ABD prestij derdine düştü

Amerikalıların çoğu ülkelerinin Irak'a saldırmasına karşıydı fakat Afganistan'a girmesini destekliyordu. Şimdi fikirleri değişmiş durumda. Afganistan savaşının uzaması ve güvenliğin bir türlü sağlanamaması Başkan Barack Obama'yı ve Pentagon'u zor duruma sokuyor; ne yapılması gerektiği üzerine anlaşmazlık yaşıyorlar. Masadaki seçenekler, daha fazla asker göndermekten Taliban teröristleriyle anlaşıp ateşkese varmaya kadar uzanıyor. ABD'nin düştüğü bu durum aynen Vietnam savaşındaki duruma benziyor. Bu gerçekler karşısında Pentagon'un askeri hedeflerinde köklü değişimler söz konusu.

Nitekim Irak ve Afganistan'da Müslüman direnişçilerin beklenmedik azimli direnişi karşısında aciz kalan ABD yönetimi, savaştan önceki siyasi ve stratejik önceliklerinden geri adım atarak sadece yenilgiden kaçış arayışında. Yenilgiden kaçış planı eski ABD başkanı Richard Nixon ve güvenlik danışmanı Henry Kissinger'ın 1969'da Beyaz Saray'a geldiklerinde hedefledikleri ilk siyasi yöntemdi, fakat çok zaman geçmeden Vietnam yenilgisini kabullenmeye mecbur kalmışlardı.

Irak ve Afganistan savaşını George W. Bush başlattı ve şimdi Obama toparlamaya çalışıyor. Tıpkı Vietnam'da yaşandığı gibi, dünya artık ABD'ye tepki göstermeye başlıyor. Dolayısıyla barış projesinin er ya da geç Beyaz Saray'ın masasına ulaşması şaşırtıcı olmayacak. Irak ve Afganistan gibi ülkeleri sömürgeleştirmeyi düşünen ABD, bu ülkelere çok sayıda asker ve diplomat göndererek aslında ilk önce kendi güvenliğini güvence altına alma çabasındaydı.

Amerikalı yetkililer özellikle Irak işgaliyle Ortadoğu'ya artık istedikleri düzeni verebileceklerini düşündü. Fakat dönüşü olmayan bir çıkmaza girdiklerini, en iyi şekliyle Bush'un Irak'a veda ziyareti yaptığı sırada Iraklı bir muhabirin ayakkabısına hedef olmasında gördük. Halkın Iraklı muhabiri hapisten çıktığında kahraman gibi karşılanması aslında bu ülkenin emperyalizmin kölesi olmayacağı mesajını özellikle de Amerikalılara verir gibiydi.

11 Eylül olmasa da bu savaş çıkardı
Amerikalıların Afganistan savaşını olumlu karşılamasının nedeni tabii ki 11 Eylül saldırısı ve Taliban militanlarının suçlanmasıydı. Fakat 11 Eylül saldırısını gerçekleştirenler Iraklılar ve Afganlar olmadığı halde, bu olayın ceremesini bu ülkelerin vatandaşları çok ağır bir biçimde ödedi. Gerçi Amerikan emperyalizmi 11 Eylül saldırısi olmasaydı da Orta Asya'yı kontrol altına almak için Afganistan'a girecekti. Savaş bayrağını Bush'dan devralan Obama yönetimi de Taliban'a karşı operasyonlara hız verdi bu savaşın ne anlama geldiği konusunda cevapları kalmadığından eminim.

Gerçek şu ki, onlar yenilgiyi sindiremiyor ve kazanmak için her türlü cinayeti işlemekten veya her tür pisliğe imza atmaktan kaçınmayacaklar. Zira ne yapacağını şaşırmış haldeki ABD, kamuoyunu rahatlatmak için düşmanlarıyla bile uzlaşabilir. Onlar için sivil Afganların veya Amerika askerlerinin öldürülmesi önemli değil. Önemli olan 'onurlu barış' dedikleri paça yırtma yöntemini kullanarak Amerikan prestijini korumak... (İran gazetesi İran, 28 Eylül 2009)

Kaynak: Radikal