Amerika Süper güç olarak kalacak


Konstantinopolis iki asırlık bir düşüş ve ricattan sonra Osmanlıların eline geçti. Britanya İmparatorluğu'nun yere serilmesi için iki dünya savaşı, bir küresel buhran gerekti.

Öyleyse Amerikan hâkimiyetinin kredi temerrüt krizinden veya beyana dayalı gelir muhasebesi yüzünden çökmeyeceğini söylersek sağlam bir tahminde bulunmuş oluruz.

Bu tahmini aksi yönünde yapılan iddiaların azlığı yüzünden yapmıyorum. Birlik etmişler gibi Almanya Maliye Bakanı, Rusya Başbakanı ve İran Başkanı Amerika'nın dünya hâkimiyetinin sona geldiği yönünde açıklamalarda bulundular. New York Times "Çok Güçlü Kalamayacak Bir Güç" konusu üzerinde tefekkürlerde bulunurken, Der Spiegel "Kibrin Sonu"ndan dem vurdu. Guardian köşe yazarı John Gray "Amerika'nın İktidarının Kırılma Noktası"ndan bahsediyordu.

Yazılanların ve söylenenlerin çoğu gizlenememiş bir sevinçle ifade edildi. Ama dalga Güliver'in beline ulaştığında Liliputlular çoktan suyun altında kalmış olurlar. Dünkü müdahaleden önce Dow Jones 3 ay içinde %25 düştü. Ama bu sadece Dow Jones'un, Almanya XETRADAX (28% düşüş) Çin Şanghay Borsası(%30 düşüş) Japonya NIKK225(%37 düşüş), Brezilya BOVESPA(%41 düşüş) ve Rusya RTSI(%61 düşüş) dâhil diğer bütün büyük yabancı borsalar karşısında daha iyi performans sergilediğini gösterir. Bu zıtlıklar Amerika'ya yapılan mali felaket yakıştırmalarından kimsenin bir kazancı olamayacağını güzel bir şekilde gösteriyor.

Öte yandan küresel iktisadi sıkıntı her zaman Amerikan çıkarlarını engelleyecek bir şekilde gelişmiyor. Petrol şimdiki fiyatından varil başına 80 dolara düştüğünde Hugo Chávez'in iflasa doğru hızlı düşüşü başlayacaktır. Benzer bir mantıkla ve farklı bir fiyatlarla aynısı zaten yatırımcı güveni sıkıntısı çeken ve yüksek bir enflasyon trendine giren Moskova ve Tahran'daki petro-diktatörlükler içinde geçerli olacaktır. Muhtemelen Rusya 550 milyar dolarlık döviz rezervlerini umduğundan daha hızlı harcayacaktır-Geçen yaz yaşanan Gürcistan macerasının dolaylı bir cezası olarak daha da sevindirici olabilir.

Karşılaştırmalı olarak konuştuğumuzda kurtarma gerçekleştirebilme kapasitesi olarak Amerika o kadar da kötü gözükmüyor. Geçen ayın 700 milyar dolarlık kurtarma paketi çok büyük gözükebilir, ama bu miktar Amerikan GSMH'nın %5'inden biraz fazla tutuyor. Bunu Almanya'nın 400 ila 536 milyar dolarlık(GSMH'nın %12'si ile %16'sı arası) kurtarma planı ile veya İngiltere'nin 835 milyar dolarlık (%30) kurtarma planıyla Amerikanın kurtarma planı ile karşılaştırın.

Tabii ki Kral Augeas'ın ahırlarını temizlemek 700 milyar dolardan fazlasına ihtiyaç duyulabilir. Burada da GSMH'ya olan kamu borcu devreye giriyor. Amerikanın kamu borcu %62'deyken Avro bölgesi ülkelerde bu rakam %75, Japonya da ise % 180 civarında gözüküyor.

Ayrıca iş yapmanın kolaylığı sayesinde Dünya Bankası Amerika'yı dünyanın (Singapur ve Yeni Zelanda'dan sonra) en büyük üçüncü doğrudan yabancı yatırım alan ülkesi olarak tanımlıyor. Ayrıca demografik gidişatı Avrupa Birliğinin Rusya'nın Japonya'nın ve Çin'inkiler gibi dik ve uzun bir uçurum halini almıyor.

Amerika finansal şeffaflığa hala soğuk bakıyor. Beyana dayalı gelir muhasebesinin iyi bir fikir olup olmadığı hakkında agnostiğim ama geçen ayki geçici olara ilan edilen açığa satış yasağı kötü bir fikirdi.

Ama zamanında ve yerinde finansal açıklamalar talep eden ve fiyat oluşumuna karışmayan bir düzen bu şekilde işlemeyen bir düzenden daha esnek olduğunu zaman içerisinde kanıtlayacaktır. Fannie Mae ve Freddie Mac finansal saatli bombalar idiyseler Çin'in devlet iktisadi teşebbüsleri ise başka türden finansal saatli bombalardır. Borçlarının ve taahhütlerin genişliklerini kim tahmin edebilir?

Bunu ifade ederek devlet iktisadi teşebbüslerinin beklenmedik çöküşlerinin kimsenin, özelliklede Amerika'nın çıkarına olduğunu söylemiyorum. Bu krizin en irdelenmemiş ironilerinden biri Amerikanın iktisadi zafiyetlerini açığa çıkması Avrupa'nın ve dünyanın geri kalanının zafiyetlerinin açığa çıkmasından aylar önce olmuştur. Doların son aylardaki yükselişinin sebeplerinden biri de budur. İşte bu nedenle Amerika krizden 1990'larda kendi bankacılık krizini kendinden saklayan Japonya'dan daha hızlı çıkacaktır.

Tam olarak ve ne kadar çabuk olarak Amerikanın durgunluktan çıkacağı tahmin edemeyiz. Durgunluklar iktisadi hayatta 6 ila 16 ay süren, aralıklı olarak yaşanan gerçeklerden biridir. Ağır durgunluklar ve buhranlar temelde siyasal olaylardan kaynaklanır ve iktisat politikalarının iyiliği veya kötülüğüne göre on yıl veya daha fazla sürebilir.

Eğer bir sonraki idare akıllıysa durgunluğun geçmesini kendisine bırakacak, piyasaları temizleyecek, bize eksiksiz bir şekilde hizmet etmiş finansal yapıyı koruyacaktır. Eğer değilse bizi birkaç yıl sürecek büyük bir toplumsal deney bekliyor demektir. Her iki şekilde de Amerika nihayetinde iktisadi gücüne geri kavuşacak ve dünya düzenindeki yerini koruyacaktır.

Dünya Bülteni için çeviren: Harun Coşkun