmesi kasıtlı. Ancak, üzerine ışık tutulması gereken konu, filmin dayandığı sahneler ve görüntüler. Kaide üyeleri objektifler karşısında 'Allah-u Ekber' çığlıklarını tekrarlayarak ve kelime-i tevhit getirerek kafa kesmiyor mu? Taliban Afganistan'daki yönetimi sırasında, halka karşı çoğu epey katı ve şiddetli olan uygulamalarda bulunmadı mı? Söz konusu sorunlar şu an İslam dünyasında mevcut ve Müslüman olmayanlar da bu nedenle bu sorunları kullanıyorlar. Ya İslam'a karşı kasıtlı bir propaganda yapmak, ya da bu sorunları yanlış anlayıp bütün Müslümanlarla ilgili genellemelerde bulunmak istiyorlar.
'Fitne' filmine nasıl yanıt verileceğiyle ilgili birçok seçenek sunuldu. Sessiz kalınması, filmin gözardı edilmesi, öfkenin ortaya konulması, filmin kınanması, Hollanda'yla ilişkilerin kesilmesi, karşı yanıt verecek filmler çekilmesi, Batılıların Müslümanlara yönelik suçlarının hatırlatılması, İncil ve Tevrat'ta yer alan şiddet ifadelerin zikredilmesi bu seçeneklerden bazılarıydı.
Âkil Müslümanlar seslerini yükseltmeli
Bu seçenekler haddi zatında ele alınabilir, ancak en önemlisi İslam toplumları içindeki bazı davranışların ıslah edilmesi. İslam ve Müslümanlar adına insanlık dışı şiddet eylemleri sürdükçe, 'Fitne' gibi çalışmalar devam edecek ve bu filmin yapımcıları, yeni filmler yapmak, yeni kitaplar yazmak ve yeni fuarlar açmak noktasında fazla zorluk çekmeyecektir.
İslam'ın âkil isimleri, barış çağrısı yapan Müslüman çoğunluğun sesini fitneyi körükleyen azınlığın sesine baskın kılmak için yeni bir seçenek ve üsluba ulaşmadıkça, İslam'ın dünya kamuoyu nezdindeki imajı daha da kötüleşecek.
Dünyada 'sessiz kalan Müslümanların', yöntem ve üslup olarak şiddeti seçen bir azınlıkla sınırlı kaldığını söyleyebiliriz. Şöyle ki, Müslümanlar bu şiddet yanlısı grubu kovup, bu grubun mensuplarının davranışlarının İslam ve Müslümanlarla hiçbir ilişkisi olmadığını ifade etmedi.
Kaynak: Radikal