Afganistan'da başarının ölçüsü

Obama'nın, Afganistan'daki kuvvetlerin kumandanlığına getirilmesini uygun bulduğu isim olan Korgeneral Stanley McChrystal, Amerika'nın bölgedeki temel hedeflerini, askerî stratejide gecikmiş bir değişikliğe vurguyla yeniden tanımladı.

McChrystal geçtiğimiz hafta senatörlere "Etkinliğin ölçüsü öldürülen düşman sayısı değil, şiddetten korunan Afgan sayısı olacak." dedi. General McChrystal, bu işin üstesinden gelmesi halinde Amerika'nın henüz kazanamadığı ama mutlaka kazanması gereken bir savaşın seyrini değiştirebilir. Afganların sadece Taliban şiddetinden korunması gerekmiyor. Başta, Amerikalı kumandanların, kara birliklerinin yetersizliği yüzünden bel bağlamak zorunda kaldığı hava saldırılarında olmak üzere, Amerikan ateşi altında kabul edilemez derecede can gitmekte. Onlarca sivilin hayatını yitirdiği geçtiğimiz ay, ölümcül bir dönemdi (Pentagon'a göre 20 ilâ 30, Afgan hükümetine göre ise 140 kişi).

The Times'ın geçtiğimiz hafta yayımladığı Pentagon soruşturmasının ilk sonuçlarına göre, sivil ölümlerinin yüksek olmasında, askerî personelin hatalarının payı önemli. Bu hatalar arasında, çok ciddi bir tehdit olmadığı müddetçe nüfusun çok yoğun olduğu bölgelerin bombalanmaması gerektiği kuralından haberdar olmamak ve bir bombanın gecikmesi durumunda, hedefi yeniden kontrol etmemek yer alıyor.

Bu tür hataların bedeli sadece sivil canlarıyla değil, Taliban'a karşı askerî harekâta ve Amerikan birliklerinin varlığına desteğin azalmasıyla ödeniyor.

Afgan halkının Taliban'a dair fazlaca yanılsaması yok. Ortaçağ cezalarının acısını hissettiler, kadın haklarına ve kızların eğitimine nasıl vahşice saldırdığına şahit oldular ve en önde gelen uyuşturucu tacirleriyle kurduğu utanmazca ve ikiyüzlü ilişkileri bir kenara yazdılar. Ama fanatik Taliban güçleriyle yabancı güçlerin birbirlerini vurduğu ve hiçbirinin de arada kalan sivillere aldırış etmediği bir savaşa karşı da pek coşku duymuyorlar. Birleşmiş Milletler ve özel yardım kuruluşlarına göre geçtiğimiz yıl 2.000 Afgan sivil hayatını kaybetti.

Söz konusu ölü sayısını indirmek savaş kurallarının daha sıkılaştırılmasını gerektirecek. Bu sadece hava harekâtları için değil, General McChrystal'ın, Başkan Obama'nın Afganistan'a gönderilmesi talimatını verdiği 21.000 ek birliğin yardımıyla genişletmeyi planladığı arama/alıkoyma operasyonları için de geçerli. Kara operasyonlarında hata yapma ihtimali, hava saldırılarınınkinden daha az. Ama Irak'ta çok kez olduğu gibi, masum insanlara zarar vermek suretiyle yöre halkını Amerikan varlığına düşman edebilirler. General McChrystal'ın en önemli görevi, sıradan Afganların, Taliban ve El Kaide'yle savaşa bakışlarını değiştirmek olacak. Kontrgerilla operasyonlarının, başarıya ulaşmak için, yöre halkının desteğine ve istihbarat yardımına ihtiyacı vardır.

Afgan sivilleri korumak ve hem hayatlarını hem de işlerini güvenli biçimde devam ettirebilecekleri güvenli alanları genişletmek, Afganistan'daki Amerikan askerî operasyonlarının temel amacı haline gelmeli. Ve Washington, söz konusu görevi olabildiğince hızlı şekilde üzerlerine alabilmelerini teminen, Afgan asker ve polislerinin eğitiminin hızını ve kalitesini yükseltmeye çalışmalı. Başkan Obama'nın yeni Afganistan stratejisi, bu, daha gerçekçi yaklaşımı kapsıyor. General McChrystal'ın Amerika'nın etkinliğine dair tanımı bunun yansıması. Washington'da doğru sözler ediliyor. Şimdi, bu sözler Afganistan'da uygulamaya geçirilmeli. Başyazı, New York Times 8 Haziran 2009
 
Kaynak: Zaman