Aile kavgası


Aile içinde konuşulmayan sorunlar Irak harekâtı vesilesiyle apartman boşluğunda patladı; konu komşu izliyor

Baykal ve Bahçeli, Büyükanıt'ın önceki akşam "İstemeden polemiğe çekildim" demesinin ardından dün ateş kestiler. Bu ateşkesin bir barış anlaşmasıyla mı sonuçlanacağı konusunda soru işaretleri olsa da, dün Meclis'te önce MHP, sonra CHP gruplarının tamamlandığı öğle saati itibarıyla bir ateşkesten söz etmek mümkün.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt önceki gün Bilkent'teki Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği Sempozyumu sırasında gazetecilerin muhalefet partilerinin eleştirilerini hatırlatmasına "Eleştiri değil, hakaret" demiş, TSK'yı savunmanın kendisinin işi olduğunu hatırlatmıştı. Ancak aynı akşam Merkez Orduevi'nde düzenlenen kabulde "İstemeden böyle bir polemiğin içine çekildik. Bundan hiç mutlu değilim" diyerek tartışmanın uzamasını istemediğini dile getirdi.

Muhalefetin tartışmasını sürdürmesini önleyecek tek hamle de böyle bir ton düşürme olurdu zaten. Dün, Devlet Bahçeli MHP grubuna, Deniz Baykal da CHP grubuna hitaplarında Genelkurmay'ı doğrudan hedef almadılar. Gerçi Baykal, tartışmanın belki de askeri en sinirlendiren kısmı olan "ABD istedi, harekât bitti" iddiasını tekrarladı, ama muhatabın hükümet olduğunu söyleyerek gerekli manevrayı yapmış oldu. Buna karşılık olarak, askerden de sempozyum bitiminde yeni tepki gelmedi.

Böylece iki haftadır devam eden Türk siyasi tarihinin ilk ve sert asker-muhalefet tartışmasında, tekrar vurgulayalım ki, ateşkes sağlandı.
Evet, taraflar bu çatışmadan yorgundu, sinirler bozuluyordu, her iki taraf da kendilerini alamadıkları bu tartışmayı en çok hükümetteki AK Parti'nin kenara çekilip seyrediyor olmasından rahatsızdı, hepsi doğru. Ama bu ateşkes, aynı zamanda ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin Ankara ziyaretinin açıklanmasının ardından durmuş oldu. ABD'nin Türkiye'deki askeri-siyasi ilişkiler üzerine etkisi nedeniyle başlayan bir tartışma, ABD'den gelen misafir önünde devam ediyor olmayacak böylece.

Peki, tartışmanın tek nedeni gerçekten Irak'taki PKK'ya yönelik harekâtın kısa bir kara evresinin ABD'nin isteğine göre başlayıp bitirilmesi mi? Yoksa perde arkasında başka nedenler, birikimler var da bu konu (asla küçümsemek anlamında değil ama) bardağı taşıran damla mı oldu?
Ankara'yı dikkatle gözleyenlerin yanıtı, ikinci tercih olurdu.

Bu tıpkı, sorunlarını kendi içinde konuşmayıp biriktiren aile üyelerinin, bir gün sadece kendilerinin taraf olmadığı bir konuda, hem de apartmanın merdiven boşluğunda birbirleriyle münakaşaya başlamasına benziyor. Manzarayı da konu komşu seyrediyor. Kimi ayıplıyor, kimi içten içe seviniyor, ama bir şekilde onlar da aile işlerine girmiş oluyorlar.

Kimse kimseye Bahçeli liderliğindeki MHP'nin, 12 Eylül 1980 etkisiyle yoğurdu üfleyerek yeme kaygısıyla askerle arasına mesafe koymaya başlamasının, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesi, 367, üniversitelerde türban meselelerinde ayrı saflara düşmesinin hem askerde, hem de MHP'de birikime yol açmadığını savunmaya kalkmasın.

Aynı şekilde, asker içinde ciddi bir kesimin, CHP'yi 22 temmuz 2007 seçimleri sonucundan dolayı, için için suçladığı, kızdığı bilinmiyor mu? Oysa CHP'de ciddi bir kesim 27 Nisan'daki e-muhtıranın (ve kabullenmek istemeseler de 28'inde ona göre aldıkları tutumun) 22 temmuz'da kendilerine zarar verdiğine inanıyor. CHP örneğin, (MHP tarafından sert tepki gösterilen) Emekli Subaylar Derneği'nin, kendi kaleleri Çankaya'da CHP'nin oylarını böleceği açık bağımsız bir adaya destek açıklamasını susup içine atmadı mı sizce? Örnekler çoğaltılabilir.

Bu tartışma en beklenmedik anda, üzerinde siyasi uzlaşma olan bir konuda, uzun bir diplomasi çabası, ABD'yi, AB'yi, Arap ülkelerini ikna gerektiren (ki teşbihimizde konu komşu onlar oluyor) terörizmle sınır ötesi harekât nedeniyle patladı.

Aslında bir tabaka daha kazıyınca, siyaset-asker ilikşilerinin hep birbiri içinde, sanki öyle değilmiş gibi, ama birbirine manivela yapılarak kullanılagelmiş olması çıkıyor altından. Bu tartışmanın siyaset-asker ilişkilerinin yeniden kurulmasına yol açma ihtimali, şimdi ateşkesle duran tartışmanın şiddetiyle artıyor aslında. Belki iş bir daha kavgaya dönüşmeden sorunları içe atmadan, yen içinde bırakmadan, biriktirmeden açık açık konuşmaya başlamak için bu bir vesile olur.

Kaynak: Radikal