Ahiret korkusu-Cehennem azabı

 

Yer bir lisenin biyoloji labaratuvarı. Ortam karanlık. Ekranda siyahlar içinde bir Azrail tasviri. Sabah namazını kılmadan ölmüş ve kefenlenmiş bir çocuk Cehenneme gitmek için sırasının gelmesini bekliyor. Ve bu bir din dersi... Bu, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Fatma Yakar'ın, görevli olduğu lisenin biyoloji laboratuarında öğrencilere ölümü anlatan CD'yi izlettirdiği iddia edildi. Bir kız öğrencinin durumu velisine anlatması üzerine olayı öğrenen okul müdürü, öğretmen hakkında soruşturma başlattı. Derken binzer filmin Konya ve İzmir'de de çocuklara izlettirildiği öne sürüldü. Soruşturma üstüne soruşturma başlatıldı.
      Konu "tabii ki ciddi." Son aylarda Ergenekon konusuyla ilgili yaptığı yayınlarla dikkati üzerine çeken Taraf gazetesi bu konu üzerinde de gidiyor (Bkz. 25 Nisan 2008.)
      Diyeceksiniz ki, korkutucu veya korkunç olan ne? Filmde kötü alışkanlıkları olan, namaz kılmayan ve bu konuda babasının uyarılarını dinlemeyen bir gencin canını almaya giden Azrail'in Kur'an-I Kerim'in çeşitli surelerinden verdiği örneklerle insanoğlunun nasıl cezalandırıldığını gösteriliyor. Azrail'in tehditkâr bir melek olarak gösterildiği ölüm konulu CD'de, babasının namaz kılmasını istediği genç namaz kılmadan uyur. Gencin yanına giden ölüm meleği ise yaptıklarını anlatarak gencin öleceğini söyler ve canını alır. Bir sonraki sahnede de canı alınan genç sorgulanır ve kabir azabı çeker.
      Filmi izleyip konuyu ele alan bazı haber sitelerine göre, aksiyon filmlerini aratmayan efekt ve görüntülerle süslenen film karanlık bir ortamda öğrencilere izlettiriliyor. CD sahibini şikayet edenlere göre, bu filmde çocukların ve gençlerin ruh sağlığını, gelişimini olumsuz etkileyecek birçok sahne yer alıyor. Hasan Ali Yücel Lisesi Müdürü Ömer Demir "Çocukların seyrettiği CD'yi bende izledim, her saniyesi korku dolu. Durumun ne kadar ciddi olduğunun farkındayım. Konuyla ilgili üzerime düşen görevi tam olarak yerine getireceğim?" diye açıklama yaptı.  Bir velinin şikayetine göre, filmi izleyen kızı günlerdir bir türlü uyku uyuyamıyor: "Kızım akşamları tek başına yatamıyor. Bu çağda nasıl olur da bu tür görüntüler okullarımızda gösterilir anlayabilmiş değilim. Konuyla ilgili olarak gerekli yasal işlemlerin başlatılmasını istiyorum?
      Çocukların namaza başlatılması için seçilen bu yöntemin iyi bir yönetem olup olmadığı tartışılabilir. Fakat bunu soruşturma konusu haline getirenlerin ve medyaya taşıyanların derdi bu değil.
     Korkutarak dini tebliğ Hz. Peygamber (s.a.) tarafından da tavsiye edilmiş değil. Herkesin ezbere bildiği bir hadise göre "Müjdeleyin korkutmayın, kolaylaştırın zorlaştırmayın." Bu da doğru. Ama korku unsuru neden ahiret söz konusu olduğunda bazı çevrelerin tepkisine yol açıyor da, başka alanlarda olmuyor? Herkes biliyor ki, çağımızda "korku sineması" diye ayrı bir sektör var. En dehşet verici sahneler bu filmlerde yer alır. Mesela Saw'ın 1,2,3 4 serisi bunun tipik örnekleri arasında yer alır. Darren lyn Bousman-James Won korkunun en sarsıcı örneklerini ortaya koymuşlardır. Jonattan Liebesran'ın Texas Katliamı hakeza böyle. Yine William Friedkin'in The Exorcist'I bu sektörün erbabı iyi bilir. Bu filmler ruhlarda derin sarsıntı yapmıyor da, Kabir Azabı filmi mi yapıyor? Milyonlarca insane para vererek ve dehşete kapılarak bu filmleri seyrediyorlar. Öyleleri var ki haftada bir korku filmi seyretmese rahat edemez.
      Aslında, doğruyu söylemek gerekirse, evet, söz konusu filmler belki geçici olarak korkutuyor, hatta bazı uzmanlara göre ruh ve akıl dengesizliklerine yol açıyor, bu yüzden kesinlikle çocukları, aileyi bu tür filmlerden uzak tutmak gerekir. Ama yine de etkileri sınırlı.   Kabir Azabı filmi ise başka. Etkisi, meydana getirdiği sarsıntı çok daha derin ve şiddetli. Adeta ruhsal bir travmaya yol açtığını dahi söylemek mümkün. Çünkü bu filmi seyreden çocuklar müslüman bir aileden gelme. En azından hayatlarında birkaç kez, ailelerinden veya çevreden kabir azabının ne olduğunu, ahirette günahkarların karşılaşacakları acıklı azabı duymuşlardır. Hele eğer Kur'an'ı mealinden dahi olsa bir iki kere okumuşlarsa, cehennem tasvirlerinden haberleri vardır. Kur'an'ı Kerim'de anlatılan kıyamet sahneleri ve cehennem tasvirleri hakikaten dehşet verici. Bu konuda bugün yapılmış en başarılı çalışma rahmetli Seyyid Kutup'un "Kur'an'da Edebi Tasvir" ve "Kıyamet Sahneleri" adlı kitaplarıdır. Kişisel olarak herkese tavsiye ederim.
      Ancak ne yapmalı ki, bütün bunlar bir gerçek. Günahkarlar kabir azabı de çekecek, eğer Allah'ın af ve mağfiretine nail olmayacaklarsa cehennemde bu sahneler içinde yer alacaklardır. Hele Allah'ın diniyle alay eden, peygamberini yalanlayan, Kur'an'ın hükümlerine açıkça savaş açan, müslümanların hayat haklarına tecavüz edenlerin bu acıklı azabı yaşayacakları kesin. Bir pedegoji veya eğitim yolu olarak söz konusu CD çok başarılı olmayabilir; ama inkarcıların, inananlara dünya hayatını cehenneme çevirenlerin yakıcı ateşe atılacakları muhakkak. Bu hakikati yasaklamak, unutturmaya çalışmak azaptan kurtuluş için çare değildir.